Sizce kim Rektör olacak?
Bana göre kimin olacağından çok üniversiteyi neler beklediği daha önemli…
Yıldızımız hiç barışmasa da Mahmut Özer’in YÖK’le olan ilişkilerinin de etkisiyle üniversiteye yatırım ve kaynak anlamında katkısını kabul etmem lazım…
Zaten bu anlamda emeğini inkar eden yok…
En büyük eleştiri ise binalara değil bilim insanlarına yatırım yapılmayışı…
Bir de Özer’in bireysel tercihleri…
Seçim sürecinde Halkın Sesi olarak tüm adaylara aynı mesafede durmaya çalıştık…
Çünkü 3 adayda hükümetle aynı paralelde isimlerden oluşuyordu…
Yani ortada öyle pek de demokratik bir yarış yok!
İnternet sitemize gelen yorumlarda da objektif olmaya çalıştık. Hemen hemen hepsini yayınladık…
“Hemen hemen” diyorum çünkü bazıları belden aşağı, özel hayatı kapsayan, iftira içeren yorumlardı…
O kadar çok yorum geldi ki, Halkın Sesi bir anda akademisyenlerin özgürce düşüncelerini ifade ettiği tartışma platformuna dönüştü…
İnternet editörümüzle bir ara özellikle Özer ve Uğurbaş taraftarlarının karşılıklı atışmak için sanal alemde takım kurduğu hissine bile kapıldık…
Koca koca adamların birbirlerine yazdıklarını okudukça üniversitedeki çalışma barışının ne denli bozulduğunun farkına vardım.
40 yaş gibi genç sayılabilecek bir yaşta Rektörlük şansını yakalayan Mahmut Özer, binalara, yatırımlara, üniversitenin ulusal ve uluslar arası arenadaki konumuna zaman ayırırken “insan” faktörünü ihmal ediyordu…
Otorite kuracağım derken, “Demokratik bir üniversite” yerine monarşiyle yönetilen bir Bülent Ecevit Üniversitesi yaratan Rektör Özer’in en büyük handikabı bu oldu seçimler öncesinde…
Özellikle hükümet karşıtı üniversite öğrencilerinin eylemlerinde cop, biber gazı ve şiddetle anılan BEÜ, demokratik bir üniversite görüntüsünden uzak bir yerleşke olarak hafızalarda iz bıraktı…
Akademi yıllarından beri çocukluğu üniversite kampusunda geçen biri olarak Hacettepe Üniversitesi’nden Karaelmas Üniversitesi’ne ve son olarak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne kadar yaşanan değişimi en iyi bilenlerdenim… BEÜ’de rektörlük yapacak o kadar kaliteli isimler varken yarış geçmişte olduğu gibi iktidar yanlısı isimler arasında geçti.
Siyasi erkin rüzgarıyla geldiği koltukta yine siyasetin gücüyle önemli işlere imza atan Mahmut Özer, tüm eleştirilere rağmen hatırı sayılır bir farkla seçimleri kazanmayı başardı. Bunda onun dönemimde üniversite kadrosuna dahil olan akademisyenlerin sayıca fazla oluşunun da etkisi büyük…
Muhtemelen önce YÖK, sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özer’i ikinci kez atayacak…
Doğru olan da bu…
Yoksa o kadar adamı toplayıp seçim yapmanın manası ne?
Bu saatten sonra Mahmut Özer’i atamamak yüzlerce akademisyenin özgür iradesiyle kullandıkları oylara yapılacak en büyük hakarettir…
O zaman seçime ne hacet, memur atar gibi atayın gitsin…
Mahmut Özer, yakın çevresine ilk dönemde yaptığı hataları itiraf ederken gösterdiği samimiyeti bakalım Cumhurbaşkanı tarafından Rektör olarak atanırsa da gösterebilecek mi?
Biz üniversite personeli ve akademik kadrosunun korktuğu değil saygı duyduğu bir rektör görmek umuduyla rektör kim olursa olsun, BEÜ’ye huzur gelmesini diliyoruz!