VE ONLARIN İŞBİRLİKÇİLERİNE…
13 Mart’ta Ankara-Kızılay’da otobüs bekleyen yoksul işçi emekçilere bombayla saldırılması sonucu canımızdan 37 can gitti. 19 Mart’ta da bu defa İstanbul’da aynı yöntemle canlarımız katledildi.
Çocuk, kadın demeden yoksul emekçi halkımızı katleden faşistler bunun hesabını elbet bir gün emekçi halka verecek!
Patlatılan bombalardan, sadece canlarımız parçalanarak can vermedi, bedeni ve yüzü yanmadı; kendine insanım diyen herkesin içi yandı.
Otobüs duraklarında bekleyen yoksul halkı katledenler halk düşmanlıklarını bir kez daha gösterdi.
İnsanları çeşitli şekillerde toplu olarak katledenlerin dünyada ve bu ülkede pek çok örneği var.
12 Eylül 1980 öncesi Çorum’da Kahraman Maraş’ta, 12 Eylül sonrası Sivas’ta, onlarca yoksul emekçi halk, kadın çocuk denmeden faşistler ve dinci güçler tarafından katledildi.
Devletin “ hayat kurtarma operasyonu” dediği saldırılarda Ankara’da Ümraniye’de, Çanakkale’de, onlarca devrimci devletin cezaevlerinde, devletin militarist güçleri tarafından yakılarak katledildi
Faşist Hitler yüz binlerce insanı canlı canlı fırınlarda yaktı. Mussolini, Franco, vb. tarihin birçok yüzkarası faşist, insanları işkencelerde öldürdü.
Bunların birçoğu yaptıklarının hesabını verdi. Birçoğu toplumdan kaçtı ve ideolojisi ile birlikte yok oldu.
Her ne kadar bu ülkede insanları yakıp ta hesabını vermeyenler varsa bile onlarda yaşadıkları her dakikada yaptıklarının hesabını verecekleri günü bekliyor.
Faşistler sadece komünistlere değil, halk düşmanlıkları yanı sıra kendilerinden olmayan herkese düşmandır.
Yoksul emekçi Halkın yoğun olduğu ana caddelerde, otobüs, tren, vapur, pazaryeri ve alışveriş yerlerini bombalayıp birçok masum insanı katledenlerde, aynı zihniyette olan faşist’lerdir!
Yoksul halka yaptıkları zulüm ve faşist katliamdır!
Patlayan bu bombalar, hükümetin; yoksul emekçi halk aleyhine çıkarması beklenen anti demokratik yasaları hızlandırmaktan, demokratik hakların daha da kısıtlanmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Bu katliamların adına “Savaş” denemez. “Savaş”, masum yoksul emekçi halk ile değil devletin silahlı gücü ile yapılır
Bu saldırılar; yoksul emekçi halkın tek dostu olan Sol-Sosyalist güçlerin sokağa çıkmasını engelleyemeyecektir.