Mesajında adaletin devletin en önemli taşıyıcı kolonu olduğuna vurgu yapan CHP’li Demirtaş, şunları ifade etti:
“Hukuk, bireysel ve toplumsal tüm hak ve özgürlüklerin temelidir. Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda belirtildiği gibi sosyal bir hukuk devletidir. Ünlü düşünür Kant; “Adalet dünyadan kalkarsa insan hayatına değer verecek hiçbir şey kalmaz” demiştir. Hukukun, adaletin olmadığı yerde, insan da olmaz, devlet de olmaz. Yine adalet, bir devletin en önemli taşıyıcı kolonudur. Eğer bir devlette adalet çökerse, o devlet çökmeye mahkumdur” Demirtaş; “Toplumsal barış ve huzuru sağlamanın ön koşulu adaletin tesis edilmesidir. Hukuk devleti; özgürlüklerin teminatı, toplumların nefesidir. Adaletin statü, kişi fark etmeden herkes için sağlandığı bir toplumda ancak bağımsız ve tarafsız yargıdan söz edilebilir” dedi.
YAPISAL SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Yargı sisteminin yapısal ve zihinsel sorunlarının derinleşerek devam ettiğine vurgu yapan CHP’li Demirtaş; “Ak Parti Döneminde, yargı sistemi sorunlar yumağı hâline geldi” dedi. Toplumda herkesin adalet beklediğini söyleyen CHP’li Demirtaş ; “Liyakatin gözetilmediği, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdiği, hâkim savcıların yüzünün saraya döndüğü, yargının siyasetin aparatı ve sopası hâline geldiği, ağır işleyen ve etkinliği olmayan, güven vermeyen ve erişilemeyen bir sistemden adalet çıkmamaktadır. Maalesef, bugün yargı sistemimiz adalet dağıtmayı başaramamaktadır. Oysa, 85 milyon vatandaşımızın tamamı da hızlı, etkin, güven veren ve erişilebilen yargı sistemini fazlasıyla hak etmektedir”
“YASAMA, YÜRÜTME YARGI İÇ İÇE GEÇMİŞSE, ÖZGÜRLÜKLER GARANTİDE DEĞİLSE, ANAYASA YOK DEMEKTİR”
Mesajında 18’inci yüzyılı düşünürlerinden Jean Jacques Rousseau’nun sözüne de yer veren CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş; “Yasama, Yürütme Yargı İç İçe Geçmişse, Özgürlükler Garantide Değilse, Anayasa Yok Demektir. Kuvvet Kimdeyse O Hakimdir" sözü Jean Jacques Rousseau tarafından yüzyıllar önce söylenen ve ne acıdır ki bugünün Türkiye’sini anlatan bir sözdür. Bugün ülkemizde tek adam rejimi, yasama ve yargıya talimat vererek Anayasa’yı yok saymaktadır. Muhalif tek bir sese bile tahammülü olmayan saray iktidarının oluşturduğu bu baskıcı ortamda, hukuktan ve adaletten söz etmek elbette mümkün değildir” dedi.
“21 YILDA EN BÜYÜK TAHRİBAT HUKUKTA!”
21 yıllık Ak parti döneminde en büyük tahribatlardan birisi hukuk alanında yaşanmıştır. Adalet sistemi bu dönemde; hiçbir sorunu çözülmeyen, tam tersine yapısal ve zihinsel sorunları derinleşerek devam eden ve sorunlar yumağı haline gelen, tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş, siyasallaşmış, güvenilmeyen bir yapıya dönüşmüştür. Hukukun üstünlüğüne inanan ve mesleğini onurla yapan hakim savcılar iktidarın hedefinde olmuş, liyakatsız atamalarla mahkemeler ele geçirilmek istenmiş, yargının asli unsurlarından olan avukatlar da haksız soruşturma ve tutuklamalarla baskı altına alınmak istenmiş, barolara hakaretler edilmiş ve bu şekilde avukatlar itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Özellikle gayrimeşru anayasa değişikliği sonucu tesis edilen tek adam rejimiyle, kuvvetler ayrılığı ilkesi tamamen bitirilmiştir. Tek adam rejimi ile yargı saraya bağlanmıştır. Bugün bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı, adeta sarayın arka bahçesi haline gelmiştir. Yine yargı, Ak Partinin kendileri gibi düşünmeyen, farklı düşünen geniş toplum kesimlerine baskı kurmak, sindirmek amacıyla sopa gibi kullanılmıştır.
“AB RAPORLARINDA YARGI BAĞIMSIZLIĞI ELEŞTİRİSİ”
CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, özgürlüklerin tek tek yok edildiğine dikkat çektiği mesajında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilen reform paketlerini de eleştirdi. CHP’li Demirtaş; “Her yasama döneminde bir reform paketi getiriliyor. Her yeni reform paketi ile yargı bağımsızlığı daha fazla yok ediliyor. Yasalar yamalı bohçaya döndü. Yasa yapma tekniklerinin önemsenmediği, meslek odalarının, muhalefetin uyarılarının hiç dikkate alınmadığı bu süreçte, yargının geldiği nokta son derece düşündürücüdür.
Avrupa Birliği İlerleme Raporları’nda sayfalarca yargı bağımsızlığına ilişkin eleştirilerin sıralanmaktadır; “Yargıda Birlik Derneği hükûmete yakınlığıyla bilinmektedir. Mesleğe yeni alınan hâkim ve savcılara, işe başlar başlamaz Yargıda Birlik Derneğine üyelik başvurusu verilmektedir”, “Yürütme ve yasama erki temsilcileri, şüphelilerin masumiyet karinesini hiçe sayarak ve yargının bağımsızlığı ilkesine karşı gelerek sürmekte olan davalar ile ilgili yorumlarını kamuoyu ile paylaşmaya devam etmiştir” eleştirileri getirilirken, 2019 yılı Türkiye AB İlerleme Raporu’nda “Devam eden davalara ilişkin olarak, yürütme ve yasamanın temsilcileri tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalar, özellikle suçlayıcı olanlar, şüphelilerin masumiyet karinesini göz ardı etmekte ve hukuka uygunluk konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu açıklamalar, söz konusu davalara bakan hâkim ve savcılar üzerinde caydırıcı bir etkiye sahiptir” ifadelerine yer verilmiştir. Ülkemiz bugün hukuk, adalet ve özgürlükler açısından çok karanlık bir noktaya getirilmiştir.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, TOPLUMDA ADALETE OLAN GÜVENİ ARTTIRIR”
Toplumda adalete güvenin yüzde 20’lere indiğini hatırlatan Ünal Demirtaş; “Word Justice Project tarafından yayımlanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 2012 yılında 97 ülke arasında 39’uncu sırada olan Türkiye,2020 yılında 128 ülke arasında 107’inci sırada yer almıştır. Türkiye bu sıralamalarda her geçen gün daha da geriye gitmektedir. Yargı üzerindeki siyasi vesayet arttıkça Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksindeki sıralaması gerilemiştir.
Yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığı ilkesinin egemen olduğu güçlendirilmiş parlamenter rejim ile yönetilen bir Türkiye’de ancak hukukun üstünlüğü sağlanacak, toplumun da adalete güveni artacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle 2023-2024 Adli Yılının, hukukun üstün olduğu, toplumda adalete olan güvenin arttığı bir yıl olmasını dilerim” dedi. (Eren AŞKAR)
Yargı sistemi adalet dağıtamıyor
25.26.27. Dönem CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, 2023-2024 Adli Yılı açılışı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Bunlar da ilginizi çekebilir