Zamanında 46 bin kişinin çalıştığı TTK da bu sayı 2018 itibariyle 7500 e kadar düştü.
Asıl kadrosunu 14 bin 500 kişi olarak belirleyen TTK “ devletin bütün kurumlarında emekli olanın yerine yüzde on işçi alınması şartı”nı yok sayarak bu sayının altında ve düşük ücretle işçi çalıştırıyor.
Üretimin git gide düştüğü ve de bu anlamda kurumun zarar ettiğini söyleyen devlet yetkilileri bu kurumun devletin sırtında bir yük olduğunu her defasında belirtiyor.
Kuruma işçi almayarak hem üretimin düşmesine hem de iş kazalarına neden oluyorlar.
TTK da çalışanların en büyük sıkıntılarından biride işçiler arasındaki ücret adaletsizliği.
Aynı kurumda aynı sanat kodu altında çalışan ve de aynı işi yapan iki ustadan biri, iki bin iki yüz TL alırken bir diğeri üç bin beş yüz TL alıyor.
Bu ücret eşitsizliği 2006 yılında TTK nın sendikaya imzalattığı Toplu İş Sözleşmesine koydurduğu 51 inci madde ile başladı.
TTK nın uzun yıllar işçi almaması ve bölgede yoğunlaşan işsizlik karşısında sendikanın da biraz bastırmasıyla 2006 da işveren devlet TTK ya bir miktar işçi alımını kabul etti ve buna yönelik olarak ta Toplu İş Sözleşmesine 51 inci maddeyi ekledi.
Bu maddeye göre “işe giriş ücretlerinde en son giren işçi ilk giren işçinin yüzde 50 si ile işe başlatılır” diye hüküm var ve GMİS o zaman “nasıl olsa bunu sonra düzelttiririz yeter ki şimdilik işçi alınsın “ dedi ve bu maddeyi imzaladı.
Ama aradan yıllar geçmesine rağmen bu madde kaldırılmadı ve her geçen gün aradaki ücret farkı gittikçe çoğaldı.
TTK da bu şartlarda çalışan işçi sayısı 900 ile bin kişi arasında.
Toplu sözleşmeler ile değiştirilemeyen bu maddeler karşısında durumdan mağdur olan işçiler birlik olup konuyu yargıya taşıdılar.
Şu anda bilirkişide olan bu davanın üçüncü duruşması 31 Mayıs 2018 de yapılacak.
Bu süreç devam ederken TTK da emsallerine göre düşük ücretle çalıştırılan bin işçi hem TTK ya hem de TBMM İnsan Hakları ve Eşitlik Komisyonu Başkanlığına birer dilekçe yazdılar, oralardan gelecek cevaba göre süreci “Avrupa İnsan Hakları Eşitlik Kurumu” na taşıyacaklar.
TTK işçilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için başlattıkları bu mücadele kamuoyunca da dikkatli olarak takip ediliyor.