Karlı bir kış günüydü!
Ankara'nın gecesi ayaz dı !
Ama ortalık buz kesiyordu .
Kim bilirdi sabahleyin bizim kanımızın donacağını
Kim bilir kim bilirdi kelimeler Lokma lokma boğazınıza dizileceğini ,
Kim bilirdi Aziz milletin Kahraman evladı Atatürkçü düşünceye sahip Cumhuriyet neferi Uğur Mumcu’nun kanlar içinde buz kesen Ankara sabahında karlar üstünde kanlar içinde yatacagını .
"İnsanı yaşatki dünya yaşasın "
Ama nerde bizde katlediliyor.
Sebebi ne olursa olsun bu canilikten başka bir şey değildi. Sonuçta bu insan bir gazeteci bir araştırmacı ve bir yazar kimler buna kıymak istedi maksatları neydi.
Buna benzer bir sürü cinayetler zinciri.
Yönetici, yetişmiş bürokrat üst düzey ordu mensubu ve nice kolluk kuvvetleri şehidimiz var.
İsimlerini sayamadığım, vatanı,bayragı Atatürk ilke ,inkılapları ve Cumhuriyet'in ilelebet yaşaması tam bağımsız bır Türkiye için şehit olan tüm kahramanları şahsım ve milletim adına rahmetle anıyorum.
Siyasi ya da bir otoriterlik kavgasımıydı ,ama Uğur Mumcu'nun siyasetle hiçbir alakası yoktu Tabii ki Uğur Mumcu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sonsuz ilelebet layık kalmasını isteyen Demokrat Aydın İleri görüşlü Mustafa Kemal Atatürk çizgisinde Cumhuriyet ışığında yazıları yazan ve o yolda yürüyen sadık bir kahramandı.
Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletini istemeyen şer odaklarının almış olduğu bir karar
Buna benzer Geçmişte de ülkemizin yetiştirdiği çok kıymetli ismini sayamayacağım kadar çok değerli ve işinde başarılı bürokrat ve iş insanı bu dolaylı yollarla yaptıkları işlerden ve görevlerden uzaklaştırılmıştır.
Şimdi bugünlere bakıyorum da Demek ki Türkiye'nin bugününü o günden tasarlamış lar yani rahmetli Eşref Bitlis, Turgut Özal ,Gaffar Okkan, Muhsin Yazıcoğlu bu insanın aklına tek bir soruyu getiriyor kamudaki Atatürkçü ve dürüst görevini layıkı ile yapan insanları sistem dışına itmek ve o günden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir evrilme görülmektedir.
Bu işte çok uluslu güçlerin taşeronluğunu yapanlar var demekkı
Ama bugün görüyoruz ki TC tabelası, ve andımız yasaklanıyor eğitim protokollarla yürütülüyor sistemin içi git gide boşaltılıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde dediği gibi
"Bizi yönetenler gaflet ve delalet içinde olabilirler"
Atam
Açtığın yolda
Kurduğun ülküde
Gösterdigin hedefe
Hiç durmadan yürüyeceğime
And içerim
Ne Mutlu Türk'üm Diyemeye