TTK Üzülmez Müessesi’nde gerçeğini aratmayan yangın tatbikatı TTK Üzülmez Müessesi’nde gerçeğini aratmayan yangın tatbikatı

Sarı açıklamasında, “Kapitalist sistemin kâr hırsı doğamızı geri dönüşü gittikçe zorlaşan bir tahribata uğrattı. Bu tahribatın sonucunda ortaya çıkan iklim krizinin etkileri yaşamımızı doğrudan etkiliyor. Bölgemiz ise özel olarak bu krizden payına düşeni fazlasıyla alıyor, son yıllarda can kayıplarına varan sonuçları hep beraber yaşıyoruz. Yüksek şiddetli fırtına olarak vücut bulan son kriz, ilimizde ciddi bir yıkıma sebep oldu. Öncelikle bu yıkımdan etkilenen tüm kent sakinlerine geçmiş olsun dileklerimizi ve dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. Ancak bu yaşananların sadece doğal afet olarak değerlendirilip, etkilerinin önlenemez olduğuna dair yaratılmaya çalışılan algıyı reddediyoruz. Yaşanan bu fırtınanın etkileri hafifletilebilirdi, önlem ise çok daha köklü ve iyi planlanmış kent yapılanmasıyla mümkündü. Daha önceki örneklerde de defalarca dile getirdiğimiz gibi, sağlıklı alt yapı inşasının hayata geçirilmesi, denizin ve dere yataklarının doldurulmaktan vazgeçilmesi gibi basit tedbirler dahi doğa olaylarının afete dönüşmesini engelleyebilirdi. Ayrıca yerel yönetimler, ilk 48 saatlik dilimde yurttaşların temel ihtiyaçlarının karşılanması (powerbank, jeneratör, temel gıda ihtiyaçları, su baskınlarına karşı teknik destek vb. gibi) noktasında ellerindeki tüm imkânlara karşı yetersiz kalmışlardır. Yerel yönetimlerin asli görevlerinden biri olan bu acil müdahale ihtiyaçlarına – meteorolojini tüm uyarılara rağmen –yatırım yapmamış olmaları belediyecilik anlayışlarının bir sonucudur. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise ilimizi, dostlar alışverişte görsün edasıyla, felç olan kent trafiğini daha da kilitleyecek sayıda araç ile ziyaret edip açıklama yaparak bölgeden ayrılmayı yeterli saymıştır. Tüm yerel ve merkezi yöneticiler fırtınadan zarar gören bölgelerde açıklama yapıp, fotoğraf çektirmeyi yeterli bulmuş ve yurttaşları kaderiyle baş başa bırakmıştır. Afetin 3.gününü yaşadığımız bu saatlerde dahi elektrik ulaştırılamayan yerleşimler mevcuttur. Elektrik tedariğini sağlayan Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. elektrik tedarik saatini sürekli erteleyerek krizin en kritik ilk 48 saatinde gene başarısız bir sınav vermiştir. Son yıllarda hava muhalefetinin yoğunlaştığı her durumda elektrik kesintileri ile baş etmek zorunda kalıyoruz. Uzun yıllardır devlet politikası halini alan özelleştirmelerin ve bunun sonucunda ortaya çıkan şirketlerin keyfine bırakılmış denetimsiz hizmet sunumunun sonuçlarını yurttaşlar olarak ödüyoruz.
DOĞA OLAYLARININ AFET HALİNİ ALMAMASI İÇİN GEREKEN TEDBİRLER
1. Özelleştirmeleri merkeze alan devlet politikasından vaz geçilmesini, acil olarak insan hayatını doğrudan etkileyen tüm sektörlerde kamucu politikalara dönülmesini,
2. Yerel yönetimlerin gösteriş ve reklamı merkeze alan çalışmalarını geri plana atarak, kent yaşamını doğrudan ilgilendiren yurttaş merkezli planlamaları merkeze almalarını,
3. Bu planlamaların yapım aşamasında kent yapılaşmasını doğrudan etkileyen tüm meslek odalarının temsilcilerinin bulunduğu bir Belediye Bilim Kurulu’nun kurulmasını,
4. Muhtarlıklar aracılığıyla, o mahallede yaşayan gönüllü yurttaşlardan oluşan doğal afet müdahale birimlerinin göreve başlamasını ve acil müdahale planları çıkartılmasını, bu birimlerin yerel yönetimlerle koordinasyonunu sağlayan bir Belediye Afet Acil Müdahale Birimi oluşturulmasını talep ediyoruz. Bu taleplerin gerçekleşmesi doğrultusunda mücadelemizi kent sakinleriyle omuz omuza yürüteceğimizi ilan ediyoruz” dedi.

Haber merkezi