Zonguldak’ta KESK, Birleşik Kamu iş, ve Hür Sen sendikaları tarafından eylem yapıldı. 

Madenci Anıtı’nda yapılan basın açıklamasının ardından İsmet İnönü parkı’na kadar Gazipaşa Caddesi’nden yürüyüş düzenlendi.

Yapılan basın açıklamasında, iş bırakan KESK, Birleşik Kamu İş ve Hür Sen'e bağlı sendikaların üyeleri, Madenci Anıtı'nda toplanarak maaşlarına yapılan son zamları eleştirdiler.

Madenci anıtında yapılan basın açıklaması sonrasında emekçiler İsmet İnönü parkına kadar yağmurun altında yürüyerek sloganlar attılar.

3 sendika adına açıklama yapan Metin Kahveci şunlar söyledi:
"13 OCAK İŞ BIRAKMA BASIN AÇIKLAMASI
İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN İŞ BIRAKIYOR, ‘SEFALET ZAMMI’ DEĞİL,
EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ!
Bugün, emeğimizin değersizleştirilmesine, yaşam şartlarımızın ağırlaştırılmasına karşı , kamu emekçileri olarak insanca yaşam için ülkemizin her köşesinde alanlardayız
Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. Her geçen gün
etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz
düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan
enflasyon rakamları gerçeği yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke
olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün
daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, Bunu kabul etmiyoruz Bu adaletsiz durum İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermayeye her geçen gün peşkeş çekiliyor.
Artık zamlar, sıradan bir haber olmaktan çıkıp emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür. Market raflarından temel ihtiyaçlara, faturaların her kaleminden ulaşım ücretlerine kadar fiyatlardaki artışlar, emekçilerin cebine her gün biraz daha yük bindiriyor. Kamu emekçileri, maaşlarını hangi ihtiyaçlarına yetiştireceklerini şaşırırken, art arda gelen  yağmur gibi zamlarla hayatla  mücadele  imkânsız hale gelmektedir. 
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranı, çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız! Yalanlarla örülmüş bu sistemin illüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için çalışan emekçiler, emekliler ve   orta gelirliler olarak  mücadele bayrağını vahşi kapitalist   düzene karşı yükseltiyoruz!
Artık Yeter! Bu ülkede emekçisi, emeklisi ve orta gelirlisi  GEÇİNEMİYORUZ!
2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur
emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik
sefalet zamları ile karşıladık.   Bu utanç verici  bir durumdur.  Bunu kabul etmiyoruz. Oysa Ülkemizde enflasyon  %80 dir. 


TALEPLERİMİZ !!!!!

Maden ocaklarına baskın! 6 ocak imha edildi Maden ocaklarına baskın! 6 ocak imha edildi

Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı İSTİYORUZ!
Eşit işe ; eşit ücret talep ediyoruz.
Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının
üzerine yani 79.000 TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.
Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına
karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz
Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.
İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.
Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.
Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir
emeklilik talep ediyoruz.
Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmışını talep
ediyoruz.
Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1.
Vergi diliminin %10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.
Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm
yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu
sözleşme düzenlemesi İSTİYORUZ!
Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete
duyarlı bütçe talep ediyoruz. 
BU BURADA BİTMEYECEKTİR, taleplerimizin dikkate alınmaması durumunda tüm emekçiler ile genel grevin örgütlenme sürecinde etkili olacağımızı kamuoyuna buradan ilan ediyoruz.
İŞYERLERİMİZDEN ve ALANLARDAN uyarıyoruz! Emeğimiz için, geleceğimiz için, adalet için mücadeleye devam ediyor ve hükümeti bu yanlıştan acilen dönmeye davet ediyoruz.

Muhabir: Aytaç Öztürk