AK Parti Eski İl Başkanı Celil Uzun'dan bu yana 'il başkanlığı tartışması' bitmemiştir.

Nedeni ise makamın ortaya koyduğu performanstır.

Partilisi tarafından bile eleştirilen Uçar, sürdürdüğü siyasetin ve de desteklediği adayların hesabını tek başına ödemektedir.

Belki bu tablonun şahsım tarafından abartıldığını, aksine il başkanının ağzıyla kuş tutsa bile benim gibilere yaranamayacağını düşünebilirsiniz!

O halde birlikte düşünelim…

İktidar avantajına rağmen önce Eşref’e ardından da Akdemir’e karşı üst üste iki kez seçim yenilgisi tadan,

Toplum tarafından eleştirilen bazı belediye başkan aday adaylarına ‘adaylık’ verilmesini önleyemeyen,

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu kokuşmuş ilan eden,

Yol müteahhitlerine ‘ayva’ göndermesi yapmasına rağmen hoşafın kıvamını tutturamayan,

Söz konusu firmanın en büyük tatlıcı şubesini Zonguldak’a açan, açmakla kalmayıp kurdelesini hükümetin bakanına kestiren,

Makamında teslim aldığı ‘dosyaları’ abrakadabra ile ortadan kaldıran,

Halkın arasına karışmayan,

Yönetimindeki birçok değerli insandan istifade edemeyen,

Şehre aba altına saklamaksızın ‘ver oyu al hizmeti’ diyenlerin ağzına biber sürmeyen,

İsimleri, yolsuzluğa-arsızlığa-hırsızlığa-uğursuzluğa-akçeli işlere zerre karışmayan, Demirhan Demircioğlu gibi gelecek vaat eden ‘dürüst’ yöneticilere sahip çıkmayan,

Zonguldak’ı ziyarete gelen üst düzey misafirlerin ‘hizmet eksikliğini’ itiraf ederken yüzü kızarmayan,

ÇATES’te tazminat vurgunu yapanlara eller yukarı demeyen,

Doktorsuz hastaneleri seslendirmeyen,

Öğretmensiz okulları (norm kadro) gündemine almayan,

Susuz köylerin susuzluğunu paylaşmayan,

TTK’ya söz verilmesine rağmen alınmayan işçi kadrosu için genel merkezi yeterince baskı altına almayan,

AK Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar,

Bırakın kuşu yakalamasını…

Profesyonel kuş eğitmeni olsa ne fayda!

Bu görevi daha iyi yapacaklarını iddia eden, makama yakıştırılan, istemem yan cebime koy diyenler arasında kimler yok ki…

Kimler!

İlk aklıma gelen,

Celil Uzun.

Ali Bektaş.

Uzun’un geçenlerde yaptığı Bektaş değerlendirmesi bence tam anlamıyla felaketti.

Ne tecrübesine,

Ne de partisinin transfer politikasına yakıştı, sözleri!

Bektaş Türkiye Değişim Hareketi ile beraber yürürken, AK Parti’yi hedef alan eleştirilerde bulunmuş.

Ağır hakaretler sarf etmiş.

Celil Bey bunları unutmamış.

Genel merkez o hakaretleri bilmeli imiş.

İyi de Celil Bey sadece bunları mı hatırlıyor?

Ben kendisine yardımcı olayım…

Mesela;

Süleyman Soylu.

Demokrat Parti Genel Başkanlığı dönemimde AK Parti’yi kadifeye mi sarıp sarmaladı!

Mesela;

Numan Kurtulmuş

Halkın Sesi Partisi Genel Başkanlığı günlerinde AK Parti’yi pamuklara mı yatırdı?

Eleştirdiler.

Yerden yere vurdular.

Alternatif olduklarını söylediler.

Bugün neredeler?

Dün karşıydılar,

Bugün genel başkan yardımcılığı yapıyorlar.

O halde,

Pardon abi…

Bektaş’ı eleştirdiğin yerde daha çok var!

DEMİREL ŞEHRİN REKLAMINI DA SAĞLAR!!!

Hasan Gemici'nin apoletini parlatmaya çalışanların yerinde olsam büyük düşünürdüm, büyükkkk...
gidin Süleyman Demirel'e Zonguldak mebusluğunu teklif edin.
Son derece ciddiyim.
Sayın Demirel yattığı yerden bu şehri kurtarır.

TEK KARE-TEK SATIR

Tek kare foto çekmeden, tek satır yazı yazmadan kendini 'gazeteci' ilan eden şahıslara mutluluklar diliyorum J

Kopyala-yapıştır ile nereye kadar kardeşimmmmmmmmmmmmm!

MARUL BULAMIYORSAN PIRASA YE

Kıvırcık marul neden 3.5 lira, pastırma neden 80 lira, kıyma neden 35 lira, biftek neden 50 lira... diye neden sıralayan ey emekli, ey asgari ücretli, ey bordro mahkumu!

Zenginler yedikleri halde sonsuza dek yaşıyor mu?

Hayır...

O halde,

Yemeyin yahu, yemeyin.

YERLİ SAATİN KÖKÜNE KIRAN MI GİRDİ 

Enerji bakanımız dev ekran televizyonların tükettiği elektriği dikkate alırken devasal kol saatlerinin kullandığı enerjiyi (!) teğet geçti.
700 binlik saatleri unutmamak gerek...
Sonra;
Ayakkabı kutularını...
Kasaları...
Para sayma makinelerini...
Tapeleri...
Sıfırlamaları...
Tasarrufu tepeden başlatacaksınız, ardı çorabın söküğü.

MIHLAMA

Cumhuriyet Halk Partisi’nde kılıçlar erken çekildi. İl başkanlığını ‘vekil ihtirası’ uğruna satranç tahtasına çevirenler inanılmaz tepki çekiyor.

Biraz mütevazılık, biraz halk için siyaset kaybettirmez, büyütür.

Tabii birilerinin derdi dev aynası değilse!