İşte o yazı:
1945 yılında Zonguldak'a gelen Orhan Veli'nin bir bankta oturduğu fotoğrafın Zonguldak'ta çekildiği sanılıyordu.
Fakat fotoğrafın geniş olan orijinalinde; burasının Zonguldak olmadığı, çok sevdiği ve uzun süreler kaldığı Ankara olduğu ortaya çıktı.
Orhan Veli Zonguldak'a Bolu tarafından gelmişti. O zamanlar Zonguldak'a ulaşım farklı bir güzergahta olduğundan ne Ereğli ne de Devrek‘le ilgili bir notu veya emareleri vardır. Muhtemelen Gaca üzerinden dağlık olan bir güzergah kullanılıyordu.
Orhan Veli geldiği Zonguldak'ı şiirinde şöyle anlatmıştı.
Zonguldak yolundayız.
Dağların tepesinden,
Birdenbire denizi göreceğiz.
Denizi gökle bir göreceğiz,
Şimal rüzgarları gelecek uzaktan.
O yolcu, biz yolcu,
Şimal rüzgarlarıdır öpüşeceğiz.
Güneşli bir günde,
Masmavi göreceğiz Karadeniz`i.
Balkaya'dan Kapuz'a kadar,
Karış karış biliriz biz bu şehri;
E.K.İ.'nin çiçekli bahçeleri
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi;
Yüz karası değil, kömür karası;
Böyle kazanılır ekmek parası.
Gemiler vardı limanda gemiler
Her biri yeni bir ufka gider.
Görüldüğü gibi Sanki 40 yıllık Zonguldaklı gibi yazılan bu şiir elbette ki şehir içinden destek alınarak yazılmıştı. Yoksa ne Balkaya'sı ne de Kapuz'u bilebilirdi.
Orhan Veli dönemin Garip akımı şairlerindendi.
Burada şunu da belirteyim. Okulda şiir edebiyatında "Garip Akımı"nı çok duyduk. Kimse de demedi ki "Garip" aslında bir kitap adı.
Orhan Veli ve birkaç şairin çıkarttığı Garip Kitabı farklı şiir tarzı yazımların olması sebebi ile bu kendine özgü şiir akımına kitabın adı verilmiş. Kitabın adının “Garip” olması ise tamamen bir neden etkili. Garip garip şiir yazdığı için eleştirilen şairler kendi aralarında kitabın ismini "Garip" koymuşlar.