Edebiyatımızda Rüştü Onur ile birlikte “Zonguldaklı Şairler” olarak anılan Muzaffer Tayyip Uslu, 1. Temmuz 1922 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 24. baharında yaşama veda etmek zorunda kalan şairimiz 3.Temmuz.1946 günü büyük bir törenle Acılık mezarlığında toprağa verildi. Arkadaşı-gazeteci Muzaffer Soysal’ın yazdığına göre, dedesinin mezarı ile komşu imişler.
Acılık 1970’li yılların başlarında yeniden düzenlenmeğe başlanırken, burada bulunan mezarların bir kısmı, daha ziyade haberi olan sahipli veya tanınan, bilinen mezarların bir kısmı yeni açılan Rat’taki Asri Mezarlığa, bir kısmı 10 Temmuz Mezarlığına, bir kısmı da İncüvez Mezarlığına taşınmış. Muzaffer Tayyip’in mezarı konusunda bir kaç kez araştırmamıza, 10’u aşkın yazı yazmamıza rağmen ne yazık ki bir sonuca ulaşamadık.
BAŞKAN AKDEMİR de ARAŞTIRMIŞ
Bir cenaze törenine katılmak için bayram sonrası Devrek’e gelen Zonguldak Belediye Başkanımız Muharrem Akdemir’e durumu sözlü olarak ilettiğimde, “Kendisinin de Şair Muzaffer Tayyip’in mezarı konusunda araştırma yaptığını, ancak bir sonuca ulaşamadığını” belirtti. Başkan Muharrem Akdemir’e, “Eğer Rat Mezarlığı girişinde Muzaffer Tayyip için uygun bir yer gösterilirse, ilk gömüldüğü mezarının bulunduğu Acılık, 10 Temmuz, İncüvez mezarlıklarından toprak getirilerek ZOKEV’in de Rat mezarlığı girişine sembolik bir kabir yaptırabileceğini”, söyledim. Kendisine Erhan Darende ile bu konuda yazıştığımızı da ekledim. Ancak katıldığımız cenaze töreni nedeniyle bir sonuca bağlayamadık.
Genç yaşta yitirdiğimiz ve Zonguldak’ta toprağa verdiğimiz şairimizin 2017 yılı, 95. yaşını yaşadığı yıl oluyor. Şair Muzaffer Tayyip de bu şehrin önemli bir değeridir. Onu rahat bir mezara kavuşturmak hepimizin görevi olmalıdır.
MUZAFFER, ZONGULDAK’ın GURURU
Zonguldak’ta 1940’larda daha lise öğrencisiykengazeteciliğe başlayan Muzaffer Soysal(1923-1993) “Ölünceye kadar sadece birkaç meraklının ismini bildiği Muzaffer ölümünden sonra hem mektebi, hem arkadaşları, hem de son senelerini geçirdiği Zonguldak için gurur duyulacak isimlerden biri oldu.” diyor. Necati Cumalı ise “Muzaffer Tayyip gibi bir şair için ne yapsak azdır” demektedir. Şair Ataol Behramoğlu da Rüştü ve Muzaffer’in adını anarak kentimiz için “Şairler Kenti Zonguldak” nitelemesi yapmıştı.
Ölümünden sonra sınıf arkadaşı gazeteci Muzaffer Soysal, Muzaffer Tayyip-Zonguldak ilişkisini şöyle anlatır: “Şiirlerinde, konuşmalarında ve hâtıralarında buram buram İstanbul tüten bu çocuk, nedense, liseyi bitirdikten sonra İstanbul’a gelince Zonguldak’ın kömür tozlarını aramağa başlamıştı. Bir gece o âvâre, ben meteliksiz bir talebe, Beyoğlu’ndan Fatih’e yürümüştük. Ciğerleri parça parça olan Muzaffer’in Zonguldak’ta ölmek istediğini o gece anlamıştım.”(Muzaffer Tayyip ile-Yenilik Dergisi- Sayı:9, Eylül 1953)
Zonguldak Halkevi’nde 6 Aralık 1944 tarihinde “Rüştü Onur Anma Günü” düzenlenir. Bu toplantıda bir konuşma yapan Muzaffer Tayyip sözlerini şu cümlelerle bitirir: “Bizi şair yaptı Zonguldak; Rüştü Onur da Kemal Uluser de, ben de bu şehre borçluyuz şairliğimizi. Onlar öldüler; mezarları şimdi çok uzakta. Ama biliyorum ki ayrılmak istemezlerdi bu şehirden ölseler de. İstemediğim gibi tıpkı benim. Nasıl desem bilmem ki, bu öyle bir gönül bağı ki, nereye gitsem arkamdan geliyor Zonguldak; gölgem ve ölümüm gibi.“(İrfan Yalçın-İlkyaz Ölümleri-2011)
Muzaffer’in yeğeni Tansev Boru (Uslu) çeşitli görüşmelerimiz sırasında şu bilgiyi de vermişti: “Babaannem Şükriye Uslu, 1965’de İstanbul da vefat etmiş. Mezarı Karacaahmet (Üsküdar)’dedir. Babam (Muzaffer’in küçük kardeşi Müfit İlyas) mezar taşına “Zonguldak’ta genç yaşında vefat eden şair Muzaffer Tayyip Uslu’nun annesi Şükriye Hanım“yazdırmış.“
MUZAFFER’e GECİKMİŞ BİR VEFA BORCU
Muzaffer Tayyip Uslu’nun bedeni 3.Temmuz.1946 günü Acılık mezarlığında Zonguldak toprağına karıştı. 1970’lerde Acılık mezarlığı kaldırılırken tanıyan, bilen bir kişi olmadığı için mezarının ne olduğu, nereye kaldırıldığı hakkında bilgimiz yok sayılır. Çeşitli arkadaşlar yoluyla yaptığımız araştırmalardan da bir sonuca ulaşamamıştık. Nihayet Belediye Başkanımız Muharrem Akdemir de “Yaptırdığı araştırmadan bir sonuç alamadığını” belirtti.
Bu durumda yapılacak iş bir an önce her kitapta, kaynakta, antolojide “Zonguldaklı şair” olarak anılan Muzaffer Tayyip Uslu için Rat mezarlığı girişine, kolay bulunacak ve görülecek bir yerde “sembolik bir kabir” yaptırılabilir. Yaptırılmalıdır.“nereye gitsem arkamdan geliyor Zonguldak; gölgem ve ölümüm gibi.“ diyen Muzaffer için hemen bir an önce bu görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu aynı zamanda gecikmiş bir vefa borcumuzun da ödenmesi olacaktır.Bu yazıyı yazarken görüştüğüm ZOKEV Başkanı Zafer Kalafat da “Her türlü göreve hazır olduklarını“ belirtti.
ZONGULDAK ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKMALI
“Zonguldak, yetiştirdiği çocuklarına sahip çıkmalı” diye düşünme zamanı gelmiş sayılmalıdır. Eski iskelenin oradaki “Deniz Köşkü” adlı işyerinin girişinin bir-iki metre sağ ve sol tarafına özenle ve özel olarak birer tabela dikilebilir. Kordonboyu yönünü gösterenin üzerinde, “Şair Rüştü Onur Gezi Parkı”; Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Lokali yönünü gösterene ise, “Şair Muzaffer Tayyip Gezi Parkı” yazıları olabilir.
Zonguldak Belediyesi’nce daha önce verilmemişse, Şair Muzaffer Tayyip Uslu’nun ve Şair Rüştü Onur’un (ve hatta yazar Kemal Uluser’in)adları, şehrin merkezi yerinde birer sokağa verilebilir. Eğer birbirini kesen iki sokak olursa, birine “Şair Muzaffer Tayyip Sokak”, diğerine “Şair Rüştü Onur Sokak” adlarının verilmesi de düşünülmelidir.
Muzaffer Tayyip ve Rüştü Onur’un birlikte büstlerinin yaptırılması da düşünülmeli. Limana giden kaldırımın denize bakan yüzünde ileri çıkmış kaya kütlelerinin üzerine büst ya da anıt yapılabilir. Biliyoruz ki, Muzaffer ve Rüştü, 1940’lı yıllarda, iskele çevresinde kendilerine kitap, dergi ve gazeteleri getirecek vapurları buralarda birlikte beklerlerdi.
Başta Belediyemiz olmak üzere kurum ve kuruluşların oluşturacağı bir komite, her yıl düzenli “Şair Muzaffer Tayyip Anması” ve “Şair Rüştü Onur Anması” adıyla etkinlikler düzenleyebilir. Bu etkinliklerde, “şiir ve müzik dinletileri”, ulusal düzeyde her yıl “Genç Şairler Şiir Yarışması”, ayrıca “Genç Şairler Şiir Paneli”, gençleri okumaya yönlendirmek, genç kalemlere destek olmak amacıyla “Genç Şairler Kitap Fuarı” düzenlenebilir. Zonguldak’ın sadece “kömür kokulu” değil, aynı zamanda “şiir kokulu bir kültür kenti” olduğu da gösterilebilir.Bu düşünce ve görüşlerimi daha önceden olduğu gibi bıkmadan usanmadan yazmağa devam edeceğim.