Sönmezer, “Kadın üreme organlarını ilgilendiren tüm kanserler halk arasında rahim kanseri olarak adlandırılır. Gerçekte kadın genitalyasının farklı organlarının kanserlerine farklı isimler verilir ve seyirleri ile tedavileri birbirinden oldukça farklı olabilir. Rahmin içini döşeyen endometrium tabakasından meydana gelen kanserlere ‘’endometrial kanser’’ adı verilir. Gelişmiş ülkelerde en sık görülen kanser türü olduğundan Rahim kanseri denildiğinde ilk olarak akla bu kanser türü gelir. Eğer kanser rahmi vajinaya bağlayan boyun şeklindeki kısımda yani rahim ağzı hücrelerinde meydana geldiyse ‘’serviks kanseri’’ (Rahim Ağzı Kanseri) olarak adlandırılır. Az gelişmiş ülkelerde en sık rastlanan jinekolojik kanser türü budur. Rahim kanserlerinin çoğunluğunu endometrial kanserler oluşturmaktadır. Daha nadir görülmekle birlikte yumurtalıklardan, vajinadan, tüplerden ya da vulva denen dış genital bölgeden kaynaklanan kanserler de görülebilir.


Endometrium tabakası, rahmin iç yüzeyini oluşturan ve düzenli şekilde kalınlaşıp menstruasyon (adet) kanaması halinde dökülen özel hücre tabakasıdır. Endometriumun kalınlaşması döllenmiş yumurta hücresinin rahim içerisine yerleşmesi ve gebeliğin sürdürülebilmesi için gereklidir. Endometrium hücrelerinin değişikliğe uğrayıp, anormal bir şekilde bölünüp çoğalması ile bu bölgede tümör dokuları meydana gelir. Bu kötü huylu tümör dokuları uterusun içini döşeyen tabakada gelişerek endometrium kanserine yol açar.
RAHİM KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR ? 
Rahim kanseri gelişen hastaların çoğunluğunu menopoz dönemindeki kadınlar oluşturmaktadır. En sık görülen rahim kanseri belirtisi vajinal kanamalardır. Kanama, erken dönemde karşılaşılan bir şikayettir. Menopoz sonrası kanama, iki adet dönemi arası kanama, adet süresinin uzaması ve olağandışı vajinal kanama gibi belirtilerin görülmesi durumunda erken tanı konulabilmesi açısından bir doktora başvurulması oldukça önemlidir. Vajinal kanamanın yanı sıra; Anormal vajinal akıntı, Pelvik bölgede ağrı veya basınç hissi, Karında şişkinlik, Cinsel ilişki sırasında ağrı, Sebepsiz kilo kaybı, Genital bölgede kitle gibi bulgular da rahim kanseri belirtileri arasındadır.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ? 
Rahim kanseri riskini artıran en önemli neden yüksek östrojen hormonuna maruz kalmaktır. Yüksek östrojene maruz kalınan durumlara bakacak olursak; Menstrüasyon yani adet döneminin erken yaşta başlaması ve menopoza geç yaşta girilmesi, östrojen hormonuna daha fazla maruz kalınmasına yol açarak rahim kanseri riskini artırabilmektedir. Bunun dışında; Dışarıdan östrojen  takviyesi, Nulliparite yani hiç doğum yapmamış olmak ve kısırlık, Ovülasyon düzensizliği, Polikistik Over Sendromu (PCOS), Tamoksifen tedavisi, Obezite veya şişmanlık, Şeker hastalığı (Diyabet), Bazı over tümörleri, Hipertansiyon, Tiroid hastalığı, Lynch sendromu varlığı, İleri yaş,  Menopoz sonrası hormon replasman tedavisi, Ailede endometrial kanser varlığı gibi durumlar rahim kanseri risk faktörleri arasındadır.
RAHİM KANSERİ TANISI NASIL KONULUR?
Rahim kanseri belirtilerinin bir veya birkaçının görülmesi durumunda mutlaka zaman kaybetmeden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışılmalıdır. Kesin tanının konulabilmesi için öncelikle pelvik muayenenin, ardından ise teşhisin netleştirilmesi için bazı tetkiklerin yapılması gerekmektedir. 

Avcı’dan Bakan Tekin’e ziyaret Avcı’dan Bakan Tekin’e ziyaret

Histeroskopi: Özellikle anormal vajinal kanamanın görüldüğü hastalarda kullanılan histeroskopi denilen görüntüleme yöntemi, doktora rahim içerisine bakma olanağı verir. Fiber optik kameralı ince bir tüple, uterusun içi ve endometrium incelenir ve anormal kanamaya neyin sebep olduğu, endometrium kalınlığı ve rahim içinde herhangi bir kitlenin gelişip gelişmediği araştırılır. Gerektiği durumlarda biyopsi alınabilmektedir. 
Endometrial Biyopsi: Rahim kanseri tanısının kesinleştirilmesi amacıyla başvurulan en önemli yöntemlerden biri olan endometrial biyopside rahim içi zarından doku örneği alınarak, mikroskop altında incelenir. Yapılan mikroskobik inceleme sonrasında kanserin hücre tipi ve yapısı gibi faktörler de saptanabilmektedir.
Dilatasyon ve küretaj (D&C): Alınan biyopsi miktarının, kesin kanser tanısı koyabilmek için yeterli olmadığı durumlarda, rahim ağzının genişletilerek özel aletlerle rahim içi dokunun kazınması suretiyle örnek alınması işlemi uygulanır.  Bunların dışında salin infüzyon sonografi (SİS), Ultrasonografi, Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi gibi farklı yöntemler de rahim kanseri tanısında kullanılmaktadır. 
RAHİM KANSERİNİN TEDAVİSİ NEDİR ?
Rahim kanserinde tedaviye karar vermeden önce, kanserin türü, evresi, hastanın genel sağlık durumu, yaşı, uygulanacak tedavinin olası yan etkileri ve tedavinin doğurganlık üzerindeki etkileri gibi birçok faktör göz önüne alınır. Cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi gibi tedaviler kimi durumlarda tek başına, kimi durumlarda ise birleştirilerek uygulanabilmektedir. 
Rahim kanserinden veya diğer jinekolojik kanserlerden korunabilmek ve erken teşhisin sağlabilmesi açısından yılda en az bir kez yapılan jinekolojik muayeneler hayati öneme sahiptir. Rahim kanseri belirtilerinin olduğu durumlarda da hastalığın ilerlememesi ve başarılı bir tedavi gerçekleştirilebilmesi için, mutlaka vakit kaybetmeden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulması gerekmektedir.”

Editör: BBG Begüm