Neden Mesleki Eğitim?

Abone Ol
Türkiye’nin ihraç ettiği malların kilogram fiyatı 1.2 dolardır. Bu değerin ABD, Almanya, Güney Kore’de olduğu gibi 4-5 dolar seviyesine çıkabilmesi için katma değeri yüksek üretime geçmemiz şarttır. Bunu yapacak gücü meslek liseleri oluşturacaktır.
 
IQ seviyesi 120 ve üzerinde olan insanlar nitelikli bir üniversiteyi bitirebilir. Bitirdikten sonra da alanıyla ilgili faydalı işler yapabilir. 120’nin altında kalanların olanların çok verimli biliminsanı, akademisyen, mühendis, hekim, hukukçu olması zordur. O itibarla IQ seviyesi 85-119 arası olanların mesleki okullara gitmesi doğru olan yoldur. 120 IQ üzerindeki kişiler de meslek lisesine gidebilir. Lakin onlara bu okullar biraz basit ve sıkıcı gelebilir...
 
21. yüzyılda her işte robotik sistemler yer alacaktır. Bu cihazların bakımı, kurulumu, gözetimi, programlanması için meslek liseden mezun olanlara daha çok ihtiyaç olacaktır.
 
Bu asırda hukukçu, hekim gibi meslek insanlarına olan ihtiyaç biraz azalacaktır. Zira bu işleri yazılımlar, robotlar daha nitelikli yapabilir hale gelecektir.
 
Dijital çağın insanının mutlaka mesleki eğitimden geçmesi lazımdır. Zira her cihaz yazılım ihitva eden elektronik ile donanmış olacaktır.
 
Türkiye kalkınmakta olan bir ülkedir. Kişibaşı geliri 8-10 bin dolar seviyesindedir. Orta gelir tuzağından çıkabilmemiz için endüstriyel ürün sayısının artması icap ediyor. Bu da atölyeler ve fabrikalarla mümkün olur.
 
Tarım, tekstil, turizm, ulaşım, üretim süreçlerinde mesleki bilgi-becerisi yüksek insanlar olur ise rekabet şansımız artar.
 
Ortaokul ve lise seviyesinde verilen mesleki eğitim el becerisi (psikomotor) yüksek bireyler oluşmasını sağlar.
 
Tarih, coğrafya, felsefe, dil, din, siyaset üzerine eğitim veren okulların sayısı azaltılmalıdır. Zira internet sayesinde uzaktan eğitim yapılarak bu branşların bilgileri her kesime ulaştırılabilir. Tarih dersi için öğretmen olmadan da bilgi iletmek mümkündür. Ders videolarını web üzerinden 24 saat yayabiliriz.
 
Üretimde kullanılan aygıtlar akıllı, programlanabilen, fonksiyonel, hızlı değişime göre yapılmaktadır. Bunları hızlıca kullanacak meslek sahibi insanlara daha çok ihtiyaç vardır.
 
Meslek bilgisi olan insanlar her türlü tamir işlerini kendileri yapabilir. Mesela elektrik bölümünü bitiren bir kişi boya, sıva, fayans, musluk, ütü vb. tamir işlerini kendisi kolayca yapabilir. Zira el yatkınlığı söz konusudur.
 
Üreten insanlar daha dengelidir. Ruhsal sorunlar bunlarda daha az görülür. Çünkü üretmek insana manevi huzur, moral aşılar.
                                                                                                
 
 
İyilik yapmak onu mutlu ediyor


Bu yazıyı biraz korkarak yazıyorum. Yalakalık yapıyor diyenler olabilir. Öküz altında buzağı arayanlar da olacaktır...
 
2016 yılıydı. O zaman görev yaptığım meslek lisesinin bir çok eksiği vardı. Öncelikle bulunduğum ilçede ve ilde hayırsever var mı diye biraz araştırma yaptım.
 
Meslek liseleri bazı kesimler tarafından maalesef çok hakir (küçük) görüldüğü için yakın çevreden destekçi (sponsor), yardımsever bulamadım.
 
Sonra Türk medyasının önde gelen gazeteci ve yazarlarına e-posta göndererek katkı sağlamaya yoluna gittim.
 
Yolladığım yazı ... gazetesinin ... adlı köşe yazarı tarafından yayınlandı.
 
Aradan bir kaç gün geçti. İstanbul’da orta halli bir hayat süren Sayın Banu Taşdemir Hanım bize ulaştı. “Okulun eksikleri noktasında yardım etmek istediğini” iletti.
 
Biz de “Tamam” dedik. Aradan geçen 4 yıl zarfında inanılmaz şeyler oldu. Banu Hanım belki 30 defa okulumuza çeşitli yardımlar (giysiler, ayakkabılar, kitaplar, DVD’ler, dergiler, deney gereçleri, bilişim ürünleri, elektrikli aletler, sözlükler, mobilyalar vb. vb.) gönderip durdu.
 
İstanbul’da ne kadar tanıdığı insan ve şirket varsa, işi gücü bırakıp bizim okulun eksiklerini tamamlamak için çırpındı.
 
Kendisiyle hiç karşılaşmadık. Sadece e-posta, SMS ve telefon ile haberleştik...
 
30 yıldır öğretmenlik yapıyorum. 10 farklı okulda çalıştım. Banu Hanım gibi bir iyiliksever, duyarlı, anlayışlı insan hiç görmedim, duymadım.
 
Kendi kullanmadığı, komşularının kenara koyduğu eşyaları paketleyip bizlere sıklıkla gönderen bu insanı tanıyın istedim.
 
Kendisi halen İstanbul’da yaşıyor. Ondan çok çok daha varlıklı nice insanımız mevcut. Ama onlar hedonist, egoist, narsist hayat çukurlarında debelenmeyi yeğliyorlar.