Son yıllarda ve özellikle şu son günlerde sokak hayvanlarına , çocuklara vahşice yapılan şiddetlerin artması psikolojik sorunlar mı ? Çocukluk travmaları mı ? Ya da içsel dürtülerden oluşan bir karakterist durumlar mı ?
Bununla ilgili hem yaptığım araştırmalar sonucu hem kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum..
Tıp açısından, insan, üç boyutlu bir varlıktır: biyolojik, psikolojik, sosyal (biyo-psiko-sosyal yapı). Biyolojik-psikolojik yapının gelişmesi psikomotor gelişme olarak nitelendirilir. Biyolojik ve psikolojik yapı, insanın içinde yaşadığı ve sürekli bir karşılıklı etkileşimde bulunduğu toplumdan “sosyal” bileşenini de alarak biyo-psiko-sosyal üniteyi oluşturur. Bireyin ve kişiliğinin oluşması ve olgunlaşması, bu üç bileşenin ortaklaşa ve karşılıklı etkileşimlerinin sonucudur. Psikomotor gelişme prenatal dönemde izlenebilse de psikoseksüel (ruhsal-cinsel) gelişme doğumdan sonra gözlenen ve belirli aşamalardan geçen bir evrimdir. Bu aşamalar kişiliğin kuruluş ve olgunlaşmasının temelini oluşturan birtakım evreleri içerir; kişinin, her evreyi zamanında ve tüm gereği ile yaşadıktan sonra, yine zamanında, bir sonrakine geçmesi koşulu vardır.[2] İlkel benlik (id), “almak, elde etmek, zevk almak” temeli üzerine oturmuştur ve tek amacı bunları elde etmektir (acıdan hazza ulaşma). Bu amaca ulaşmak için hiçbir kural, ahlak ve vicdan kısıtlayıcı ya da cezalandırıcı izi görülmez. “İd” sürekli olarak ister, arzular ve amacına ulaşmak için en küçük bir kısıtlama ya da duraksama tanımaz. Bir süre sonra çevrenin etkisi başlar; eğitim, yasalar, gelenekler, ahlak, vb etkenler id’in ölçü tanımaz isteklerine gem vurarak ve törpüleyerek, toplum içinde ve toplum kurallarına uyan kişiliğe dönüşür.
Ve genetik faktörler de es
geçilmemeli tabii..
Bu evrelerin sağlıklı bir biçimde geçirilebilmeleri için önce sağlıklı aile ve çevre olmalı ..
ve ilk eğitim ahlak da aileden alınmalı..
Ailede olumlu koşullar yoksa dahi ;
Kişilik oluşurken geçirilen evreler ve travmalar her ne olursa olsun kişi kendi kendini yetiştirmiyor geliştirmiyor ise ; içindeki o vahşiliği dizginleyemiyor herhangi bir canlıya saldırı dürtüsü içindeyse ne toplumsal kural ne de ahlak onları iflah etmeye yetmez ..
Bu şiddetleri uygulayanlara vay efendim psikolojik sorunlar varmış tedavi olması gerekiyormuş diyerek içlerindeki dizginleyemedikleri ve kötülükten haz aldıkları içlerindeki vahşiliği ört bas etmelerine izin verilmemeli …!!!
Tek bu suçları işleyenlerin mi travmaları ve psikolojik sorunları var . Hemen hemen herkeste bu mevcut ve kendini iyi yetiştiren biri psikolojik sorunlar var diye de bir kediye köpeğe çocuğa saldırmıyor .. kendi kendisini tedavi yolları arıyor , saldırmak yerine kendisini iyileştirecek hobiler ediniyor ya da uzman kişilerden yardım alıyor ..
Yani demem o ki, İbrahim Keloğlan ve onun gibi suç makinaları kendilerini psikolojik sorunlarının arkasına gizlemesinler ..
Aslında işlenen suçun açıklaması şudur ;
“Evet ben kötü biriyim kendimi yetiştiremedim demeyeceğim ( isteyen kendisinin herşeyi olur) ezikliğimi düşüklüğümü bir işe yaramaz halimi ancak benden daha güçsüz canlılardan çıkarıyorum “ olurdu .
Bu kişilerin evet bir tedaviye ihtiyaçları var fakat bu tedavi suç işlediklerinde mi akıllara geliyor ….!!!
Ve diyorum ki ;
Tedavi ; suç işlemeden önce olmalı, suç işlendikten sonra tedaviden önce cezaevi olmalı ..!!
Toplumla beraber candostlarımızla huzur dolu günlere …