İşte o yazı:
Konuyu bilenlerden daha çok bilmeyenler konuşuyor. Uzamanı olmadıkları ve eğitim almadıkları konularda sadece akademik konularda basın da halk da nasıl olsa anlamaz diyerek akademik ünvanlarının verdiği şımarıklıkla demeçler vererek sadece kendilerine değil bilim camiasına ve üniversitelere de zarar veriyorlar. Haklımız ve basınımız da doğal olarak konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarından ve kiminin konunun uzmanı, kim bölgede çalışma yapmış bilemediklerinden doğru yanlış her görüşe yer veriyorlar. Yapılan açıklamalara ve yanlış değerlendirmelere karşın bölgede bugüne kadar yaşananlar Amorgos-Santorini deprem fırtınasının Volkanik kökenli ve tektonik kökenli olmadığını göstermektedir. Çünkü; konunun uzmanları bölgede yaptıkları çalışmalardan elde ettikleri verileri yorumlayarak Anafi-Ios çöküntüsünü sınırlayan fayları dolaylı olarak kullanan üst kabuk-alt kabuk sınırında yer alan magma odası tavanından dayklar şeklinde yerleşen magmanın lokal olarak yer değiştirmesinden kaynaklandığını değerlendiriyorlar. Bu nedenle de Santroini / Kolumbo yanardağı patlamayacağını öne sürüyorlar.
Dolayısıyla yakın konumda bulunan faylar da M7.5 büyüklüğünde deprem üret(e)meyeceği kanısına varıyorlar. (Çünkü, deprem fırtınası bu havzayı sınırlayan normal/yanal atımlı fayların hareketlerinden kaynaklanmıyor).
Deprem fırtınasının mekanizmasını (alt kabuk-üst kabuk sınırındaki magma odası tavanındaki dayk yerleşimlerini anlamadan ve bölgede hiçbir çalışma yapmadan her an “7.5 büyüklüğünde deprem olur, 5-7 m yüksekliğinde tusunami dalgaları oluşur, Ege kıyılarımıza volkanik küller yağar” türü felaket senaryosu yazanların bilimsel veriden ne kadar uzak olduklarını adeta belgelemektedir.
Amorgos-Santorini Magmatik (Hidrotermal) Kökenli deprem fırtınası başlayalı bugün 20.ci gün. Basınımızın, bölgede hiçbir araştırma yapmadan, yazılanlar üzerinden uydu verilerine bakarak basına demeç verenleri, televizyonlarda boy gösterenleri hani 7.5 büyüklüğünde deprem olacaktı, 5-7 m yüksekliğinde tusunami dalgaları olacaktı, Ege kıyılarımıza küller yağacaktı diye sorgulamaları gerekmez mi?