Yalova’da ikamet eden Fransa doğumlu otizm hastası Rana Akgül (10), glomus tümörüne yakalandı. Fransa’da doktorların bilmediği için önemsemediği, Türkiye’deki bir çok hastanedeki doktorların ise ‘masada kalır, felç olur’ dediği Akgül, yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, “Rana, özel bir çocuk ve yaklaşık 5 yıldır boyunda kitlesi olan bir hasta. İlk başlarda lenf bezi zannedilmiş, o açıdan takip edilmiş ama sonradan bakmışlar lenf bezi değil tümör var. Hastamız bize Yalova’dan ulaştı. Ben, beklemenin anlamı yok dedim. Çünkü bekledikçe daha büyüyecek ve çıkarılması daha da zorlaşacak. Keşke daha önce küçükken tedavi olsaydı. Bizim hekimlerimiz, bu tümör çok sık görülmediği için bazen ne yapacaklarını bilemiyorlar ve genelde hastayı takip edelim diye zaman kazanıyorlar. Ama hastaya yapılabilecek en büyük hatalardan birisi bu. Bu kızımızda da bunu gördük. Küçük bir tümör, büyüdükçe daha büyük sıkıntı oluyor. Çıkarması bizi de zorladı, hasta için de zor oluyor. 10 yaşındaki bir çocuktan 6,5 santimlik bir tümör çıkardık. Bunu çıkarırken ciddi komplikasyonlarda olabilirdi ama Allah’a şükür hiçbir sorun yaşamadık” dedi.

"DÜNYADA İLK KEZ OTİZMLİ HASTADA GLOMUS TÜMÖRÜ ÇIKARMIŞ OLDUK"

Glomus tümöründe tanı konulur konulmaz mutlaka ameliyatın planlanmasının gerektiğine dikkat çeken Başel, “Ameliyat olamıyorsa mutlaka bir tedavi yoluna gidilmesi lazım. İkinci bir hata biyopsi almaya çalışıyorlar. Bu hastaya da teklif edilmiş ama ben sakın öyle bir şey yapmayın dedim. Çünkü biyopside ani kanama ve acil cerrahi gerekebilir. O zaman iş daha da sarpa saracak. Bir de bu kızımız özel bir çocuk. Ben literatürde tarama yaptım. Glomus tümörünü otizmli hastada ilk kez biz çıkarmışız. Dünyada ilk. Literatür taramasında başka görmedim. Çocuk olması da önemli. Genelde bu yaşlarda pek görülmüyor. Bizim şuana kadar Rana ile birlikte üç tane hastamız oldu. Yani literatürde dünyada ilk kez otizmli hastada glomus tümörü çıkarmış olduk ve çokta büyük bir tümördü” ifadelerini kullandı.

"BİZE SÖYLENEN RİSKLERİN HİÇBİRİ GERÇEKLEŞMEDİ"

Kızı Rana’yı ilk kez Fransa’da aile hekimlerine götürdüklerini aktaran baba Orhan Akgül, “Orada önemli bir şey olmadığını söylediler. Daha sonra Türkiye’de bir nöbet geçirdi. Çekilen MR da kitle olduğunu gören doktorlar bizi çok korkuttular. Çocuğumuzun felç olabileceğini, masada kalacağını söylediler. Sonra arayışa geçtim. Halil Bey çıktı karşımıza. Hakkında yapılan yorumlar, verdiği güven ile burada ameliyat yapmaya karar verdik. Biletlerimizi aldık geldik. Ben biraz endişeli ve evhamlı geldim. Çünkü Van dediğimde insanların tepkisinden dolayı endişelendim. Şunda sağlığı Allah’a şükür iyi. Bize söylenen risklerin hiçbiri gerçekleşmedi. Hatta sesine bile bir şey olmadı. Zaten otizmli olduğu için belli kelimeleri söylüyordu. İnşallah bu ameliyattan sonra ses telleri rahatlayacağı için konuşmada daha iyi duruma geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.

"KIZIMIZI AMELİYATTA NASIL TESLİM ETTİYSEK AYNI ŞEKİLDE BİZE GERİ VERDİ"

Anne Zeynep Akgül de iki ay önce kızının bir nöbet geçirdiğini belirterek, “Bursa’da birçok hastaneye gittik ama umduğumuzu bulamadı. Bir anne baba olarak bizi çok korkuttular. Sağ olsun Halil hocaya ulaştık. Halil hoca hemen gelin dedi. Çok endişe içinde geldik ama bize söylenen hiçbir risk olmadı. Halil hocadan Allah razı olsun. Kızımızı ameliyatta nasıl teslim ettiysek aynı şekilde bize geri verdi. Onun gibi hocaları Allah başımızdan eksik etmesin” dedi.

İHA

Editör: Bilge ÖZKUL