Yarınlara Alan değil Baruönü kalır

Abone Ol

Benden 4-5 yaş küçük Kıvanç Baruönü ile tanışma şansım olmadı bir türlü. Babası Erbil Baruönü’yü iyi tanırım ama. Entelektüel gelişkinliği, şıklığı,  görgüsü, durmuş oturmuş kişiliğiyle Zonguldaklıdan daha çok bir Fransız asilzadesi gibidir. Estettir, vakurdur, dimdik yürür kentin sokaklarında. Beyefendiliğin son temsilcilerinden biridir. Pırıl pırıl belleğinde sakladığı kentin eski zamanlarını, geçip giden insanlarıyla birlikte hayran bırakan güzellikle anlatır dost meclislerinde. Bir kent bilgesidir bu yanıyla…

Kıvanç Baruönü  ise, hiç kuşku yok ki, ülkenin en iyi yönetmelerinden biridir. Yaptığı işte değer yaratan diğer tüm Zonguldaklılar gibi, hayran duygularla izlediğim kişiler arasındadır o da. Gözü kadar kalemi de güçlüdür.  Buram buram Zonguldak sevgisi kokan yazıları büyük keyif verir okuyana. En önemlisi de, sızılı kentimin hangi acıların içinden süzülüp bugünlere geldiğini anlatan “Kelebeğin Rüyası” filminin beyazperdeye yansımasına en çok emek veren kişilerden biridir…

BU POLEMİĞİN KİME FAYDASI VAR?

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Belediye Meclisi toplantısında, “Kapuz’da yaptığımız düzenlemeler sayesinde, plaja gitmeyi öğrendiniz” gibi bir şeyler söylemiş. Kıvanç Baruönü de, örneğini her yerde gördüğümüz tarihi kendiyle başlatan kibre itiraz için bir paylaşım yapıp, Zonguldak’taki plaj kültürünün çok eskilere dayandığını dile getirmiş. İddiasına desteklemek için tarihi plaj fotoğrafları koymuş altına da. Tüm bunları, “Çok sevgili belediye başkanı” hitabıyla yapmış üstelik…

Basın toplantısında, bunlar sorulmuş Alan’a. Esmiş kükremiş. “Bizim film, fırıldakla işimiz yok” cümlesi de kurduğu konuşmasında, “filmci” Baruönü’nün konuyu çarptırarak başka boyuta taşıdığını iddia etmiş. Hızını alamamış, “Zonguldak sevdalısı rollerindeki senaryo yazarı” diye nitelediği yönetmeni, kentten bihaber olmakla suçlamış. Ülkenin en önemli reklam filmlerini çeken kişinin kendi reklamı için bunu yaptığını söyleyerek sıkı bir de ayar vermiş: “Zonguldak film seti değil…”

BİR AKŞAM YEMEĞİNDE HAYALLERİNİ DİNLEYİN KENDİNDEN

Düşündükleri anlatmaya yazı gücüm yetecek mi bilmiyorum.  Sayın Alan siz Belediye Başkanısınız. Makamınız gereği, kentteki herkesi kucaklamak zorundasınız en başta. Hele Kıvanç Baruönü gibileri hepten bağrınıza basmalınız, kolay yetişmiyorlar çünkü. Paylaşımında Zonguldak’la ilgili hayallerinden söz etmiş örneğin. Sizin yerinizde olsam, ona laf yetiştirmek yerine davet eder, bir akşam yemeğinde o hayallerini dinler, aklım kesenleri hayata geçirmek için destek isterdim kendinden…

Rica etseniz bir Zonguldak tanıtım filmi için yardımcı olabilir pekâlâ. Bir filmle, bin validen daha çok kenti tanıtan kişi olarak, kültür projelerine katkı verebilir.  Bir kenara yazın lütfen, yıllar sonra, tıpkı filmin geçtiği dönemdeki adı gibi, şimdiki belediye başkanının adını da kimse hatırlamayacak. Kıvanç Baruönü, “Kelebeğin Rüyası” ile dünya durdukça kenti anlatmaya devam edecek ama. Nasıl Muzaffer’in, Rüştü’nün şiirleri ruhumuzu okşuyorsa hâlâ, o film de içimizi yakmaya devam edecek...