Eğitim Sen’in açıklaması şöyle; “Öğretim programlarında bilimsel eğitimle ilgili olan pek çok nokta özenle “ayıklama” ya tabi tutulurken, iktidarın inşa etmekte olduğu ‘yeni rejim’ i ve onun “2023 vizyonu” nu merkez alıp, açık ve gizli (örtük) amaç ve değerleri programlara ustaca yerleştirerek kendilerince “dini” ve “milli” bir müfredat oluşturulmak istendiği açık.
Eğitimin bütün kademeleri (okulöncesi eğitim dahil) “dini” ve “milli” yaklaşımla yeniden düzenlenirken, okulların eğitim kurumu olmaktan çıkarılıp, öğrencilere “itaat” ve “sadakat” kültürünü aşılayan birer “terbiye ve ıslah merkezi” haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Demokratik, bilimsel, laik eğitimin yaygın olduğu toplumlar, devletin bütün inançlar ve kimlikler karşısında eşit mesafede durduğu, farklı inanç gruplarının birbiri üzerinde baskı kurmadığı, farklı mezhep, kimlik ve kültürlerin baskı altına alınmadığı, eşit yurttaşlık temelinde özgürce bir arada yaşadığı gerçek anlamda özgür toplumların oluşumunu sağlayacaktır.
Eğitim sisteminde yaşanan dönüşümler, içinde bulunulan ekonomik, toplumsal ve siyasal sistemin gelişim süreçlerinden ayrı ya da bağımsız değildir. Bir ülkenin eğitim sistemi, bir bütün olarak içinde yaşanan toplumun gerçekliğini yansıtır. Burada sadece ekonomik düzey değil, toplumsallaşma süreçleri, cinsiyet eşitsizlikleri, ideolojik konumlar, sınıflar arası güç ilişkileri vb gibi oldukça karışık bir dizi ilişki devreye girer. Bu nedenle Türkiye gibi ülkelerde laiklik ve laik eğitim mücadelesi, okulda ve toplumda yürütülen demokrasi ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir. Eğitim sistemi ve okullar ya tamamen egemen ideolojiye teslim edilecek ya da çocuk ve gençlerin nasıl bir eğitim alması, nasıl bir toplumda yaşaması isteniyorsa, onun için mücadele edilecektir.
Eğitim Sen olarak bizler Çağdaş, bilimsel ve laik eğitimin her zaman takipçisi olacağız.”
Haber merkezi