Sevgili okurlar
24 Eylül 2021 Tarihli, ZONGULDAK VE KÖMÜR FİYATLARI başlıklı
yazımda Dünya kömür fiyatlarının son bir yılda üç buçuk kat arttığını söylemiş ve devamında da ;
“Bu olgunun Zonguldak’a yansıması nasıl olur dersiniz ?
Öncellikle bu santrallerin kurulmasına geçit veren ve finanse eden siyasi iktidarın sübvansiyon anlamında uygulamalara gitmesi beklenebilir ,
Bu olası desteğe rağmen yerli kömüre talep artacak, TTK ve Özel Kömür İşletmeleri bundan yarar sağlayacaklar, karlı çıkacaklardır
Ancak doğal olarak kaçak kömür üretimi de cazip hale geleceğinden bu alanda emeğin sömürüsü, kazalar, yaralanma ve can kayıpları da artacaktır”
Devletin ve Özel işletmelerin bu konuda dikkatlerini artırmaları gerekir”
diyerek yazıyı sürdürmüşüm
Daha yirmi beş gün geçmeden 18.10.2021 tarihinde bir kaçak ocakta ilk can kaybı yaşandı
……olay, dün öğlen saatlerinde Kırat mevkiinde özel bir maden firmasına ait sahada meydana geldi. Ruhsatsız olarak açılan maden ocağında iki işçi göçükte kaldı. İşçilerden Serkan K. mesai arkadaşları tarafından bulunduğu yerden kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. 51 yaşındaki Erdal Aşkar için kurtarma çalışmaları başlatıldı. Yaklaşık 11 saat süren çalışmaların ardından Erdal Aşkar'ın cansız bedenine ulaşıldı. Evli ve üç çocuk babası olan Aşkar yapılan otopsi işlemlerinin ardından toprağa verilecek.(Halkın Sesi Gazetesi)
Yani kömüre kurban vermeye, insan kanı katmaya devam ediyoruz.
Dünyada iklim değişiklikleri, sera gazının azaltılması, dolayısıyla fosil kaynaklı yakıtların kullanılmasının azaltılması, termik santrallar yerine rüzgar ve güneş enerjisinin kullanılması gündemde. Bu konuda uluslararası işbirliği çerçevesinde çalışmalar, uluslararası anlaşmalar çabası sürüyor
Bu gelişmeler olurken, Zonguldak olarak biz ne yapıyoruz?
Bence sadece bakıyoruz.
Tamam can güvenliğini sağlamak koşuluyla kömür üretimini sürdürmeyi savunalım
Ama artık şu gerçeği de kabul edelim;
Kömür avuçlarımızın arasından dökülen kum gibi önemini kaybediyor
Artık sadece kömür üretimine umut bağlamaktan, kömürle birlikte anılmaktan kurtulalım.
Devlet ve Özel yatırımcıların bölgeye ilgisini sağlayalım. Yarımcıları teşvik için neler yapılacağını tartışalım.
Tüm bunların yolu--bıkmadan tekrarlayacağım– Belediye başkanlarından geçiyor
Çünkü onlar sadece çöp toplayıp su akıtmak, Peyzaj yatırımları yapmaktan daha çok kentin geleceğinden sorumlular .
Bugün en önemli stratejik üretim haline gelen tarımı geliştirmek,
İşsizliği azaltacak, hanehalkı gelirini arttıracak projeler uygulamak
Yatırımcıların dikkatini çekecek enformasyon çalışmaları yapmak
İş Geliştirme Merkezleri kurmak,
Tüm bu çalışmalar için de mutlaka Zonguldak Birliğini oluşturmanın birincil görev olduğunu kabullenmeliler
Aksi halde Ölü Evinde Düğün yapmaya devam ederler.