Çirkinde güzel, kötüde iyi aramakla geçti yıllarım hep. Sayfalara, yollara düştüm gece gündüz. Üşenmedim, aradım.
Güzelde çirkin, iyide kötü çıktı karşıma çoğu kez. Güzel de çirkin de iyi de kötü de çıktı bol bol. Çirkini de kötüyü de şansıma saydım, atmadım, kalbimde sakladım.
Aradım, tomurcuğun gülüşünde, kuru yaprağın hışırtısında, gözyaşının şelalesinde, kuş cıvıltıları eşliğinde.
Zordu defineci gibi yaşamak donanımlı ve güçlü olamadan! Param da yoktu yeterince. Çubuksuz, el yordamıyla...
Toprak altına in, bulut üstüne çık! Yıldızlara, düşler dünyasına varama! Olacak şey mi?
Eylem, beyinde, yürekte önce; sonra kasta kürekte.
Neyin güzeli, kimin iyisi? Düşün dur!
Eee!
Buldum sandıklarım oldu. Elimde tutamadıklarım çoktu. Denizanası gibiydi her şey, kaygandı. Hırsız kaynıyordu ortalık bir yandan. Acınası yön, iyi de güzel de göz kırpıyor bir yerlere. Eksi artıyı, artı eksiyi çekiyor. Avucumda sıcak üşüyordu, soğuk terliyordu.
Zordu.
Kirleniyor iyi de güzel de. Çirkinle kötüyle kalan insan, damıtıcı, arıtıcı oluveriyor. Kendisi olmaktan çıkan, başkasında kendini arıyor.
Değerleri, renkleri karıştırıyor deli rüzgâr. Ayırabilirsen ayır sevdiğini. Uçurtma kuyruğunda gezer gözler. Kuyruk sallanır durur havada.
Gerçek özneyiz sansak da sözde özneyiz. Nesneleştik, belirtili, belirtisiz. Etmiyoruz, ediliyoruz bilinçsizce. Vitrinde olamamanın şaşkınıyız.
Yön veriyor bize yedirmek istedikleri, giydirmek istedikleri. Bizim gibi giymeyen, bizim gibi yemeyen yabancı. Çöpü yere atan, yerden almayan kötü. Kötüye köpürüyoruz. Dört köşe çöp, yerken biz birbirimizi. Olan bize oluyor yani.
İyi kim? Kötü ne? Milattan önceden beri çözülemeyen soru bu.
Kedimiz fareyi yediğinde iyi mi? Tilkiye havlamayan köpek kötü mü? Yere düşen her şey çöp mü? Ya para düşerse...
Eski Türk filmlerindeki iyi adam, görmeyen çiçekçi kızı, kötü adamlardan kurtarıp gözünü açarak sevgilisi yapardı. Şimdi eski sevgili, kötü adam olup gören kızı görmeyen ve görülmeyen yapıyor. İyi adam, güzel kız dolu sokaklar çıldırmıyor öfkesinden.
Sokak ayna. Yaşamlar yansır oraya. Sokağın sesini dinle! Sokak güzelse, iyiyse gönül hoştur. Gerisi boştur.
Yaa!..
Sokaklara düştüm ben bugün Boyacı Fatma adlı kitaptan. Düştüm, yollara. Küpte, çöpte aradım düşürdüklerimi.
Televizyondan gelen çığlık şarkı bitirdi bu yazıyı.
"Yanıyor yüreğim. Yanıyor ciğerim. Sensiz olmuyor güzelim."
Ben iyiyim aslında. Yazı niye böyle bitti, anlayamadım.
Dedim ya! Sözde özneyim işte!