Annelere Narko eğitimi Annelere Narko eğitimi

Zaimoğlu, “beni eleştirmek için 40 fırın ekmek yemen lazım” diyerek, Yıldız’ın açıklamasını yanıtladı. Siyasette tecrübenin, deneyimin ve kalitenin, AK Parti iktidarında  yoksul bırakılan, gariban insanlara makarna dağıtmakla kazanılmadığını dile getiren Zaimoğlu sözlerine devam etti. 
Zaimoğlu açıklamasında; “Okuduğunu anlamayan, dinlediğini anlamayan aklı evveller öncelikle ben ne söylemişim, ne beyanat vermişim, tekrar okusunlar. Okuyamıyorsa, ağabeyleri okusun. Ne anlama geldiğini sorsun, öğrensin. Ondan sonra bana cevap vermeye kalksın. Kim yazıp eline vermişse seni yanlışa sevk ediyor kardeşim aman diyim. Bilmediğin konularda birilerinin yazıp verdiği beyanları halkla paylaşma sonra mahcup olursun. Gülüp geçtiğim başka bir konu, beni kaliteyle eleştirenlerdir. Bizim zaten övünç kaynağımız, gördüğümüz insanlarımızdır. Sokakta, caddede, mahallede, köyde, beldede, ilçede, ilde biz zaten kalitemizle övünüyoruz. 
“SOKAKTA TEK BAŞINA YÜRÜRKEN KİMSENİN TANIMADIĞI İNSANLAR”
Sokakta tek başına yürürken kimsenin tanımadığı insanlar bizi eleştirmeye kalkmış. Güzel kardeşim. Bizi eleştirmen için senin daha kırk fırın ekmek yemen lazım. Siyasette tecrübe, deneyim ve kalite, iktidarınızda yoksul bıraktığınız, gariban bıraktığınız insanlara makarna dağıtmakla kazanılmıyor. Bir abi tavsiyesi olarak size söyleyeyim.
Biz ne iktidarlar gördük, ne iktidar yetkilileri gördük. Hepsi şimdi topuklarına vura vura Gazipaşa'da volta atıyorlar. Dünkü beyanımda işin orijinaline bakarsak, yağan şiddetli yağmur oluşan fırtına ve sel gibi doğa olaylarına ilişkin eleştiri konusu yapmadım. Gazetelerimizde hepsi mevcuttur. Biz diyoruz ki yedi yaşında ilkokula giden birinci sınıfa giden çocuğun da bildiği, Sahil Projesi kapsamında malzeme hem yanlış, hem de inşaat tekniği bakımından hatalıdır. Bu yüzden de devletimizin parası çarçur edildi diyoruz. 10 senede bir Karadeniz'in coştuğunu ve büyük bir oran yıkım yaptığını bilmeyen var mı bu şehirde Allah aşkına? Bir de kalkmışlar şehri yönetmeye çalışıyorlar. Bunu bilmeyen adamın şehirde yönetmesi mümkün mü? Bilmiyorsan git, Gazipaşa İlkokulu'ndaki birinci sınıftaki Ali isimli öğrencimize sor, o sana anlatsın.
Biz öyle özelleştirdiğiniz elektrik idaresi yüzünden köylere, mahallelere yatırım yapılmadığından yetersiz personel sebebiyle iki üç gündür evlerde köylerde elektrik olmadığını dile getirmedik. Kendi mahallemden örnek vereyim. Yenimahalle, Komiser Sadi Bey Caddesinde şu an itibariyle 81 saattir elektrik yok. Biz ağzımız açıp, ‘Niye elektrik yok demedik?’ Afettir, kablolar kopar, şu bu dedik, sustuk. Biz orada kullanılmış hatalı malzemeyi ve yazık olan milyonlarımızı eleştirdik. Afetler her yere gelir. Kaldı ki bunlar afetle değil aslında doğa olayıdır.
“HİÇ VİCDANIN SIZLIYOR MU DEĞERLİ İLÇE BAŞKANI?”
Bakın değerli arkadaşlar şu an itibariyle o yeni yüzyıl diye övündükleri Zonguldak'ımızda elektriği olmayan köyleri size söyleyeyim. Ayvatlılar, Sapça, Çukurören, Olukyan, Himmetoğlu, Sofular, Kaleoğlu, kardeşler ve Korucak'ta hala elektrik yok. Çöken yolları söylemiyoruz, çöken ağaçları, uçan çatıları söylemiyoruz. Bakın sadece elektrik olmayan köyleri söylüyoruz. 2023 senesinde, yeni yüzyıl diye övündükleri dönemlerinde yetmiş iki saat olduğu halde elektrik olmayan köyler var. Sen bunlara cevap ver güzel kardeşim. 
Yaptığımız araştırmalarda şöyle bir tablo da çıktı. Elektrik idaresinin bir ekibi var. Gökçebey, Beycuma, Karadere, Karapınar, Taşmacı'ya kadar devam ediyor. Üç, dört kişilik bir ekip bunlar. Bu insanlar zaten fırtınanın olduğu, yağmurun olduğu, rüzgarın olduğu bir zamanda nasıl çalışsınlar, ne kadarını yapabilsinler? Onlar bizim işçi kardeşlerimizdir. Bir ekip, ikinci ekip yok.
Elektrik idaresini özelleştirmeye vermişler ancak, parayı ödemediğin zaman, ikinci gün ihtar, üçüncü gün elektrik kesilmesi, bu ülkenin temel sorunudur. Akşam yatıyorsun gece 12’de elektriğe yüzde elli zam. Yatırıma geldi mi eh işte. Sen önce oturduğun koltuğun hakkını ver de Zonguldak'ın temel sorunları için biraz uğraş. Çözüm için onlarla uğraş. 
Şimdi aldığımız yine bilgilerde muhtarlarımız diyor ki, Karaman, Keller, Hacıer, Hacı Ali, Çukur, Ören ve Himmetoğlu hattına da mevcut ekibin haricinde bir ekip daha verilmeli. Bu sadece yağmur, sel vesaire olduğu gün değil. Daimi olarak iki kanaldan giriş yapılmalı. Biri, üst biri alt kanaldan olmalı. Bu insanların hastaları var. Diyaliz hastası var, kanser hastası var. Makineye bağlı yaşayan hastalar var. Bakıma ihtiyacı olan çocukları, bebeleri var. Hiç vicdanın sızlıyor mu değerli ilçe başkanı? 72 saattir o köylerde donan insanları düşünüyor musun?
“SONUÇTA BİZDE BİR NEVİ KAMU GÖREVİ YAPIYORUZ”
Siyasi nezaketten bahsediyorsun. Onu da birazdan güzel bir cevabını alacaksın. Şimdi değerli basın mensupları sizlere ayrıyeten bir şey soruyorum. Geçtiğimiz günlerde Zonguldak belediye başkanı billboard ve afişlerde limanın üzerinde CHP Belediyesi döneminde çekilmiş, plastik ve kentsel atıkların resimlerini koymuşlar. Öncesi ve Sonrası diye. Tabi belediyenin parasını da çar çur ederek yapmışlar bunları. Şimdi ben size bir şey sorayım. Peki, bu Miami Beach diye eleştirdiğimde orada devasa bir kumsal vardı. O gündeme getirdik. TTK işte doğruyu yaptı, geçte olsa. Oradaki çamuru aldı, Zonguldak’ı selden kurtardık. Bir nevi hizmet ettik. Sonuçta bizde bir nevi kamu görevi yapıyoruz. 
“BİZ BİLMEYECEĞİZ DE, SEN Mİ BEİLECEKSİN”
Şimdi bu insanlar orada bu atıkları yayınladıktan sonra o dönemde CHP Belediyesi’ne suç buldunuz. Onu da koydunuz o yayınladığınız billboardlara. Hani TTK’ya aitti bu liman? Madem TTK’ya aitti bu liman da, o dönemde CHP’ye mi aitti? Yani siz AK Parti Belediyesi olduğunuz zaman liman TTK’ya ait, CHP Belediyesi olduğu zaman liman belediyeye mi aitte siz bu afişleri yaptırdınız öncesi ve sonrası diye?
Hangi akla göre bunu yaptınız? Lütfen bir açıklayın bizde öğrenelim. Liman TTK’nınsa, TTK’nındır. Belediyeninse de, belediyenindir. Gerçi biz doğduğumuzdan beri biliyoruz limanın TTK’ya ait ve TTK’nın da tek kar eden yeri olduğunu da biliyoruz. Nerden biliyoruz? Biz CHP’yiz. Biz Cumhuriyetiz, bu ülkeyi kuran, bu memleketi kuran partiyiz. Biz bilmeyeceğiz de sen mi bileceksin?
Şimdi başka bir konu. Bize siyasi nezaket dersi veriyorlar. Ben bu arkadaşlara sorayım. Gerçi biraz daha pişecek bu kardeşimiz. Yağmur, kar, sel ve fırtına afetse, CHP döneminde yağan karı niye siyasi malzeme yaptınız? Zonguldak’ın ünlü bir televizyon kanalında da canlı yayına çıktınız, ekranlarda boy boy oynattınız. Madem kar afetse, afetlerde siyasi malzeme yapılmıyorsa siz niye yaptınız? Siyasi nezaket dersi verenlere yine soruyorum. CHP döneminde yağan aşırı yağmur yüzünden oluşan seli niye ekranlarda videolarda oynattınız? Niye siyasi malzeme yaptınız bunu da bir anlatın?
“BU İŞLER ÇOCUK OYUNCAĞINA BENZEMEZ”
Şimdi burada anlaşıldığı üzere AKP merkez ilçe başkanı çok büyük bir gaf yaptı da farkında değil. Yani belediye başkanıyla arasını nasıl düzeltecek ben bilmiyorum. Benim de görevim değil. Afetleri eleştirenleri kalitesizlikle itham etti. Kalitesizlikle itham eden kim? İlçe başkanı, afetleri kim eleştirdi? Mevcut Belediye Başkanı Selim Alan. CHP Döneminde Muharrem Akdemir’in başkanlığı döneminde yoğun yağış yüzünden yaşanan selde, Emral Çarşısına giren su yüzünden esnafla yaşadığı polemiği, basına, TV’lere sayfa sayfa yayınlatan, siyasi malzeme yapan Selim Alan değil mi? O zaman senin söylemine göre AKP ilçe başkanı değerli kardeşim senin belediye başkanın, senin partinin belediye başkanı, kalitesiz olan da senin söylemine göre partinin belediye başkanıdır. Dolayısıyla bir kelimeyi konuşurken, neyin nereye gittiğini, ne zaman ne olduğunu, Zonguldak’ta neler yaşandığını hem siyasi yönden, hem de insani olarak bileceksin. Bilmeden de konuşmayacaksın. Bu işler çocuk oyuncağına benzemez. Bizim CHP’de insanlar makamlara, iki dudağın arasında, ‘ben seni yaptım’ demeyle sahip olmuyor. AKP’ye benzemez burası. Burada delege olabilmek, AK Parti’de milletvekili olmaktan daha zor. AK Parti’de milletvekili olmak, biz de delege olmaktan daha kolay. Bu yüzden sen oturduğun makamda eğlenmene bak. Siyasi nezaketle, kalite konusunda da aynaya bak kardeşim” dedi. 
Haber: Burcu SAK