O başkasının başörtülü bacısı

Abone Ol
En baştan söyleyeyim, en az Erdoğan kadar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de zorum var… Zorum var, o zat ülkenin iç güvenliğini sağlamakla görevli makamda olduğu sürece kendimi güvende hissedemiyorum çünkü… Hakka, hukuka uygun bir yönetim sergilediğine, herkese eşit haklı yurttaş muamelesi yaptığına asla inanmadığım gibi her ikisinin de kullandığı eril maço dille değil bir devlet insanına sorumluluk sahibi hiç kimseye yakışmayacak külhanbeyi ağzının toplumsal gerilimleri daha da artırdığına inanıyorum… Ve bundan da yarınlar adına endişe duyuyorum…
 
Arkalarına aldıkları devlet gücüyle herkese aklına estiği şekilde seslenip, tehdit sayılabilecek cümleleri kolayca kurmaları hangi psikolojinin ürünüdür bilemiyorum... Ancak birbirine onca laf söylemişlerken, şimdi pişkinliğe vurup ortaklık yapmaları, psikolojileri konusunda epey ipucu veriyor aslında… Soylu, “AKP mensupları uzun zamandır başbakanlarını, başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye'de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altında. Eleştirilmesi gereken insanları bu duruma düşüren hükümettir” demiş bir tarihte… İkisi de yutmuş bunu…
 
HANGİ BECERİKSİZLER, HANGİ YANLIŞLARLA, BEKA SORUNU YARATTI
Yetinmemiş, “Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye'yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi Sayın Başbakan, rantın babasını getirdi” demiş sivri bir dille…Şimdi pir-i muganı olarak gördüğü Erdoğan’a, kapıldığı cerbezenin de etkisiyle, “Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan”  diye seslenmiş hatta… Hazretler bunu da yok saymış güzelce…
 
Nesine inanacaksak, ikisi de ağız birliği yapıp “AKP’nin belediye seçimlerini yitirmesi ülkede beka sorunu yaratır” diyorlar şimdi de… Soylu’nun, geçmişte, “AKP hükümeti, yanlış ekonomi politikası sonucu bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye'de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır” dediğine bakılırsa vaaz ettikleri beka sorunu yeni zuhur etmiş olmalı… Aklı başında herkes gibi “Hangi beceriksizler, hangi yanlışlarla ortaya beka sorunu çıkardı?” sorusunu sorup duruyorum da, muhatabını bulamıyorum… Karşımızda kurşun sıksan geçmeyecek bir sağırlık var çünkü…
 
ÖTEKİNE YAPILAN HER MUAMELE MÜSTAHAK MI
Akıl almaz bir ikiyüzlülük ve içtenlik yoksunu bir gayretkeşlikle gerçekler alenen tersyüz ediliyor ayrıca… Geçmişte, “Kabataş yalanı” hayali bir senaryosu ve “Başörtülü bacım” edebiyatıyla ülkeyi birbirine katan zat, Ankara’da bir eylemde aleni şekilde taciz edilen başörtülü kadınının feryadını, tıpkı birbirlerine geçmişte söyledikleri sözler gibi duymazdan geldi mesela… O zavallı başkasının başörtülü bacısıydı demek ki… Diğeri daha ileri gidip taciz edilen kadının babası ve ağabeyinin terör örgütleriyle ilişkisinden dem vurup, yapılan her muamelenin adeta müstahak olduğunu söyledi…
 
İşin kötüsü, zevahiri kurtarmak için de olsa bir soruşturma açmaya gerek duymadan olayın üstü örtüldü… Soylu, “Öyle bir belge var ki evladımıza 'tacizci' diyen alçaklar gereğini görecek” dedi, durumdan vazife çıkaran polis, mağdur kadınla röportaj yapan gazetecinin evini o gün basıp gözaltına aldı… Konu meclise taşındı, AKP’nin kadın milletvekilleri “Olur böyle şeyler” minvalinde sözlerle konuyu geçiştirdi… Başta inançları istismar edilen kadınlar olmak üzere, birilerinin, bu bezirgânlara, “Çekin elinizi başörtülü kadınların üzerinden” diye haykırması gerekiyor artık… Korku toplumunun aşılması da buradan geçiyor bence…