Ekonomi

Kira zammında ‘2 Temmuz’ senaryosu!

Yüzde 25 zam sınırı 1 Temmuz’da kalkacak. Yeni dönemde üst zam sınırı ise 12 aylık TÜFE rakamları ortalaması kadar olacak. İstanbul'da konut kiraların bir yılda yüzde 53, iki yılda yüzde 226 artarken bir eve sahip olmayan emekliler için yeni bir krizin kapıda olduğu ifade ediliyor. İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce dikkat çeken veriler paylaşarak, “Piyasa mekanizması ile ‘evsiz emekli’ler ve büyük bir sosyal sorunla karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulundu.

Abone Ol

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, sosyal medya hesabından kira artışlarında yüzde 25 zam sınırının kaldırılmasıyla birlikte yaşanacak sorunlara dikkat çekerek konut krizinin yaşandığı İstanbul’dan çarpıcı veriler paylaştı.

Gökce, bugün çalışanlar emekliler, dar ve orta gelirliler için kiralık konut bulmanın krize dönüştüğüne vurgu yaparak İstanbul'da ortalama konut kirası 19 bin 918 liraya çıktığını açıkladı.

KİRADA LİSTE BAŞINDA SARIYER, EN SONDA ARNAVUTKÖY VAR

İstanbul'da konut kiralarının 1 yılda yüzde 53, 2 yılda yüzde 226 arttığını belirten Gökce “39 ilçe içerisinde ortalama konut kirasının en yüksek olduğu ilçe 51 bin 591 TL ile Sarıyer olurken, Sarıyer'i 41 bin 500 lira ile Beşiktaş, 32 bin 820 lira ile Kadıköy, 30 bin lira ile Bakırköy ve 27 bin 443 lira ile Beykoz takip etti. İstanbul'da ortalama konut kirasının en düşük olduğu 5 ilçe 13 bin 856 lira ile Sultanbeyli, 12 bin 961 lira ile Sultangazi, 12 bin 741 lira ile Esenler, 11 bin 765 lira ile Esenyurt ve 11 bin 605 lira ile Arnavutköy oldu” bilgilerini paylaştı.

Yaşanan konut krizi sadece piyasa mekanizmalarına bırakılarak çözülemeyeceğinin altını çizen Gökce, “Öğrenciler, çalışanlar, emekliler, dar ve orta gelirlilerin konuta erişim hakkını koruyacak pozitif adımlar atılması gerekir. İstanbul'da öğrenciler yeterli yurda sahip değil. Barınma hakkının sadece piyasa mekanizmasına bırakılması halinde öğrencilerin ihtiyacı bulunan konut erişimine kavuşması daha da zorlanacak. Birçok öğrenci konut gereksinimini karşılayamadığı için eğitim hakkını kullanamayacak” dedi.

“EVSİZ EMEKLİLER” UYARISI

Gökce, beyaz ve mavi yakalı çalışanların da gelirlerinin enflasyon oranında yükselmediğini hatırlatarak konut kiralarında yaşanan artışların çalışanların hayatını zorlaştırdığını vurguladı ve, “Bugün İstanbul'da yaşayan her 10 kişiden biri yatağa aç girerken, her 2 İstanbulludan biri yeterli gıdaya ulaşma konusunda endişe yaşadığını söylüyor” ifadelerini kullandı.

2001 yılında en düşük emekli aylığının asgari ücretin 1,5 katından fazla olduğunu ifade eden Gökce, bugün emekli aylığının asgari ücretin 0.61'i düzeyinde olduğunu ve emekli maaşının İstanbul'da ortalama bir evin kirasına yetmediğini kaydetti.
Gökce, “Piyasa mekanizması ile ‘evsiz emekli’ler ve büyük bir sosyal sorunla karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulundu.

İSKİ verilerine göre İstanbul'da yaklaşık 2,5 milyon yabancı yaşadığını aktaran Gökce “Yabancılara konut satışı da sürüyor. Yani kendi vatandaşlarımız dışında büyük bir nüfus da konut talebinde bulunuyor. Bu durum vatandaşlarımızın konut erişimini de kısıtlıyor” dedi.

‘HÜKÜMET İLE YEREL YÖNETİM BİRLİKTE ÇALIŞSIN’ TALEBİ

Gökce çözüm önerilerini şöyle anlattı:

“Yıllardır yanlış politikalarla biriken sorunların tüm yükünü vatandaşa, dar ve orta gelir gruplarının omzuna yükleyen anlayış terk edilmek zorunda. Türkiye'nin çok çeşitli sosyal konutlara, konut finansmanı ve üretiminde sorunlara çözüm getiren bir politika anlayışına ihtiyacı var. Hükümetin tek taraflı adımlar atmak, yerel yönetimleri yok saymak veya dışlamak yerine, ortak aklı öne koyarak, yerel yönetimlerin bilgi ve tecrübelerini de alarak, konut krizini çözmek için seferberlik başlatması, merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin ortak çalışacağı, belirleyeceği ve uygulayacağı politikalar üretmesi gerekiyor. Ne yazık ki bugüne kadar atılan adımlar konut krizini çözmeye değil, ortaya çıkan ağır tablonun tüm yükünü piyasa mekanizması eliyle vatandaşın sırtına yüklemeye yönelik. 85 milyonun iyiliği için bu anlayışta ısrar edilmemesini bekliyoruz.”

MYNET