BİLE/YAZDI’dan NOTLAR:
Birinci bölümde şiircikler ve şiir uçları var. Örneğin :
• Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır.
• Benden uzaklarda/ Sorarlar: Ne yaptın?/ Ardında karanlığın aydınlık aradım/ Ne yaptın!
• Bile oturmam kaç şiire oturdu.
• Bir yerde olmayınca orda yoksak/ Ne yapayım önce olmaları!
• Dileğim yok bu cihan içre şiirden gayrı.
• Düşünmek vardı, herkes izinde.
• Ey can, nedir telaşın. Biletin geliş-dönüş.
• Geliriz de kendimize, gelmemiz uzun sürer.
• İnsan kareye kaç kişi düşer, çok geniş yeryüzü.
• Ruhsal durum: Şiiri orda buldum.
• Tek kârım beş on şiirse, gelsin ne zaman gelirse.
• Vardır beş on kitabımda üç beş şiirim.
• Bazen bir şair, bir şiiriyle bir şairin bütün şiirlerini yok eder.
• Yıllardır şiir gözetiminde/gide gele içimdeki gurbete.
***
İkinci bölümde, şiir tanımı ve gözlemleri var. Örneğin:
• Şiir, kapatmalarla dolu bir haremi, ele güne açmak gibidir.
• Tanrı şairleri şiir ağası olmaktan korusun.
• Yalnızlıklardaki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur.
• Şiirler, beraber söylenen solo şarkılardır.
• Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini.
***
Üçüncü bölümde ise, bir şiir binasının girdisi çıktısı var. Örneğin:
•Ben- Bir başına ben yok, ama sen de yok. Ama ikisi karşı karşıya geldiler mi de tehlike. Ama Ben’le O’nun durumu biraz daha zararsız; çünkü 0 her zaman uzak olandır ve arada mesafe oldukça insan bir hayli tedbir alabilir.
• Şiirime beni ben eden eşyalardan, evlerden, insanlardan silinmez gölgeler düşsün, ortak yaşamlardan yerli bir hava girsin isterdim. Özetlemeye çalıştığım şiir görüşüm, beni 0rta bir dil tutumunda bırakıyor. Yazı sanatları içinde en milli olanı şiirdir.
• Şiirin eski savaşçılarından biriyim. Yorgun değilim, yorulmadım. Yıllar önce “Evlerle savaş savaşların çetini” demiştim. Şiirle savaşlarda insanı en üzen taraf, ele geçirdiğimizi sandığımız kesimlerin çok geçmeden elimizden çıkıvermesi, değerini yitirmesidir.
***
Yalan ses(ler)içtensiz sevgilerde/ İki başıma yürüyorum ben de/Yaşam sanki dönme dolap örneği/İbrişimlerle teyellenmiş ömürleri/ Sessizce bırakıp geçti Necatigil / Tam otuz yedi yıldır aramızda değil/ Aldığından çoktu verdiği / Huzur içinde gitti ölüme…
Işıklar içinde uyuyordur.
• Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır.
• Benden uzaklarda/ Sorarlar: Ne yaptın?/ Ardında karanlığın aydınlık aradım/ Ne yaptın!
• Bile oturmam kaç şiire oturdu.
• Bir yerde olmayınca orda yoksak/ Ne yapayım önce olmaları!
• Dileğim yok bu cihan içre şiirden gayrı.
• Düşünmek vardı, herkes izinde.
• Ey can, nedir telaşın. Biletin geliş-dönüş.
• Geliriz de kendimize, gelmemiz uzun sürer.
• İnsan kareye kaç kişi düşer, çok geniş yeryüzü.
• Ruhsal durum: Şiiri orda buldum.
• Tek kârım beş on şiirse, gelsin ne zaman gelirse.
• Vardır beş on kitabımda üç beş şiirim.
• Bazen bir şair, bir şiiriyle bir şairin bütün şiirlerini yok eder.
• Yıllardır şiir gözetiminde/gide gele içimdeki gurbete.
***
İkinci bölümde, şiir tanımı ve gözlemleri var. Örneğin:
• Şiir, kapatmalarla dolu bir haremi, ele güne açmak gibidir.
• Tanrı şairleri şiir ağası olmaktan korusun.
• Yalnızlıklardaki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur.
• Şiirler, beraber söylenen solo şarkılardır.
• Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini.
***
Üçüncü bölümde ise, bir şiir binasının girdisi çıktısı var. Örneğin:
•Ben- Bir başına ben yok, ama sen de yok. Ama ikisi karşı karşıya geldiler mi de tehlike. Ama Ben’le O’nun durumu biraz daha zararsız; çünkü 0 her zaman uzak olandır ve arada mesafe oldukça insan bir hayli tedbir alabilir.
• Şiirime beni ben eden eşyalardan, evlerden, insanlardan silinmez gölgeler düşsün, ortak yaşamlardan yerli bir hava girsin isterdim. Özetlemeye çalıştığım şiir görüşüm, beni 0rta bir dil tutumunda bırakıyor. Yazı sanatları içinde en milli olanı şiirdir.
• Şiirin eski savaşçılarından biriyim. Yorgun değilim, yorulmadım. Yıllar önce “Evlerle savaş savaşların çetini” demiştim. Şiirle savaşlarda insanı en üzen taraf, ele geçirdiğimizi sandığımız kesimlerin çok geçmeden elimizden çıkıvermesi, değerini yitirmesidir.
***
Yalan ses(ler)içtensiz sevgilerde/ İki başıma yürüyorum ben de/Yaşam sanki dönme dolap örneği/İbrişimlerle teyellenmiş ömürleri/ Sessizce bırakıp geçti Necatigil / Tam otuz yedi yıldır aramızda değil/ Aldığından çoktu verdiği / Huzur içinde gitti ölüme…
Işıklar içinde uyuyordur.
Not: Bu yazılar Necatigil’in poetikasını anlatıyor. Şiir ve şair üzerine notlamalar da diyebiliriz. (YKY-4. Baskı)