Bu köy , kül barajının hemen birkaç metre yukarısındadır. Bazı evlerin manzarası sadece kül barajına bakar. Balkona çıksa , önünde devasa bir kimyasal yığın görüyorlar. Tabi bir de bunu soluyorlar.
Ama belki de bir çoğu bunun ne anlama geldiğini bilmeden yaşıyor. Ya da başka çareleri yok.
1990’lı yıllarda, ÇATES ve Çatalağzı Belediyesi ile anlaşma yaparak, santralin kazanlarının deniz suyundan değil de , göletten karşılanması maksadı ile ; Cumayanı‘nın üst bölgesi, Körpeoğlu'nun hemen altına ,suni gölet yapılmasına karar verdiler. . Bu su santralin kazanlarını soğutmak için kullanılıyordu.
Fakat kullanılan suyun denize verilmesinden dolayı , ve santralin alt külü; yani tabanda kalan kül kısmı halen denize sızdığı için , sahillerde kirliliğe yol açıyordu.
Termik Santrali ÇATES’in kül atıkları denizi ve doğayı kirlettiği gerekçesi ile 2002 yılında Cumayanı gölet mevkinde ayrıca kül barajı yapılmasına karar verildi. Uzun süren inşaat aşamasından sonra devreye giren baraja, küller depolanmaya başlandı.
Santraller asılında aynı soba gibidir. Sobada yaktığımız kömürün uçucu külleri bacadan dışarı atılır ,kalan kısmı da sobanın altında çüruf olarak kalır. Kalan çürufu da bahçesi olanlar bahçesine, veya çöpe atar.
Soba kullananlar bilir; henüz sönmemiş çüruf üstüne su dökerek soğutmaya çalışırdık. Hem ortaya bir koku çıkar hem de külün çamurlaşması görülürdü. Tabi sobada yakılan kömür “yıllık ortalama 2 ton” ise ; bir santralde yakılan kömür “yıllık 3 milyon ton” olduğundan , bunun zararı soba ile kıyaslanamaz bile.
Yalnız çüruf başka, kül başkadır. Ama ikisi de atıktır.
Santrallerin bacalarında tutunamayan çok inçe küller , bacadan havaya karışır. Bunlara Partikül pH 2,5 veya daha kalınına pH 10 değeri veriliyor. Bu değerlerden çok daha büyük olanlar baca içinde kalıyor ve kazanlarda toplanıyor. Su burada bazı yerlerde kullanılıyor. Böylelikle dipte kalan kül macunlaşıyor.
İşte bu küller “sulu” şekilde taşınarak kül barajlarına atılıyor (Kömürün %65’i) . Kül barajlarında su bu kimyasalın uçucu olmaması için kullanılıyor. Çatalağzı Kül Barajı’nda suyun masmavi olmasının sebebi ise bu kimyasalların suda çözülmesinden kaynaklanıyordu. Bazı kimyasalların suda çözülmesi , beraberinde suyun buharlaşmasından dolayı yine havaya karışıyor. Ayrıca yeraltı su kaynaklarına da sızma olasılığı çok yüksek. Bugün barajda neredeyse su kalmadı. Barajın kuru olmasından dolayı da küllerin tozunun havaya karışması olayı da var. Yani hiçbir zaman, külün çevreye verdiği zarar asla engellenemiyor.
Zaten bu nedenle ÇED raporu hazırlanıyor ve aslında bunu halka önceden bildiriyorlar. İtiraz etseniz de , eninde sonunda bu ÇED onaylanıyor. Sadece ÇED sırasında “sizi zehirleyeceğiz” demedikleri kalıyor. Bunu direk söylemiyorlar ama işsizlik konusunda size Taahhüt verip, dikkatinizi başka yöne çekmesini çok iyi beceriyorlar.
Yani özetle: santralin bacasından uçan kimyasal ile kül barajına atılan kimyasallar aynı maddeler. Çevreye aynı etki yaratıyorlar.
Santrallerin bacasından çıkan gazları şimdilik bir kenara bırakırsak. Körpeoğlu Köyünün önündeki Kül Barajında toplanan kimyasallardan 40 tanesini, ben size tane tane yazayım.
1.Arsenik
2.Alüminyum
3.Alümin oksit
4.Antimo
5.Antimon arsenik
6.Bakır
7.Baryum
8.Berilyum
9.Bor
10.Civa
11.Çinko
12.Demir
13.Demir3 oksit
14.Kadmidyum
15.Kadmiyum
16.Kalsiyum
17.Kalsiyumoksit
18.Klorür
19.Kobalt
20.Krom
21.Kurşun
22.Kükürt
23.Kükürt trioksit
24.Magnezyum
25.Magnezyum oksit
26.Manganez
27.Molibden
28.Nikel
29.Nikel
30.Potasyum
31.Selenyum
32.Silisyum
33.Silisyum Dioksit
34.Sodyum
35.Stronsiyum
36.Talyum
37.Titanyum
38.Uranyum
39.Vanadyum
40.Karbondioksit
İster kül barajının birkaç metre yukarısında oturun , isterse kilometrelerce uzakta. Maruz kaldığınız kimyasallar bunlar.
2013 yılına kadar su seviyesi daha fazla olduğu için sulu zehirliyordu , bugün suya yer bile kalmamış, artık kuru zehirliyor.
Türkiye’de kömüre dayalı toplam 20 bin MW kurulu santral var. 50 milyon ton kül üretiyor. Çatalağzı’nda 3 Bin MW gücünde santraller olduğuna göre bu 50 milyon külün en az 4-5 milyon tonunu Çatalağzı , çevre il ve ilçelerinde yaşayanlar maruz kalıyor.
Zonguldak’ta yaklaşık 118 bin çocuk bu kimyasallardan etkileniyor.
Oysa; bu küllerin, yerleşim yerlerinin çok uzaklarına kurulabilecek barajlarına taşınmamasının tek sebebi , taşıma maliyeti.
Hazır konu edilmişken bir gerçeği daha belirteyim ;
Bu santrallerin çevreye verdiği maddi yardımlardan en az faydalanan da yine Çatalağzı.
Bunun nedeni : Bilmem ne derneği, spor kulübü Zonguldak Valisine çıkıyor, Bartın valisine çıkıyor, Karabük valisine çıkıyor. Bunun milletvekili ,kaymakamı derken bu bürokratlar vasıtası ile Eren Enerjiden yardım kopartılıyor, Çatalağzı’nın istihkakı böylelikle başka yerlere dağıtılıyor.
Tarihe bir not daha bırakalım:
Böyle bir şehirde , belediye başkan adayı adayı patlaması yaşanıyor ama TEMA Vakfı gönüllü Zonguldak İl temsilcisi bulunamıyor.
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih
Kaynaklar :
Kömür Yanma Atıklarının Çevresel etkileri ve Kullanım Alanları.
Gamze SÖNMEZ ,Mustafa IŞIK Aksaray Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü .
Yatağan (Muğla) Termik Santralı Atık Depolama Sahasının Yeraltı Sularına Etkisi
Alper BABA Dokuz Eylül Üniversitesi, Müh. Fak. Jeoloji Mühendisliği Bölümü .
Üç Farklı Termik Santralinden Alınan Uçucu Külün İnce Taneli Zeminin Kompaksiyon ve Dayanım Özellikleri Performansı. Hakan BİLİCİ , Murat TÜRKÖZ, Hasan SAVAŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü.
Enerji Atlası ; Kömür ve Linyit Yakıtlı Termik Santraller
İstatistiklerle Çocuk. 2022 Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası. www.ztso.org.tr
TEMA Zonguldak’ta Gönüllü arıyor! TEMA Vakfı
Çatalağzı Genel Tarihi (Taslak kitap) Hayati Yılmaz