Son günlerdebakıyorum da, açıkoturumların konusu çoğunlukla din kaynaklı olmaya başladı.Kur’an-ıKerime yeniden yorumyapılırken aslında ne olması gerektiği de tartışılıyor böylece. Bizler de birer dinleyici olarak, aklın yolunun bir olması gerektiğin idüşünerek, bir çoğundan yana öyleya da böyle tavır koyuyoruz.
Deniliyorki, anlamanız için, yüce kitabımızı gözden uzak, yüksek yerlerde değil, elimizin altında tutmalıyız ve her daim onu sıkça okumalıyız. Anlayabilmemiz için de mealini kendidilimiz de okumalıyız çünkü, bir çok ayette de belirtildiği gibi Allah; Böylece biz onu, (anlasınlardiye)Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleritürlü şekillerde açıkladık; umulurki korkup-sakınırlarya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (Taha / 113)Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar. (Bakara-221) diyor.Demekki , anlamadan ezbere Arapça’sını okuyup durmanın bizlere bir faydası yok; içindeki yasak ve emirleri anlamadan nasıl olsunki! Yabancıbirinedinimizianlatırkenonunanlamasıiçinonundilinikullanmakzorundadeğilmiyiz? O halde once
bizler anlamak durumundayız. Bu yüzden, Kur’an-I işine geldiği gibi anlatanlara gore öğrenmek zorunda kalıyoruz, bazen geleneklere, bazen de siyasete yenik düşmemiz bundandır belki de.
Deniliyorki, Kur-an yinebirayetindepeygamberimize, ’’sensadecebenimbuyruklarımıtebliğedensin, ne onlarınvekili, nedeonlarızorlayanolabilirsin’’ diyor..Peygamberimizedahiverilmeyenbuimtiyaz, o haldehiçkimseye de verilemez; ne vekil, ne halife, ne şıh, ne şeyh, Allah’lakularasındaaracıolamazdemekki.
Deniliyorki, akıl yolunu, bilim yolunu öğreten yüce kitabımız ne zamana kadar hurafenin, yobazlığın esiri olarak kalacak? Ne zaman peygamberimizin dönemindeki gibi bir aydınlığa kavuşacağız?Kendisine danışılarak karar verilen, adam yerine konulan, doğurduğu çocuğuna dahi süt vermek zorunda kalmayacak kadar özgür olan kadın, Kur’anda anlatıldığıgibi ne zaman değerini bulacak? Erkeklerle beraber Cuma namazına, bayram namazına, cenaze namazına o zamanki gibi ne zaman katılacak?
Deniliyorki, Kur-anda namaz üç vakittir..
Deniliyorki, namazın sadece farzları kılınabilir..
Deniliyorki, örtünme;namaz abdest iuygulanan uzuvların dışında kalan yerleri çindir.Yanibaş, kol ve ayak dirseklerinden gerisi kapanacak.
Deniliyorki, dinlerarasıdiyalogolamazçünkübuKur-anabutersdüşüyor..Başkadinlerinanlayışına ne kadaryakınız ne kadaruzağızbutartışılırama, budinlerionaylayıpİslam’ınyerinekoyamayız... Allah, gönderdiği buyruklarınıuygulayantoplumlartamamolsaydı, neden son peygamberive son kitabı göndersindiki! Gönderdi çünkü, Arap yarımadasında vahşet, çirkeflik, kavga ve haksızlıklar diz boyuy aşanıyordu ve onlar kendi menfaatlerine gelen insanların putlarını yaparak onlara tapıyorlardı ki, Allah’a onları sözd earacı yapıyorlardı..
Deniliyorki, Kur-an, diğeryücekitaplargibibirtoplumadeğil, tüminsanlığainmiştir.Farkıbudur. Günümüzdetürbeleregiderekyüzsürenlerin, kapısındayatıpyalvaranların, türlütürlüadetlerleçaputbağlayanların, ipçekenlerin, tuz dağıtıp sirkeyle oruç açmanın hali şimdi o putlara tapanlardan ne kadar farklıdır!
Deniliyorki, o zamandiğerdinlerlediyalogadeğil; aklınyolunu, yaniyücekitabımızınaydınlıkyolunukullanaraktümdünyayaörnekolacakİslam’ıyaşamayaihtiyacımız var.
Deniliyorki, bu da, Kur-anı bizlere anlatacak olan alimlerin ortaya çıkarakyürekli olmasından geçecek.
Deniliyorki, İslam şekilde değil, gerçek inançla, akılla yaşanır.
Birçoğumuz, din kisvesi altındat ürlü şekillere bürünüp, bir takım tarikatların kucağına düşüyorsa, bilinmeliki ucund aiş, evlenme, kariyer, adam yerine konma, rütbe, koltuk vaatleri vardır..
Bizzat bunu söyleyenler de, bu yolda olanlardır.
Diyorlarki, ’’bal tutan parmağını yalar’’..Din bu mu? İslam bu mu?Allah’la kul arasına kimse giremez demek bu mu?
Ben de bir inanan ,bir vatandaş olarak diyorumki, ne olursunuz sevgili din alimlerim, daha çok anlatın, daha çok tartışınki, aklın yolunu çok geç kalmadan bulalım artık!
Kur’an-ıKerim gibi eşsiz bir kitabı özgürlüğüne kavuşturun artık!
Evrensel olan bu kitaba yakışır bir halde ilimve bilimin yolunda olalımartık!
Her yeni icadı yabancılardan kopya ettiğimiz gibi, kaynağı belli olmayan hadislerin, kulaktan kulağa yayılmış geleneklerin yolunda değil, Kur’an-ın gerçek yolunda olalım artık!
Ne olursunu zsevgili din alimlerim.. Ne olursunuz!
GüldenIşık/28 EYLÜL 2009