Socrates Atina’da yargılanırken; bir seçim yapmak zorundaydı..Ya 70 yaşına kadar oluşmasını sağladığı felsefesini inkar edip hayatta kalacak. Ya da felsefesini savunacaktı. O felsefesini savundu. O Erdemi savundu. Felsefesini mahkeme önünde yeniden tekrar etti. Son söz olarak af dilemek yerine Atinalıların kendisine ziyafet çekmelerini istedi!!!!
Yapılan oylama sonucu baldıran zehiri içerek infaz edilmesine karar verildi. Mahkeme heyetine dönerek “Şimdi ben ölmeye gidiyorum. Siz ise yaşamaya hangisinin daha iyi bir yolculuk olduğunu Tanrı bilir”.
Socrates’in ölümünden sonra öğrencisi Platon ve Aristoteles Dünya’yı derinden etkileyen dönüşümü sağladılar. O gün Socrates düşüncelerinden vazgeçseydi; ne olurdu bilmiyoruz.
O 2500 yıl önce şu soruları soruyor. Bizi iyi yapan şey nedir? Adalet Nedir? Nasıl mutlu olabiliriz? Günümüzde hala geçerliliğini koruyan bu soruların yanıtları hala tartışma konusu. Socrates Mutlak kötülüğün cehalet olduğunu ve insanın iyi bir hayata ulaşabileceğini söyleyerek aslında hepimize meydan okuyor..
“Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmeyen bir hayattır…”
Socrates
MÖ 469-399
Kaynak : Betttany HUGHES Antik Dünyanın Dahisi-2