Uzunmehmet Camisini kim yaptı?

Abone Ol

Cami yerinin belirlenmesini ilk olarak Çengelköy Yıldırım Beyazıt Camii İmam Hatibi Mustafa Demirkan belirledi. Ve süreç başladı. Zonguldak yolarını yapan Bayburt inşaatın hayratı olacaktı cami inşaatı masrafı. Bayburt inşaat aforoz edilince iş ortada kalmıştı. Ha cami inşaatının Karakum mevkiine yapılması işini CHP’li Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri o dönem onay vermişti. Ve inşaat CHP’li Belediye döneminde başlamış hatta dönemin Valisi de buradaki hafriyatın benzinliklerin karşısına dökülmesini sağlama kararı almıştı. 
Bizim mesleğimizde her çalışanın sözleşmesi vardır. O da şudur ki; “Gazeteci çalıştığı iş yerinin genel yayın politikasına uyak zorundadır” 
Bu ulusalda da böyledir. Dünyada da.
Gazete olarak yer seçimine önceleri muhalefet ettik. 
1848'de açılan kömür ocaklarını Belçikalı ve Fransız şirketler işletmekteydi. I.Dünya Savaşı'ndan sonra 1919 yılında Fransa şirketlerinin haklarını korumak bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak 'ı, ardından da Ereğli'yi işgal etmeye kalkıştılar ki Askerleri Müslüman olduğundan ezan sesinden etkilenip bir tek top mermisi atmadılar. 
Zonguldak Valisi Tevfik Başakar idi. Başakar 1984-1988 tarihleri arasında görev yaptı. Vali Başakar o dönem Amasra’nın 3000 yılı eserini kitabını İl Özel İdare bütçesinden yaptırdı. Vikinglerin Amasra’dan İtalya’ya kömür sevkiyatı yaptığını o kitap devlet kayıtlarıyla ortaya koydu.  
Bunun üzerine Uzunmehmet tartışması başladı. 8 Kasım 1929. 
Ekim Devrimi, Bolşevik Devrimi, Rus Devrimi ya da Büyük Ekim Sosyalist Devrimi, ayrıca bilinen adı ile Ekim Ayaklanması 7 Kasım 1917’de ayaklanma başlamıştı. 
O dönemin yazar çizerlerine bir kahraman yaratmaları isenmiş. Bolşevik ihtilalından ilham alan yazar-çizerler Uzunmehmet öyküsü olmuş. Hatta bir aile belirleyip şuan ki adı Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Ereğli Kömürleri İşletmesi  (Eti madenleri) yıllarca o insanlara beleşten maaş ödemiş. Amasra’nın 3000 yılı –İl Özel İdare arşivinde var- kitabında hayali isimler ortaya konuyor. Gerçek şu ki; Yılar sonrada olsa kitabın yazarları Uzunmehmet’in hayal olduğunu söylemek zorunda kalmış olmaları. 
8 Mayıs’ta açılacak olan 6 bin cemaat kapasiteli Uzunmehmet cami inşaatına. 
Altında dolandırıcı, tefeci, altıncı v.s v.s yok. İlk defa böyle büyük bir caminin altında üstünde rant edecek bir şey yok. Bu sevindirici. 
Takıldık ya inşaata. Önce Bayburt Grup hayrat için yapacaktı. Şimdi ise tüm devlet kurumları orada emek ve para harcıyor. Paraların geliş kaynağı ve şuuru kaybedilmiş noktada. İnşaatı kim yapıyor ve parasal kaynakları nereden sağlanıyor. Hangi ihalelerle. Ve de çok önemlisi cami inşaatında olmaması gereken olaylar.
Bir sigortasız işçiler, İki sigortasız olduğu halde iş kazsına maruz kalanlara teklif edilen rüşvetler. Cami inşaatı bu yaaaaa. 
Dün eve giderken birde ne göreyim; “Hak hukuk tanımaz. Allaha inancı olduğunu sanmam. Kendi çocuğunun dahi hak’ını, çalışanların zaten anasını belleyen. Yapmadığı mezarlığın dahi parasını devlet kurumundan alan. Bitmedik yetimin hakkını yiyen” sözüm ona  müteahhit el kol hareketleriyle talimatlar veriyordu çalışanlarına. 
İslam dininde kul hakkı yemek var mı? Kula kulluk etmek var mı? Bilmiyorum derin bilgisi olan Diyanet İşleri ve onların Müftüleridir. Onlar daha iyisini bilir.  
Ha bana sorarsanız, Kişisel fikrim. Cami Zonguldak’ın cehresini değiştirdi. O İmama kızmıştık ama bence doğru yere yapılıyor cami. Doğru olmayan insanlara iş yaptırılıyorsa da. 
Bir daha –Allah göstermesin- Zonguldak’a saldırı olursa Cezayirli, Tunuslu Müslüman –sözüm ona- Fransız emir erleri kentimize Uzunmehmet camii sayesinde top atışı yapmayacak. En azından bundan emin olduk.  
•            *        *
FIKRA BU:
Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler. Oğlu hocaya gitmiş ve
“babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?” diye sormuş. Hocada sormuş
“namaz kılar mıydı?”
“hayır! ama cuma günü öldü”.
“Kumarı içkisi var mıydı?”
“Vardı ama cuma günü öldü”
“Yalan söyler miydi?”
“Evet ama cuma günü öldü”
“Hovardalığı var mıydı?”
“Evet ama cuma günü öldü”
Hoca sonunda sinirlenmiş ve;
“Cuma günü ellemezler ama Cumartesi anasını bellerler''
Sevgiyle kalın.