Ne kadar acı ki…
Televizyon kanallarında, sosyal medyada bonzai kullanan gencecik çocukları izleyince “Vah vah” deyip iç çeker geçeriz…
Ya kendi çocuklarımız olsaydı?
Biran o çocukların yerine 16 yaşındaki oğlumu koyuyorum da…
Düşünmek bile istemiyorum…
Bu sadece polisiye tedbirlerle çözümlenebilecek bir sorun değil…
Devletin uyuşturucuyla mücadele noktasında ciddi bir politikası bile yok…
Bakın sadece Bursa’da yakın zamanda 3 kişi bonzaiden ölünce Valilik ve İl Emniyet Müdürlüğü bir dizi tedbirler almış.
Ne zaman… 3 kişi ölünce…
Peki biz neyi bekliyoruz?
Lütfen bugün Halkın Sesi’nin manşetini dikkatlice okuyun…
21 yaşındaki bir gencin içerisine düştüğü bataklığı vicdanlarınızda hissedin…
Ve sonra biraz empati yapın…
Röportajın kahramanı benim bir arkadaşımın bir çocuğu…
Uzun zamandır bu sorunla boğuşuyorlar…
Yanlış arkadaş seçimi, oturdukları muhitin sosyo-ekonomik durumu, gençler arasında uyuşturucu madde kullanımının yaygın oluşu, hatta uyuşturucu kullanan polislerin bu çarkın içinde oluşu ve daha birçok etken sayabilirim size…
Ama hiçbiri şu gerçeği değiştirmiyor…
Bonzai illeti, hızla tüm kentin varoşlarında, eğlence mekanlarında, okul önlerinde tehlike olmaya devam edecek.
Hele ki tv ve sosyal medyada çıkan bonzai içen gençlerin görüntüleri taptaze beyinlerin merak güdülerini gıdıklayacak…
Bir de üniversitenin açılmasıyla dışarıdan gelecek uyuşturucu transferi buna eklenince vay halimize…
Bonzai kullanıcısı A.K’nin anlattıkları insanın kanını donduruyor…
Bonzai satıcıları okulların açılmasını iple çekiyor…
14 yaşında kız çocuğunun bonzai kullandığını duyunca tehlikenin hangi boyutlarda olduğunu daha iyi anlıyor insan…
Tamamen kimyasal olan bonzai, kullananı uyuşturucu bataklığına da çekiyor…
A.K’nin anlattıklarına bakılırsa önce madde bağımlısı yapıyorlar, sonra fuhşa zorluyorlar…
Burada başta sayın Valimiz olmak üzere İl Emniyet Müdürü Osman Ak’a büyük görev düşüyor…
A.K’nin anlattıklarından yola çıkarak en azından şehrimizde uyuşturucu pazarı çökertilebilir…
Polis, galiba ilk önce işe emniyet içindeki ayrık otlarından başlamak zorunda…
***
Ve merakla beklenen Çatalağzı Termik Santrali’nin ihalesini alan Demir Madencilik için bugün son gün.
Gerekli olan 351 milyon dolarlık paranın bugün mesai bitimine kadar ödenmesi gerekiyor…
Yaptığım istihbarat ve aldığım duyumlar paranın bir bölümünün bugün ödeneceği…
Demir ailesi işi o kadar sıkı tutuyor ki, kimsenin ağzını bıçak açmıyor…
Hatta, kredi görüşmeleri için birkaç gün önce İstanbul’a “LCV” plaka minibüse doluşarak hep birlikte gittiler…
Ukrayna macerası ve orada yapılan görüşmeleri de gizli tutuyorlardı ama iki kişinin bildiği sır olmuyor!
İsviçre, Almaya derken Türkiye’den kredi bulunduğu şimdilik en yaygın söylenti…
Ama paranın tamamı değil…
Zonguldak ekonomisi için son derece önem taşıyan ÇATES ihalesiyle ilgili gelişmeleri bugün sizler için yakından takip edeceğiz…
Bakalım yatırılan para ne kadar ve kaynağı ne?
Çünkü, bu ihale başta Demir Madencilik olmak üzere bir çok esnafın kaderini çizecek…