Ülkenin adını tam bilmiyorum. Biraz ipucu elimde var ama açıklayamam. Zira bu ülkede düzgün işleyen bir hukuk sistemi yok.
AB ülkelerinde ve ABD’de de zincir marketler var. Bunların adlarını buraya yazarım ama reklam yapıyor derler.
Hasbelkader Almanya, Fransa gibi ülkelerdeki zincir marketleri de gördüm. Buralardaki ucuzluk, kalite malum ülkede asla yok.
56 yaşındayım. 35 yıldır evin tüm ihtiyaçlarını kendim görüyorum. Reklamı çok yapılan, küresel kraliyetçi firmalar tarafından üretilen, kanserojen katkılar içeren malları asla satın almam.
Evde kullandığım eşyaların tümü yerli malıdır. Otomobilim de hep yerli üretimlerden olmuştur.
Çeteleşmiş market zincirlerinin 300-500 kalem üründe fiyatları ortak belirlediğini kanıtlayabilirim. Ekmek, süt, peynir, yağ, salça vb. gibi temel ürünler tüm zincir “ağa”larında aynı fiyata satılıyor.
2010 yılından bu yana organik beslenmeye çalışıyorum. Gözlerim 40 yaşında açıldı diyebilirim. 2020 yılından beridir de yüzde 90 oranında vegan (bitkisel) beslenmeye geçtim.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Prof. Dr. Kenan Demirkol, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Dr. Canan Karatay, Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, Dr. Murat Kınıkoğlu, Dr. Ayşegül Çoruhlu, Doç. Dr. Yavuz Dizdar vb. gibi sağlık uzmanlarının yazdıklarını / söylediklerini takip etmeye çalışıyorum.
2023 yılı itibariyle zincir çete marketlerin sattığı ürünlerin yüzde 90’ının MSG (Mono Sodyum Glutamat, Çin Tuzu), NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker, Glikoz Şurubu), gıda boyaları, sodyum nitrat, E… serisi diğer katkılar içerdiğini isteyen herkese gösterebilirim. Bu zincirlerden nadiren ürün almaktayım.
Sahipleri net olarak belli olmayan, borsada şaibeli işlerde adları sıklıkla geçen acımasız zincirleri iyi tanıyalım.
Halkın uyanması, gözünü açması şarttır. Bu zincirleri 1-2 ay protesto (boykot) etmiş olsak hepsi çöker.