Ahmet Öztürk
Geçen hafta çok önemli bir etkinlik vardı… Önceden planlanmış bir başka işim nedeniyle katılamadığım toplantıda TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozuoğlu, hem odalarının hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verilerine dayalı olarak hazırlanan Zonguldak-Çatalağzı Hava Kalitesi Değerlendirme Raporu’nu açıkladı... Bence malumun ilanı olan sonuç çok net… Bir: Hava kirliliğinde sınır değerlerinin yüzlerce kez aşıldığı bölgede veriler halktan gizleniyor… İki: Zonguldak’a bir başka termik santral daha planlamak, kenti toptan ölüme mahkûm etmektir…
Kestirmeden yazdığımız sonuçları kabaca özetleyelim: Sayın Bozuoğlu’nun tablolarla ortaya koyduğu veriler, havadaki partikül madde oranını ifade eden ve solunum yolu rahatsızlıklarını artırması nedeniyle son derece tehlikeli olan PM10 ve PM2,5 değerlerinin ciddi etkiler oluşturabilecek düzeyde olduğunu gösteriyor... Bozuoğlu: “Mevcut kömürlü termik santraller tam kapasite çalışmamalarına rağmen tüm sınır değerleri aşan bir kirliliğe sebep oluyor. Yeni yapılacak santraller veya kapasite artırımıyla Çatalağzı’nın ve şehrin tamamının hava kalitesine ölümcül bir darbe inebilir” diyor…
YENİ TERMİK SANTRALLER YAPILMASINA ASLA VE ASLA İZİN VERİLMEMELİ
Rapora göre, Çatalağzı’ndaki PM10 değerinin yıllık ortalaması 72,33 μg/m3 olarak gerçekleşmiş... Bu sınır değer olan 40 μg/m3’ün neredeyse iki kat üzerinde… Son derece tehlikeli bir gaz olan kükürt dioksit (SO2) değeriyse 157,04 μg/m3 düzeylerinde seyrediyor... Buysa ise 20 μg/m3 olan ulusal ve AB sınır değerlerinin yedi kat üzerine çıkıldığını gösteriyor... Bu sonuçların varlığına rağmen, yapılmak istenen DETES ile ÇATES ilave ünite projesinin ÇED raporundaki ölçümlerde mevcut hava kirliliği tüm sınır değerlerin altındaymış gibi gösterilmiş, Bakanlık da bunu yemiş… Ha ha…
Sayın Bozuoğlu öneriler de sunuyor: Mevcut termik santraller sıkı denetime tabi tutulmalı… Bakanlık tarafından baca ölçümü sağlıklı şekilde yapılmalı… Süreçler incelenmeli ve kirletici yüklerinin azaltılması sağlanmalı... Hâlihazırda, tam kapasite bile çalışmayan termik santraller bu hava kirliliğine sebep olurken, yeni termik santraller yapılmasına asla ve asla izin verilmemeli... Bu kadar aşikâr bir durum karşısında firmaların da yeni tesis kurma konusunda ısrarcı olmaması gerekli… Zonguldak’ta kamuoyunu harekete geçirmesi daha ne demesi gerekiyor sayın başkanın…
BAKANLIK, VALİLİK, EREN ENERJİ NEDEN SUSUYOR
Bir pasaj da rapordan vererek nelerin, nasıl gizlendiğini iyice ortaya koyalım: “Çatalağzı Belediye Binası yanında kurulan seyyar ölçüm istasyonunda alınan verilere göre PM10, PM2,5 ve SO2 konsantrasyonlarının AB, Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal sınır değerlerimizi aştığı görülmektedir. Eren Enerji Lisesi, Eren Enerji Santrali, Eren Enerji Tepeköy ve Karadeniz Ereğli istasyonlarına bakıldığında ise emisyonlara ait verilen konsantrasyonların negatif değerlere düştüğünü görülmektedir. Bu da hava kalitesi ölçümlerinin sağlıklı yapılmadığını göstermektedir.”
Sonuç şu: Bakanlık halk için yaşamsal tehlike yaratacak boyuttaki kirlilik oranlarını gizliyor, Zonguldak Valiliği de buna göz yumuyor… Eren Enerji yaptığı ölçüm oranlarını ya izleme sistemini devre dışı bırakarak, ya da hata mesajı vermesini sağlayarak gizliyor… İşin tuhaf yanı şu: Rapor açıklanalı tam bir hafta oldu… Her şeye laf yetiştirip cevap bulmakta pek mahir Ener yetkililerinden tek kelime açıklama yok… Bakanlık, Valilik de susuyor… İktidardakiler neyse de muhalefet partilerinden de tık duymadık şu ana kadar… Talihsiz kentimde her zamanki gibi körler sağırlar birbirini ağırlıyor… Katlanmak da bize düşüyor…