Madalyonun öbür yüzü

Abone Ol

Akıl dışı davranısları, her şeyi olduğu gibi, sağlık sistemimizi de yok etti. Bu bizlere doktor bulamama, ilaç alamama, tedavi olamama sorunu olarak döndü. Onlar ise şehir hastaneleri ile ticaretlerini yapıp, zenginleşmeye ve yandaşlarını zenginleştirmeye devam ettiler. 

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji uzmanı Prof. Taner Demirer, Sözcüye verdiği söyleşide:

“Türkiyenin 70 bin doktor açığı var, bu yetmezmiş gibi her yıl binlerce doktorumuz yurtdışına gidiyor. Devlet bu göçü tersine çevirmek zorunda” dedi.

-AKP iktidarının Sağlıkta Dönüşüm Projesi sonucunda;

-Yetersiz güvenlik önlemleri Türkiye’nin Sağlıkta şiddette dünyanın en önde gelen ülkesi olmamıza, 

-Sağlık çalışanlarının açlık sınırında yaşamasına, 

-Sağlık hizmetlerinin sunum ve kalitesinde düşüşe, 

-Çökmüş sağlık sistemi, Sağlık hizmetlerinin sunum standardının bozulmasına, 

-Kuyrukların uzamasına, 

-Ucube randevu sisteminin çökmesine, -En iyi hekimlerimizin yurt dışına gitmesine neden oldu.

Birileri ne demişti: 

" Giderlerse Gitsinler"

Ve gittiler!

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı+ Üniversite+ Özel Hastanelerde istihdam edilmiş 185 bin doktora ek olarak en az 70 bin doktora ihtiyaç varmış.

OECD sonuncusu olarak, 100 bin kişiye düşen hekim sayısı OECD ortalaması 348 iken, ülkemizde bu rakam 187 imiş. 

Hekim göçünün önlenmesi için gerekli tedbirlerin acilen alınması gerektiği ortada. Geçen yıl 3 bin 25 hekimimiz yurtdışına göç etmiş, bu artarak devam ediyormuş. Yurtdışına çıkmış olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının tersine göç ile yurda dönüşü sağlanmalıdır.

Madalyonun öteki yüzünü incelemek istiyorum.

GİDENLERE KIRGINIM

Birilerinin "Giderlerse Gitsinler!" demesine uyarak gitmeli miydiler? 

Burası vatanları değilmiydi? 

Zorda olan vatan terkedilirmiydi? 

Bu yaptıkları bencillik değilmiydi? 

Kalıp mücadele etmeleri gerekmez miydi?

Rahat yaşam, bol geliri düşünerek başka bir ülkede ikinci sınıf vatandaş olmaya değer miydi? 

Bizleri yabancı uyruklu doktorların ellerine bırakmalı mıydılar?

Ayrıca kanını canını vererek bize hediye edilen bu vatanı terkederken atalarından utanmaları gerekmiyor muydu? 

Onlar ki bugünün zoluklarının misli misli fazlalarına göğüs gererek savaşarak vatanı savunup kurtarmak zorunda kalmamışlar mıydı?

Şanlı tarihimizde Çanakkale destanında bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski adıyla Darul Fünun öğrencileri 1915'te Darül Fünun 1. sınıfta öğrenim gören 2 bin 500 tıp öğrencisi okullarını bırakarak Çanakkele'ye koştu. İki tümen hâlinde Gelibolu'ya gelen gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit oldular. Bu nedenle sonraki yıl açılışta siyaha boyanan Darul Fünun, 1921 yılında hiç mezun verememişti.

Onlar savaştılar.... Kaçmadılar....Ruhları şadolsun....onlara çok şey borçluyuz. 

Ülkeyi terk etmek, bencilce geliyor bana. Giderlerse Gitsinler diyen bu ülkenin sahibi değildir, kimseyi kovmaya hakkı yoktur. Onun sözü ile hareket edilemez. O bugün varsa yarın yoktur. Koşulların düzeltilmesi mücadele gerektirir. Emekliler 12500₺ ile yaşam mücadelesi veriyor. Diğer kesimleri tek tek saymak istemiyorum, gerçekler meydanda. Ülke çok zor durumda.

Ülken, vatandaşların inlerken yurt dışında huzur duyabilecekmisiniz?

Geçen gün Hastaneye gittik kardeşimle, Bölüm Başkanının yanına ona zaman tanımak adına bir-iki dakika geç girdiğimizde, zamanının çok az olduğunu , doktor sayısının çok az olduğunu, hemen hareket etmesi gerektiğini, diğer hastaların da sıra beklediğini söyledi , acil servisi doktor yokluğundan kapatmak zorunda kaldıklarını ifade etti bize. Çok üzüldük.

Onu takdir ettik, o terk etmeyi bırak, hastalarına daha fazla hizmet verme yarışındaydı. Adeta koşturuyordu.

Son günlerde gittiğim her poliklinik doktoruna yurtdışına gitmeyip bizlere hizmet verdikleri için teşekkür ettim. Kalanların değerleri gözümde bir kat daha arttı. Teşekkürler.