LANET OLSUN BİZE…

Abone Ol
 
Memleketim, toprağım, iki yakası bir araya gelemeyen gözbebeğim. Ne çok kalbinin içini oyuyor bu kahrolası düzen. Ne kadar çok ve çabuk gözden düşürüyor seni, kıymetini hiç bilmemiş, bilemeyecek olanlar. Sana sokulmadan, senin kokunu, dokunu içselleştirmeden eline iplerini aldıklarını düşünenler, nasıl kıyıyorlar göz göre göre sana.
Yerelinden geneline, atanmışından seçilmişine kadar şamar oğlanına dönen bir yılgınlıkla, korkuyorum ki iflah olmayacaksın daha nice seneler. Başkası olsa utanır senden, lanet okur üstüne. Ben de okuyorum lanet ama sana değil göz bebeğim kendime…
Kimlerin eline teslim ettik seni ve kimler oyuyor ciğerini.
Şöyle tepelerinden hasretle bakıyorum da sana, uzaklaştıkça senden, nasıl güzel görünüyorsun, nasıl her bir yamacın buram buram hasret kokuyor bilemezsin. Alnının ortasından vursa da seni çarpık düzen, kolunu kanadını kırsa da acımasızlar, gönlümdeki yerin değerinden kaybetmiyor bilesin. Hasretin vurunca canıma, kokun gelince burnuma mis gibi, iyi ki benim memleketimsin diyorum ve iyi ki…
Seni hastalıklı bir ölümlü gibi acizleştirenlere işte onlara da lanet okuyorum. Başını öne eğenlere, sana şifa olacakları yerde senin son kanını emecek kadar gözü dönmüşlere, işte onlara da beddua okuyorum.
Giriyorsuzkoynuna kapından içeri, darmadağın bağın bahçen sanki mahşer yeri ve dahası saçlarına dolanmış çaresizliğin ipleri. Yolların toz toprak içinde. Sokaklarında birbirine küsen taşlar, hastanelerinin eteklerinden çeken şaşkınlar. Denizin, deren dersen utanıyorum söylemeye. Trafik dediğin onun bunun tekelinde. Köprülerin ha yıkıldı yıkılacak, birileri ağzı açık bekliyor belli ki rant kapacak.
İki göz yerlerde it dalaşları, adam dediklerimizin her birinde koltuk savaşları. Kardeş dediğinin canının peşinde diğeri, koltuk kapmaca oynuyor ayının önde gideni. Al birini vur ötekine, böyle giderse daha çok bekleriz şans yüzümüze gülecek diye.
Ahlak dediğin zaten yerde, ağzının suyu akanlar memleketi verecekler bir gecede.
Çok vahim gözüküyor çok buradan bakınca, yeşiline mavisine hasret kalınca. Sözünü söylemeyip sakınınca, at oynatıyor açgözlüler ulu ortada.
Memleketim toprağım sen sabret sakın yılma, bizden bir halt olmayacak gibi sanki sen sakın teslim olma….