KÖFTECİ HÜSEYİN

Abone Ol

Evet, bütün partiler halkı, "yeni" bir seçim olacağına inandırmaya çalışıyorlar. Kendi iç çelişkileri, adayların birbiriyle olan kişisel çıkar çatışmaları ile rakip takımdan bir oy fazla alarak yeni bir haklılık zeminciği oluşturma gayretleri de genel merkez takımının beklentileri arasında.

 

Bize göre her şeye rağmen burjuvazi parlamenter sistemin demokratik olduğuna inandırmaya çalışıyor, saray dibinde kurşunlanan hainlerin olduğu bir dünyada aynı şeyleri Türkiye yaşamasın diye alıp veriyorsa da matematik başka söylüyor.

 

Arkadaşım, hamam aynı tas zaten değişmedi. Üstelik müşteri daha bir kirlenmiş görünüyor. Ama o da "yine aynı". Şimdi bundan civciv çıkmasını bekleyecek kadar nasıl enayi olabilirsin?

 

Seneye yine seçim var biliyorsun değil mi? Hükümet de gereksiz bir ayrıntı.

 

Hal böyle iken genelin yuttuğuna bir bakalım.

 

Başkan ne diyorsa o bilader. Hala anlamadıysan ölmesi için dua edeceksin....

 

Ama yetmez; yeni gelen de çalacak 15 yılını ve sen onun oğluna-kızına dünyalıklar yapmaya devam edeceksin akraba. Adaletin hangi mülkün temeli olduğunu konuşuruz bir ara. Liman arkasına gel. Köfteci Hüseyin'in oraya be.........

 

BİTİŞ ÇİZGİSİ

İNANMASAK da; bu seçimde taraf olacağız. TEK çekincemiz düşmanın ekmeğine yağ sürmektir. Kimseye mürit olmadık olmayacağız.

Yıllarını hapislerde geçirmiş bir komünist öğretmen olarak söylüyorum ki, ne Kılıçtaroğlu kazansın diye "tıpış tıpış" peşinden gideriz ne işbirlikçi egemene boyun eğeriz.

Evet, bu seçime inanmıyoruz. Bu büyük bir burjuva ayak oyunudur. Halkımızı daha katmerli olarak sömürmek için çok basit ve adi bir saray entrikası, Asya tipi başkanlık sisteminin devamı için halkı seferber etme üçkâğıtçılığıdır.

Ne CHP ne de başka türden alternatif görünenler burjuva düzenini yeniden halka dayatmak için yeni formüller peşinde koşmasınlar.

Sistemin vakit ve son kullanımları bitmiştir.

 

ZENGİNLİK:::::::::::

Mola yerine geldik. Bakınıyoruz. "Neyimiz vardı en değerli lan"dan toplamaya başlayacağız. Yitirilmesi muhtemel hiç bir şeyimize sahip çıkmıyor firma. Demek ki hırsızlarda olmayan bizde varmış anasını satim.

 

Bir anda ne biçim koltuk kabartıyoruz.

 

Hesap ödedikten sonra biten bir hava bu.............

 

"Geçmiş olsun" diyorlar terminalde indirince..............

 

OSURUK ENERJİSİ

Zonguldak'ta İspanyol kredisiyle inşa edilen kanalizasyon arıtma tesislerinden beklenen osuruk gazından elde edileceği belirtilen elektrikten hala ses çıkmadı?

Hani bir yanlış olmasın diye yazdım. Ya mayada veya mamul maddede uyuşmazlık var sanki.

(Bilirkişiden aldığımız bilgiye göre havuzda toplanan ana maddeye maya katılıyor ve çürümesi bekleniyormuş. Devamı ışıl-ışıl anasını satim. Kredi içeriğinde bunlar yazıyor)

 

NAPCEZ YA.........?

Dün eniştenin karısından çekerken bugün Bilal'in babası firavun oldu.

Haybeye seçim ayakları; öyle de böyle de "Yüce Parlamento" o beğenmedikleri Merkez Atölyesi'nden daha değerli değil artık.

"Hükümet" demeyin, gülmekten içtiğimi unutuyorum. Olsa da mola yerinde, olmasa da... "Yanından gelmeyen var mı?" diye bile sormuyorlar...

Daha ne olsundu yani? Amerika gibi değiliz ki. Bizdeki "başkanlık sistemi" bu şekil. Çadır tipi....

 

BELEDİYELER DE ÖZELLEŞSİN

Mademki suyu bidondan içiyoruz, belediyeler de özelleşsin artık.

Kesinlikle söylüyorum, taşımalı suyla daha ucuz banyo yapacaksınız.... Hem de bu kadar kaşarla karşılaşmayacaksınız. Dolayısıyla bu söylediklerim, belediye bütçelerindeki kayıp oranıyla eşit bir miktara tekabül ediyor.

Kötü mü yani, pırıl-pırıl saçlar için değmez mi?

 

KURBAN'a

Tabağında bir gözyaşı aslında
                 yersen misafirsin, tatmayan anlayamaz
                                   neyi bilemediğini..........

               24 / 09 / 2015

SİZ BUNLARI NE SANIYORSUNUZ?

 

Bir yudum YÜREKTİK, üfleyebilseler sönerdik...

Yangından korktular hep.........

Hala korkuyorlar,

Kor-ka-cak-lar.....

             

             21 Eylül 2015

 

PARİS BE PARİS...

 

Ne de güzel hiç kimse konuşmuyor. Alan-veren ortak. Satıştan kim kazandı hala muamma. Hukuk devleti yağ yakma hamlesini geçti, yatak sarmaya çeyrek var. Hararet tavan yapıyor...

 

Hatırladınız mı? Paris'in göbeğinde birileri şifrelerini çok az sayıda kişinin bildiği kapıları açarak o mekânda yaşayan bayanları tek kurşunla infaz etmişlerdi.

 

Sahi niye oldu öyle o?

 

Sığır olma insan ol. Kendime söylemiyorum, ölenler yoldaşındı....

 

Kirli savaşa alet olmayı sürdürdüğünüz sürece şaibe olarak kalacaksınız.

 

Bu ülkede kimsenin bir başkasının etnik kökeni ile ilgisi yok.

 

"Paris" hem düğüm hem de çözüm noktası...

 

Godoş Amerika!...

Lan kanı bulaşık olmayan yöneticilere engel oluyorsun, engellerini aşabilen bir tek dürüst yönetici yok. Paraya tapmayanı bulamıyoruz. "Eeee, demek ki olmuyor, bari dışarıdan işi bilen biri gelsin de devletin tepeleri memursuz kalmasın" diyesilerimiz tutuyor; bu defa da "Derviş"ten başkasını göndermiyorsun.

Elbette senin adın, başlıktaki gibi....