Sosyal Medya X üzerinden @atacizeybek hesabı ile açıklama yapan ATA Parti Genel Başkanı Zeybek şu ifadeleri kullandı:

“NAMIK TAN AMERİKA’NIN TÜRKİYE BÜYÜK ELÇİSİ Mİ?”

Çeyiz paketini satın almak isterken 56 bin lira dolandırıldı Çeyiz paketini satın almak isterken 56 bin lira dolandırıldı

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne sadece Türk Boğazları’ndan geçişi düzenleyen bir antlaşma olarak bakılmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ne İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ile Boğazlar’da tam egemenlik hakkı verilen bu antlaşma Lozan Antlaşması’nı tamamlayan önemli bir diplomasi utkusudur.

Ayrıca, Montrö Boğazlar Sözleşmesi delindiğinde, Türkiye’nin önemli bir jeopolitik kırılma yaşayacağını, var olan sorunların yanında Karadeniz’de ortaya çıkacak bir çatışma durumunda Türkiye’nin güvenliğinin sıkıntıya gireceği yönündeki duyarlılıklarını dile getirmek gerekir.

Bugün Montrö’nün önemi ne ise Mavi Vatan’ın önemi de odur. Mavi Vatan ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türk jeopolitiği açısından birbirini tamamlayan iki önemli gerçekliktir. Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı olarak Adalar Denizi’ndeki ada ile adacıkları ele geçirerek silahlandırması; buralarda Münhasır Ekonomik Bölge girişimleri ortadayken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Eski Büyükelçi Namık Tan’ın Mavi Vatan için “Masal” yaklaşımı Türk Devleti çıkarını önceleyen bir bakış açısı değildir. Namık Tan anlaşılan kendisini ABD’nin Türkiye Büyükelçisi sanmaktadır.

“CHP’NİN AKP ÇİZGİSİNE GELMİŞ OLMASI ÜZÜCÜDÜR”

Mavi Vatan sadece petrol ile doğal gaz kaynağı olarak değil; stratejik deniz yolu, deniz akıntıları, ısı ayrımları, enerji üretimi, yosunların biyoyakıt olarak kullanımı ile KKTC’nin güvenliği açısından da önemlidir. En önemlisi, Türkiye’ye dayatılan ikinci Sevr’e karşı bir meydan okumadır. İktidarın Doğu Akdeniz’de AB(D) ekseninde takip ettiği politika ile Namık Tan’ın Mavi Vatan’a bakış açısının bir yerde buluşması ilginçtir.

CHP’nin Türkiye tarihinin en kötü yönetimi olan AKP’nin çizgisine gelmiş olması üzücüdür. Ülkeyi içinde bulunan kötü durumdan kurtaracak; Atatürk’ün Türk Devrimi’ni yenileyerek Türkiye’yi ulus bilinci ile bilim gerçeklerine göre yönetecek olan ATA PARTİ ile birlikte yola çıkan koldaşları olacaktır.

Kaynak: Bülten