Kaleme aldığı yazı şöyle:
Yerel basınımız, içinde bulunduğumuz Aralık ayı Belediye Meclisi Toplantısında, kent merkezinde ağır akan trafiğe rağmen ölümlü kaza meydana gelmesi üzerine, yayalar için üst geçit yapılması konusunun tartışıldığını yazdı.
Kentin nüfusunda ve yerleşim alanlarının sayısında bir değişim olmamasına rağmen gelinen aşamada Zonguldak’ta özellikle mesainin başlangıç ve bitiş zamanlarında, halk pazarının kurulduğu günlerde ve yağışlı havalarda giderek artan trafik sorununa hep birlikte tanık oluyoruz.
Durum böyle olunca, söz konusu zamanlarda insan sağlığı ile doğrudan ilgili olaylara yetişmek zorunda olan ambülans, itfaiye vb. araçların trafikte kalmaları sorununa da çözüm üretemiyoruz.
Maalesef şehir merkezindeki kavşaklara uğramadan şehrin iki yakası arasında beş ayrı noktaya ulaşım sağlayan tek alternatif güzergâh olan ve zemin seviyesinde fazla yer işgal etmeden trafik akışına yardımcı olan Fevkani köprünün yıkılmasından sonra Uğur Mumcu kavşağı veya Ayyıldız Kavşağını geçmeden ulaşım sağlanamıyor. Söz konusu kavşaklara uğramadan İstanbul-Ankara istikametinde tek geçiş güzergâhı; Lavuar alanından geçen yol, Soğuksu, Acılık, İstasyon Caddesi üzerinden derenin Karaelmas Mahallesine bakan kısmından geçilen tali yoldur. Bir kısmı şehrin yan yollarından oluşan bu güzergâh da uzun ve günün hemen hemen her saatinde yaya ve araç trafik yoğunluğunun yaşandığı Soğuksu ve Acılık semtlerinden geçtiği için kullanışlı değildir.
Şehir merkezinin Kilimli ile bağlantısını sağlayan Prof. Teoman Duralı tünellerinin karşısından Karaelmas Mahallesinin altından geçerek Ilıksu’ya kadar ulaşması planlanan çevre yolu eğer yapılabilirse transit araçlar şehir merkezine uğramayacağı için kent trafiğinde bir dereceye kadar rahatlama oluşabilir.
Buna karşın; kent merkezinin kurulduğu alanın dar olduğu göz önüne alındığında, Uğur Mumcu veya Ayyıldız kavşaklarla bağlantılı olarak yeni yol ve köprülerin yapılması da aynı seviyeden yaya ve araçların geçişlerinde trafik duracağından bir rahatlama oluşturmayacaktır. Fiziki koşullar göz önüne alındığında şehrin mahalle ve semtlerine bu kavşaklara uğramadan ulaşılacak yollar ancak farklı bir seviyeden (ya yeraltından veya köprü ile) geçilerek yapılabilir. Dere geçişleri nedeniyle akarsu yatağına göre daha derin bir kottan geçmesi gerekeceğinden yeraltı geçitlerinin yapılması pahalı olacak ve yapımı uzun sürecektir. Bu durumda kent merkezinde akıcı bir araç trafiği ancak; yayaların sadece şehir merkezinde birçok noktada yapılacak üst geçitleri kullanarak yolların karşılarına geçmelerinin sağlanması, yanı sıra yol kenarlarına araçların duraklama-park etmelerinin yasaklanması ve limana ulaşan demiryolu hatlarının kaldırılmasıyla sağlanabilir. Teorik olarak söylenmesi kolay olmasına rağmen uygulanması çok çok zor olan bu görüş doğrultusunda yaya geçişleri için Fevkani Köprü gibi daha yüksek seviyeden çok sayıda üst geçit yapılmasına karar verilirse de olay ağa-maraba hikâyesine dönecektir.
(Not: Aşağıdaki uydu görüntüsünde kent merkezindeki Uğur Mumcu kavşağı veya Ayyıldız Kavşağını geçmeden İstanbul-Ankara istikametinde tek geçiş yolu olan Lavuar Alanını geçen yol, Soğuksu, Acılık, İstasyon Caddesi üzerinden derenin Karaelmas Mahallesine bakan kısmından geçilen güzergâh gösterilmiştir).
