Geçtiğimiz günlerde işsiz bir yurttaşın Zonguldak Belediye Başkanlığının önüne bir bidon benzin ile gelip kendisini yakmak istemesinin sorumlusu Gazetemiz Halkın Sesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Özdemir olarak iddia edildi ve Özdemir tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İddia edilen konu ise bu yurttaşın Belediye önünde kendini yakması için Mustafa’nın ona benzin parası vermesiymiş…
İnsanın inanası gelmiyor. Bir insanın kendini yakması için kim onu bu caniliğe teşvik eder, hele de bunu teşvik eden bir Gazeteciyse daha vahim bir durum ortaya çıkar.
Özdemir’i yirmi yıldan fazladır tanırım. Çoğu zaman cebinde eve getirecek bir ekmek parası olmadığı günlerini bilirim.
Cebinde on lirası olsa onun yarısını ondan bir ekmek parası isteyene verir.
Mustafa hem mesleği hem mizacı gereği kent yöneticileriyle hep dalaşan biridir.
Mesleğine ve meslektaşlarına bağlıdır. Hataları da vardır.
Bir yerde bir iş yapılıyorsa orada mutlaka hatalar-yanlışlar tabii ki olur. Hiç iş yapmayan kişi hata-yanlış yapmaz.
Mustafa daha önceleri de cezaevine girdi çıktı ama yazdıkları için girdi çıktı.
Bu defaki tutuklanmasının nedeninin bir komplo olduğu aşikâr.
Buna benzer suçlamalar-iddialar bu ülkede iktidarlar tarafından muhaliflerini kamuoyunda küçük düşürmek için sık sık kullanılır.
Çoğu kişi gibi bende zaman zaman buna benzer şeylerle karşılaştım. 12-Eylül 1980 öncesi Parti il başkanıyken bir gün Emniyete çağrıldım. Benden önce oraya parti üyesi 4-5 genç getirilmiş.
İfademi alan komiser bana “Bu çocukları duvarlara yazı yazarken yakaladık, bunlara boya almaları için gereken parayı sen vermişsin ve gidin duvarları boyayın demişsin” deyip güya gençleri benim suça yönlendirdiğimi ispatlayacak.
Gençler öğrenci, öğrencinin parası olmaz ki bizler bu nedenle bu genç arkadaşlarımıza paramız olduğunda kendi cebimizden üç beş kuruş tabii ki veriyorduk. Tabii ki böyle bir şeyi kabul etmedim ve gençlerle birlikte emniyetten çıktık. Buna benzer birkaç olay yaşadım.
Değerli okuyucular şimdi sizlere sorarım; sizden bir ekmek parası isteyene siz cebinizde para olduğu halde “yok” diyebilir misiniz?
Ekonomik durumu bozuk olan, cezaevinden çıkana, askere gidene veya askerden gelene, hastanede yatana tabii ki dayanışma yapılır. İşte bu dayanışma bu ülkeyi yönetenlerin hep canını sıkmıştır, sıkıyor da...
Yardımlaşma-dayanışma geleneği Anadolu yoksul halkının genlerinde vardır. Bunu kimse engelleyemez.
İnsanların mutlu olması için verdiği mücadelede başına gelmeyenin kalmadığı Mustafa Özdemir gibi bir insan hele bir de Gazeteciyse bu canice teşviki nasıl yapar?
Ne yani şimdi çok darda olup da bizden 5-10 lira ekmek parası isteyen birine “ulan bu parayı verdiğimde gider bununla benzin alır o benzinle gider bir yerleri yakar da ben de suç ortağı olurum" düşüncesiyle vermeyelim mi?
Başkalarını bilmem amma ben ve dostlarım bizden bir ekmek parası isteyene bu yardımı yapmaya devam edeceğiz.
Biz “komşusu aç yatarken kendisi rahat uyuyamayanlar" gurubundanız...