İlçe Başkanı Özer, “Kaçak maden, kaçak işçi, kasten öldürme ve delil karartma !
Takipçisi olacağız!” dedi.
İŞTE O AÇIKLAMA:
“Sermayenin kâr hırsı, memleketimizi işçi mezarlığına çeviriyor. İlimizde ise bu duruma çok daha yakından ve yaşayarak şahit oluyoruz. Kaçak maden ocakları, emek sömürü mekanizmalarının merkezinde kuralsızlık ve denetimsizliğin en çıplak örneği olarak günlük hayatımızın bir parçası durumunda. Kayıtsız ve güvencesiz çalışma koşullarında, denetim dışı ocaklarda her yıl pek çok işçi hayatını kaybediyor ve bu ölümlerin üstü örtülüyor.
10 Kasım günü ilimizde benzin dökülerek yakılmış bir erkek cesedi bulundu. Cesedin Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğunu tespit edildi. Soruşturma devam ederken öğrenilebilen bilgilere göre, ölen işçinin Kırat bölgesinde bir ay önce çalışmaya başlamış, kaçak madende fenalaşmış, patronların isteği üzerine darp edilerek öldürülmüş ve kaçak maden açığa çıkmasın diye cesedi ormanlık bir alanda yakılmış….
İddialara göre, katmerli bir suç silsilelisiyle karşı karşıyayız. Kaçak maden ile doğayı katletme suçu işleyen patronlar, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin esamesi okunmayan koşullarda, ucuz emek gücü olarak görünen göçmen işçiyi yine sigortasız, güvencesiz ve üç paraya aşırı çalıştırmış, yaralanmasına neden olmuşlardır. Bütün bunlarla yetinmeyip işledikleri suçlar açığa çıkmasın diye yaralı işçiyi hastaneye götürmemiş ve cesedi ormanlık bir alanda yakarak suçu gizlemeye çalışmışlar…
Soruşturma kapsamında 6 kişi göz altına alındı, 14 Kasım’da üçü serbest bırakıldı, göz altına alınanlar arasında Nourtani’nin de çalıştığı ve kaçak olarak işletildiği iddia edilen maden ocağının sahibi de bulunuyor. Kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi sonucu bekleniyor.
Olayın gerçekleşme şekli her ne olursa olsun, sürecin kamuoyuna yansımasıyla beraber ortaya saçılan söylemler göstermiştir ki, işçinin, hele ki ucuz iş gücü olarak sömürü mekanizmasına daha savunmasız bir şekilde dahil edilen göçmen işçilerin canına memleketimizde hiçbir değer verilmemektedir. Emekçilerin geçim sıkıntıları bir yana ayrıca göçmen işçilerin düşmanlaştırıldığı bir siyasi ortamı yaşıyoruz.
Sermaye tahakkümünün ortadan kaldırılması, hangi dil ,din ve ırktan olursa olsun tüm emekçilerin insanca yaşam standartlarına kavuşması, kayıtsız ve güvencesiz çalışmanın ortadan kaldırılması için mücadele ediyoruz. Sermayenin savaşlarından ve sömürülerinden kaçarak ülkemize gelen göçmenlerin de insanca yaşam hakları vardır.”