Genç kız şovalesini yerleştirerek bir peyzaj çizimi için hazırlık yapar. Yaşlı adama bankın köşesine oturması için rica eder ve kendisi de diğer köşeye oturur. Genç kız, boya malzeme kutusunu bankın ortasına koyar. Fakat tuval ve malzeme kullanımı kızın tersine gelir. Yaşlı adama diğer tarafa geçmesi için rica eder. Yaşlı adam sinirlenir ve bastonuna dayanarak kalkar.
Genç kız, yaşlı adamın sinirlendiğini anlar ve koluna girerek oturması için ikna eder. Yaşlı adam, kızın belirlediği yere oturur ve tekrar bulmacasını çözmeye başlar. Kız, garsonla konuşur ve peyzaj çizimi için hazırlık yapar.
Garson, bankın iki tarafına birer tane sehpa yerleştirir. Yaşlı adama kahve, kıza da çay getirir. Adam şaşırır. Kız, kulaklığından müzik dinler ve çizime başlar. Bir süre sonra garson gelir, boşalan kahve fincanı ve bardağı alır. Yaşlı adam cüzdanını çıkarmak ister. Kız eliyle işaret eder;
Tamam amca, kahvenizi ben ısmarladım.
Olmaz öyle şey!
Lütfen amcacığım. Ben vereceğim, tamam.
Paran çok galiba?
Şimdi değil ama ilerde olabilir.
İlerde! Paluklar kavağa çıktuğu vakit mi? Sen şimdi ne iş yapayusun ki?
Ben öğrenciyim amca. Resim bölümü öğrencisi. Şimdilik böyle idare ediyorum ama ilerde iyi bir ressam olacağım ve güzel eserler yaratacağım.
Parası olmasa da gönlü zengin yani.
Yaşlı adam suratı asık, hayata küskün, bulmaca çözmeye devam eder. Kız, kulaklığını takar, malzemelerini sehpanın üstüne koyar. Şovaleyi yeniden düzenler. Yaşlı adama belli etmeden tuval üstünde çalışır. Yaşlı adam;
Madem ressam olacaksın, şunu bil bakalum. Çıplak resim nedir? İki harf.
Nü.
Ne?
Nü, nü.
Ne ne?
Genç kız kulaklığını çıkartır. Çevredekilerin kendilerine baktığını görür. Alçak sesle;
Nü nü. Nevşehir’in N’si, Ünye’nin Ü’sü.
Haa...
Senin ressamlığınla ilgili bir tane daha var. Yukarıdan aşağıya yedi harfli. 1937 yılında İspanya’da iç savaşta Nazilerin bombaladığı şehri anlatan Guernica resmini yapan ressam kimdir?
Picasso
Pastonun P’si
Baston o amca. Paletin P’si veya peyzaj’ın P’si olur ancak.
Paston olmaz mı?
Olmaz. Çünkü o paston değil baston. Pırasanın P’si olur ama.
Pirasa mı?
Evet, şarkısı bile var. “Puban seni veriyi da bir bağ pirasaya oy oy...”
Ne güzel söyledin. Sen nerelisun?
Trabzon, Of’tan
Kimlerdensin?
Hamzaçebilerden.
Ee, ben ocakta çalışırken bir sürü arkadaşım vardı Hamzaçebilerden. Ben de Trabzonluyum. Beşikdüzü’nden.
Doğrudur. Bizim köylü çok var burada. Ben okul için geldim buraya. Ailem Trabzon’da.
Tamam pirasanın P’sini yazdım. Sonra?
İstanbul’un İ’si
İstanbul’un iyisi mi kaldı yahu, sen de. Görmedin mi? Her yer koca koca bina. Yeşil bir avuç yer kalmadı.
Haklısın, doğru amcacığım. Yalnız İstanbul değil, tüm ülke talan edildi. İyi, güzel diye bir tanımlama yapamıyoruz artık. Ben İstanbul’un baş harfi İ’yi dedim.
Haa, anladım. Pikasso. Şimdi de Kastamonu’nun K’sı o zaman.
Hayır amcacığım. Ceyhan’ın C’si. Dur ben yazayım istersen!
Genç kız bulmacada “Picasso”yu tamamlar. Gazeteyi tekrar yaşlı adama verir. Yönünü çevirdiği tuvalde çalışmaya devam eder. Garsona işaret eder, garson gelir. Garsonla konuşan genç kıza, yaşlı adam;
Bir şey içmeyeceğim ben. Kalkıyorum zaten.
Yağ istedim amca garsondan.
Ne yağı, tereyağı mı?
Yok, hayır. Sıvı yağ, zeytinyağı. Boyayı açmak için,
Boyayı zeytinyağı ile mi açıyorsunuz?
Zeytinyağı, ayçiçek, mısırözü yağı... Ne bulursak. Aslında özel bir yağ var. Fakat çoğu arkadaş gibi benim de param yetmediği çin böyle ucuz yöntem uyguluyorum.
Sizin malzemeler pahalı mı?
Evet, maalesef...
Peki sen mutluluğun resmini çizebilir misin?
Çizerim... Çizdim de zaten... Fakat anlayana!
Genç kız resmi tamamlar. Malzemelerini toplamaya başlar. Yaşlı adam;
Bitti mi?
Evet bitti.
Bak şimdi seninle hiç pazarlık yapmadan... Ben bu resmini satın almak istiyorum. Her gün buraya geliyorum. Artık iyice yaşlandım. Bazen hava bozuk oluyor, gelemiyorum. Anladığım kadarıyla bu manzarayı çizdin. Resmini satın alıp, evimin duvarına asacağım.
Fakat ben bu manzarayı çizmedim.
Eee, ne çizdin?
Mutluluğun resmini!
Hani bakayım.
Genç kız yaptığı resmi yaşlı adama verir. Adam resme bakar, gülmeye başlar.
Bu benim resmim. Üstelik gülüyorum!
Yaşlı adam cüzdanından para çıkarır. Kızın almamak için ısrar etmesine karşın, bir miktar parayı bankın üstüne bırakır. Kıza teşekkür eder. Bir elinde içinde boş ayakkabı kutusu torbası ve tuval, bastonuna dayanarak sevinçle uzaklaşır. Genç kız bir şovaleye bir bank üstündeki paraya bakar. Onun yüzündeki mutluluk ifadesi daha da artar. Martıların sesi bir kez daha şenliğe dönüşür.