Nereye gidiyoruz?

Abone Ol

Tuhaf işler oluyor yine…

Görünmez bir el ülkenin ayağını kaydırmak için altımıza sabun koydu sanki…

Tansiyon sürekli yükseliyor…

Başbakan, “öteki”leri yok sayıp, sadece kendisine oy verenlerle yoluna devam etmek isteyince…

İsyan sokağa taşıyor…

AKP’liler, her fırsatta son genel seçimde yüzde 50, yani Türkiye’nin yarısının oyunu almakla övünse de aslında bu oran yüzde 35-40 bandına denk geliyor…

Ama aynı genel seçimlerde seçmenin yüzde 84’ünün sandığa gittiğini düşünecek olursak halkın yüzde 16’sı oy kullanmamış.

Dolayısıyla AKP’nin “ülkenin yarısı bize oy verdi” tezi doğru değil…

Var sayalım öyle olsun…

Bu AKP’ye oy vermeyenlerin ülke yönetiminde söz hakkı olmayacağı anlamına mı geliyor?

Adına “demokrasi” dedikleri faşizan tavır, farkında olmadan AKP’nin siyasi sonunu hazırlıyor…

Yolsuzluk iddialarıyla, telefon tapeleriyle her geçen gün mum gibi eriyen AKP, çareyi karşı taarruza geçmekte buluyor…

Korkarım ki, yerel seçimlerden sora Arap Baharı’nı aratmayacak görüntülere sahne olması kuvvetle muhtemel Türkiye’yi çok daha zor günler bekliyor…

Uzatmaları oynayan AKP’yi ringde nakavt olmamak için güç bela ayağa kalkmaya çalışan boksörlere benzetiyorum…

Ülkenin dört bir yanını saran eylemler, cemaatin belgeli taarruzu ve parti içindeki çözülmeler…

Hepsi üst üste gelince Başbakan’ın hırçınlaşmasına şaşırmamak gerekir…

Burada dikkat edilmesi gereken husus şu…

Eylemcileri biber gazı, boyalı su, plastik mermi ile yıldırmaya çalışan iktidar, kamuoyu desteğini yeniden arkasına almak için bundan sonra çok daha sert müdahale edecek…

Haliyle bu etki tepkiyi doğuracak…

Dün Zonguldak’ta yapılan eylemde de benzer manzaralar yaşandı…

Son derece doğru ve haklı bir eylem, birkaç kişinin hırçınlığı yüzünden çatışmaya dönüştü…

Polis şeflerinden biri dün muhabir arkadaşlarımız aracılığıyla mesaj göndermiş…

“Mustafa Bey’e selam söyleyin… Gerçi o onları savunur ama… Bu yaşananlar Demokrasi Platformu’nun eseri”

Sevgili polis şefi…

Eğer etrafına daha dikkatli bakmış olsaydın… Başta Erdoğan Kaymakçı olmak üzere platform üyelerinin olay çıkmaması için ne denli gayret sarf ettiğini daha iyi görürdün…

Şüphesiz polis durması gereken yerde duruyor!

Aynı polis şefi, keşke eylemcileri kalkanlarının altından çaktırmadan tekmeleyen polisleri de görebilseydi…

Bu tür toplumsal olaylarda iki tarafın da çok daha dikkatli olması gerektiğine inanan birisi olarak özellikle protestocuları, bu haklı mücadelede haksız duruma düşmemeleri için daha hassas olamaya davet ediyorum…

Tıpkı Gezi’de olduğu gibi bu kez Başbakan’a koz vermeyin!