Arslan'ın mesajı şu şekilde;
"Tıp Bayramı, Türkiye'de sağlık alanında çalışanların özverili emeklerini hatırlattığı bir gün olması gerektiği kadar, son yıllarda maalesef doktorlara ve sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddeti de hatırlatıyor. Bu bayram, sadece kutlama ve minnet duygularıyla değil, aynı zamanda bir sorgulamayla da anılmalıdır.
Türkiye'deki doktorlar, gün geçtikçe artan iş yüküyle, yetersiz ekipman ve kaynaklarla ve sıkça karşılaşılan şiddet vakalarıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Sağlık çalışanları, hasta yakınları veya hastalar tarafından fiziksel ve sözlü saldırılara maruz kalıyorlar. Bu şiddet vakaları, sadece doktorların değil, tüm sağlık sisteminin güvenliğini tehdit ediyor.
Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözü, doktorların ve sağlık çalışanlarının toplumdaki önemini vurgular. Ancak bu değer, şiddetin ve kötü çalışma koşullarının gölgesinde kalıyor. Doktorlar, insan hayatını kurtarmak için gece gündüz demeden çalışırken, şiddetle karşılaşmamalıdır.
Tıp Bayramı, sadece doktorlara ve sağlık çalışanlarına duyulan minneti ifade etmekle kalmamalı, aynı zamanda onların çalışma koşullarını iyileştirmek ve şiddete karşı korumak için gereken adımların atılmasını da teşvik etmelidir. Unutmayalım ki, sağlık çalışanlarına yapılan şiddet, sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkiler.
Bu bayramda, doktorlara ve sağlık çalışanlarına gösterdiğimiz saygı ve minnet duygularını, onların çalışma koşullarını iyileştirmek için somut adımlar atarak pekiştirelim. Sağlık, herkesin hakkı ve herkesin sorumluluğudur."