Yalnızca topraklarımız değil, geleceğimiz de yağmalıyor

Abone Ol

Akşam konuşulanı gün ışımadan unutan toplumsal belleğimizin zayıflığından yararlanıyor bezirgânlar, aymazlığız en sevdikleri yanımız onların. Saltanatlarını ayakta tutabilmeleri için kendimizden başka her şeye kapattığımız gözlerimiz, kararttığımız aklımız, yitirdiğimiz bilincimiz en büyük silahları. Her zaman ve her yerde, yalnızca ruhlarımızı değil tüm hayatı hapsetmeye çalıştıkları para kasalarının içinde, o büyük körlüğümüzden, bakışsızlığımızın yarattığı zifiri karanlıktan besleniyorlar çünkü…

Afsunlanmış gözlerle izliyoruz, bize zulümle öğrettikleri çaresizliğe akıl almaz bir maharetle eklediğimiz vurdumduymazlık, dev buldozerlere dönüşüyor, uçsuz bucaksız yollar açıyor paragözlerin önüne. Bin bir ışıltıyla oluşturdukları yalan dünyaya pervaneler gibi uçuşan kanatlarımız, gün yirmi dört saat insan kanı içen matbaalarda renk renk banknotlara dönüşüyor. Doğamız talan ediliyor bu uğurda, birlikte yaşadığımız diğer canlılar gibi bizlerin de hayatı acımasızca söndürülüyor…

HANİ BU ŞİRKET VATAN MİLLET NAMINA ALTYAPI ÇALIŞMASI YAPIYORDU

Hatırlayalım ne olur! Hani daha Filyos’un etrafındaki sulak alanlarda mandalar yüzüp balıklar oynaşır, göç kuşları ulaştığı bereketli topraklarda gönül çelen cıvıltılarla gövdesini dinlendirirken, “Topraklarımızı çalıyorlar” diye “kalk borusu” çalmıştı birileri. Devlet zoruyla haraç mezat elimizden alınan topraklarımızda inci dişli mısır koçanlarını, altın renkli buğday başaklarını bırakıp giderken sözler verilmişti bizlere. Çocuklarımız iş güç sahibi olacak, memleket başka bir berekete bezenecekti…

Belleğimizi zorlayalım hadi! Hani, elimizden “acil kamulaştırma” denen zorbalıkla alınan topraklarda ilan edilen endüstri bölgesi bir gece yarısı, bir haramiye devredilmişti de, “Filyos’a çöktüler” sesi yükselmişti bazı kişilerden. Egemenler korosu hemen harekete geçmiş, “yalancılar” diyerek bastırmıştı o sözleri. Şirketin endüstri bölgesinin altyapısını düzenleyip, parselasyonları yaptıktan sonra girişimcilere devredecek bir hayırsever olduğuna iman etmiş ve susmuştuk biz de…

YETMEDİ, 750 MİLYON LİRALIK “NİTELİKLİ İŞÇİ” YARDIMI İKRAM EDİLDİ

Ne çabuk unuttuk! Biz, neler olup bittiğini anlamaya bile çalışmadan hayata boş gözlerle bakarken yine bir gece yarısı kararnamesi yayımlanmış, canhıraş bir faaliyetle, vatan millet hayrına endüstri bölgesi kurduğu söylenen şirkete, “Alın gübrelik yapın” diye, “bedava” olarak devredilmişti topraklarımız. Hiç sakınmaya gerek görmeden uluorta talana girişen bezirgânlara tahsis de yetmemiş, meclise önerge sunup tapusunu istemişlerdi bir de…

Görelim artık! Yapacakları yatırımın çevresel etkileri hakkında tek kelimelik bilgi verme gereği duymayan haramilere gümrük vergisi veKDV muafiyeti, sıfır vergi, sıfır sigorta primi gibi milyarlarca liralık destek sunuldu şimdi de. Yetmedi, 750 milyon liralık “nitelikli işçi” yardımı ikram edildi. Elinden alınan toraklarda, çocuklarına iş isteyen dilencilere dönüşen bizler, kulaklarımızı bir kez olsun açsak münadilerin sesine: “Filyos’ta talan vaarrr… Filyos’ta ekolojik yıkım vaaarrr… Haramiler yalnızca topraklarımız değil, geleceğimiz de yağmalıyoooorrrr…”