Sarıal, Emeklinin, memurun, kamu çalışanlarının gelirlerinde yapılan artışlar, mal ve hizmetlere art arda yapılan zamlar sonrası aşırı yükselen aylık gıda masrafını bile karşılamaktan uzak kalıyor ifadelerine yer verdi.
İŞTE EROL SARIAL’IN YAPMIŞ OLDUĞI AÇIKLAMA ŞU ŞEKİLDE
“Genel seçimler sona erdi. Seçimleri iş başındaki AKP iktidarı yeniden kazandı. Ancak arda arda gelen zam haberleri, seçimden bir ay gibi bir kısa zaman sonra ülkenin ve halkın kazanamadığını, yalnızca AKP’li işadamları ve yöneticilerin kazandığını gösteriyor.
Pahalılık can yakmaya devam ediyor.
CANARY WHARF (Londra Finans Merkezi)
2022 yılı başında 13,3 TL olan bir Amerikan Doları, 2022 yıl sonunda 18.7 TL oldu. 28 Mayıs Başkanlık Seçimleri sonrası, “Yerli Organik Nebati” Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan alındı, yerine Londra “Canary Wharf” temsilcisi Mehmet Şimşek getirildi. 2023 Temmuz ayında “Şimşek” hızıyla tırmanan Dolar, 26 TL’nin üstüne taşındı. Temmuz ayından geçerli zamlı asgari ücret, Canary Wharf’tan transfer Mehmet Şimşek’in izniyle yükselen dolar karşısında daha ilk haftasında % 20 oranında eritildi.
GENİŞ HALK KESİMLERİ YETERSİZ BESLENİYOR
Emeklinin, memurun, kamu çalışanlarının gelirlerinde yapılan artışlar, mal ve hizmetlere art arda yapılan zamlar sonrası aşırı yükselen aylık gıda masrafını bile karşılamaktan uzak kalıyor.
Halk beslenme sorunuyla karşı karşıyadır. Hemen seçim sonrası kaşıkla verdiğinizi kepçeyle aldılar. Halk; markette, manavda, kasapta suya, ete, süte, yumurtaya, patatese, soğana yaklaşamıyor. Yazın ortasında sebze ve meyve fiyatlarının inmesi beklenirken iki katına tırmandığına tanık oluyoruz.
Yoksul halk kesimleri artan gıda enflasyonu altında eziliyor, inim inim inliyor. Anne adayları, anneler ve bebeleri yetersiz besleniyorlar. Geniş halk kesimleri asgari düzeyde dahi beslenemiyor. Yoksulluk ve açlık nedeniyle ülke düzeyinde salgın hastalık tehlikesi ortaya çıkmış durumdadır.
YÜKSEK ENFLASYON HALKI EVLERİNE HAPSETMİŞ DURUMDA
2023 yılı Genel Seçimleri öncesi 15.5 lira olan mazot, seçim sonrası 24.7, KDV artışıyla 26 liraya yükseltilerek tüm mal ve hizmetlere % 60 oranında zamlar yapıldı.
Pahalı ulaşım nedeniyle başta ev kadınları olmak üzere halk evlerine hapsolmuş durumda. Çarşı pazar esnafı kan ağlıyor. Birçok esnaf iş yerlerini kapatıyor.
Sağlık tümüyle paralı ve pahalı duruma getirildi. Sağlık sorunlarıyla karşılaşanlar, aşırı yüksek fiyatlar nedeniyle halk hekimden ve ilaçtan yararlanamıyor.
EMEKLİLER DE EVLERİNDE HAPSEDİLMİŞTİR
Emekli maaşları hızla eriyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında işçiye ve memura, çalışırken aldığı aylık ücretin % yüzde 70 oranında emekli maaşı bağlanıyordu. Günümüzde emekli olanlara ise çalışırken aldığı maaşı yarısından daha az emekli maaşı olarak veriliyor. 21 yıllık AKP İktidarı döneminde en çok emekliler yoksullaşmış durumdadır. Emekliler de kapıya çıkamaz durumdadır ve evlerine hapsedilmişlerdir.
AŞIRI YÜKSELEN KİRALAR NEDENİYLE ŞEHİRLER BOŞALIYOR
İş yerlerinde kiralar uçup gitmiş.. Birçok işyeri kirasını karşılayamadığı için kapanıyor. Son artışlarla konut kiraları dar gelirli ailelerin aylık gelirini aşmış durumdadır. Ev sahipleri yoksul asgari ücretli kiracılarını sokağa atıp zengin kiracı avına çıkmış durumdalar. Anadolu halkı yüksek kira fiyatları nedeniyle şehirleri boşaltıp köylerine geri dönüyor. Göçten boşluk ise mafyalaşan yabancı kaçak göçmenler tarafından dolduruluyor.
AHLAKİ DEĞERLER ORTADAN KALKIYOR
Uzak illerde öğrencisi olan anne ve babaların vay haline.
Tek odalı öğrenci evi kiraları asgari ücreti aşarak, emekli maaşının iki katına tırmandı.
Başka illerde öğrenim gören çocuklar okulu bırakmak veya ahlaki değerleri terk etme gibi olumsuz seçeneklerle karşı karşıyadır.
HÜKÜMER HÜKÜMSÜZ DURUMDA
AKP Hükümeti hükmedemiyor. Tek adamcı diktatörel Başkanlık Sisteminde yönetimde mutlak yetkiye sahip göründü halde hiçbir konuda hükmü geçmiyor. Türkiye ekonomisini ilk 10 ülke ekonomisi arasına sokma vaadiyle iş başına geldiler.
Dış politikada İsrail’e, Fransa’ya, Amerika’ya Hollanda’ya, Almanya’ya fenlendiler. Sonra Suriye, Mısır, Suudi Arabaistan, Kuveyt ve BAE’ye boyun eğdirmeye çalıştılar. Bu gün ise, AB’nin, NATO’nun dahası Batı’nın kapısına diz çökmüş durumdayız. Daha dün meydan okuduğumuz küçücük İsveç’e bile boyun eğdiniz. Seçim öncesi bütün vaatlerinizi bir kenara attınız. Seçim sonrası her söylediğinizin tersini yaptınız. Seçimden önce zam yapacak kadar enayi değiliz dediniz.”
