30 Mart yaklaştıkça…
Gazeteler belden aşağı vuruyor…
Kimi alenen, kimi ima yoluyla tehdit ediyor…
30 Mart yaklaştıkça…
Saflar netleşiyor…
Satışlar tavan yapıyor!
30 Mart yaklaştıkça…
Adaylar için yalanın biri bin paraya gidiyor…
Vaatler güldürüyor!
30 Mart yaklaştıkça…
Gazetelerin başı kıçı oynuyor…
Gazeteciler rakama göre manşet atıyor…
Üç iddialı partiye sayfalarımızda eşit oranda yer vermeye çalışsak da…
Diğer siyasi parti adaylarına yeterince yer veremediğimizi de kabul ediyor, ciddi bir eksiklik olarak görüyorum…
Her ne kadar bize gelen tüm açıklamaları kullansak da…
AKP, CHP ve MHP dışındaki partiler için adaletsiz bir seçim oluyor…
Dünkü Pusula Gazetesi’nde isim vermeden yazarak CHP ve MHP adaylarına dürüstlükten dem vuran Ali Rıza Tığ, sinirlerimi zıplatınca “Buna bir cevap vermem lazım” diye söylendim kendi kendime…
Her zamanki gibi AKP’yi “es” geçmiş yine!
Mesela AKP adayı Ali Bektaş hakkındaki yolsuzluk davalarını unutmuş…
Valiliğin kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle verdiği soruşturma iznini de…
Sonra AKP Zonguldak Belediye Meclis Listesi’nde olan ağabeyi Sabri Tığ’ın, AKP il Başkan Yardımcısı olan ortağı Mecit Aydın ile yaptıkları bir inşaatta kaçak su kullandıkları için haklarında yasal işlem yapıldığını ve bu nedenle “hırsızlık” suçlamasıyla yargılandıklarını da…
Ve buna nasıl bir kılıf bulunduğunu da yazmamış Ali Rıza Efendi…
Unuttukarını hatırlatmak gerekiyor demek ki…
Unutmak dedim de…
Ben de bu konuda yazacaklarımı unuttum!
Neyse…
Elbet hatırlarım!
***
Dün başımın belası telefonum uzun uzun çalınca kıramadım açtım…
Karşımdaki ses, üzerinde Seçkin Özdemir’in fotoğrafı olan 5 litrelik damacana su dağıtıldığını söyleyince bastım kahkahayı…
“Bu işin de suyu çıktı” deyip sözde espri yapayım derken…
Mevzuyu anlatınca yanımdakiler daha iyisini yapıp habere başlık atmaz mı:
“Seçkin Özdemir sugoyvermiş”
30 Mart’ta kadar daha neler duyacağız bilmiyorum ama…
Anlamadığım bir şey var…
Seçkin Özdemir, halka nasıl bir sosyal mesaj veriyor?
Önce şampuan, sonra su…
Nedir bu işin doğrusu?
***
Çaydeğirmeni’nde beldelerinin ortasından geçen nehir üzerinde yapılacak iki ayrı HES projesine karşı çıkarak topraklarına, daha da önemlisi çocuklarının geleceğine sahip çıkan köylü kadınları yürekten kutluyor, halkı sağlıklı bilgilendirmeyen, yangından mal kaçırırcasına bilgilendirme toplantısı yapılmasına müsaade eden Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş’i ayıplıyorum…
Ve diyorum ki…
Bu topraklardan “Hes”tirin gidin!