Zonguldak ad kaynağı tartışmalarını 1940 lı yılların başında Hüseyin Namık Orkun başlatır. Hüseyin Namık, Zonguldak adı kaynağını Çağatay lügatinde “Fıkırdak-Bındırdak” gibi “ hareket eden “ anlamındaki sözlerle ifade ederken diğer taraftan “Zıngıldamak-Zangırdamak” fiillerini “Titremek-sallanmak” olarak tanımlar ve Zonguldak adını “zaman zaman sallanan-titreyen yani, yer sarsıntısı olan yer” diye açıklar. Daha sonra, Anadolu da Zonguldak adına uygun veya ona örnek olacak isimler bulamadığını ve bu konunun özel olarak araştırılması gerektiğini belirttir (1).
Birkaç ay sonra bu tartışmaya dil bilgini, Dr. Saim Ali Dilemre de katılır. Dilemre, Zonguldak ad kaynağına değinmeden önce; “Ereğli, Amasra, Giresun, Sinop, Trabzon” gibi isimlerin eski Yunancadan kalma olduğunu fakat ( Cingal, Congul, Zongul ) sözlerinin Türkçe göründüğünü, “Cıngal” sözünün Farsça olduğunu ve bir “Hint-Avrupa” sözü olduğunu ve “ sık ağaçlı dağ” anlamına geldiğini, İngilizce olarak ta “ Jungle” sözünün de aynı anlamda olduğunu belirtir. Dilemre, sonuç olarak Zonguldak sözünün sandığı kadarıyla Türkçe olduğunu söyler( 2).
Dr. Saim Ali Dilemre, Zonguldak adı kaynağı ile ilgili yazdığı ilk yazıdan bir yıl sonra Zonguldak ad kaynağına ilişkin olarak; “her şey gibi sözlerin tarihi de, yapılabildiği kadar yeryüzünün genel tarih ve biyolojisine uygun olması gerektiğini “  ve yabancı kumpanyaların “ Cingaldağı”nı “ Zonguldak” olarak çevirmiş olmalarını akla daha yakın bulduğunu belirtir (3).
Aynı yıllarda tartışmalara katılan üçüncü kişi ise, Zonguldak müftüsü ve Müdafa-i Hukuk kurucularından Müftü İbrahim Akça’nın kardeşi Halil Akça’dır. 
Halil Akça,1850’li yıllarda dedelerinin buraya geldiklerini ve onların anlattığına göre gemiciler bu bölgeyi ve sahildeki iskeleyi tarif ederken buradaki eski tahta iskeleye “ Zongrak iskelesi “ derlermiş. Buradaki gemicilerin ise yine bu bölgeye “Zongra” dediklerini ama buradaki gemici olmayan halkın ise “Kındıra “ dedikleri “ Sazlık otlukların” her tarafı kapladığından buranın adının sonradan “ Zongralık “ adıyla anıldığını, daha sonra 1865-80 arası,Kömür işletmesi Bahriye Nezaretine geçince buraya gelen bahriyelilerin buraya “ Zonguldak” adını verdiğini söyler ( 4).
Çaycuma’da uzun yıllar öğretmenlik yapan Mehmet Şavran ise 1958 de yayımladığı “Karaelmas Diyarımız Zonguldak” adlı kitabının “ Zonguldak adının konulması” başlıklı bölümünde; Göl Dağının nirengi noktası olarak alınmasından dolayı ve bu anlama gelen “ Zone Ghuel Dagh “ kelimesinin Türkçe okunuşu olarak “Zonguldak” adının oluştuğunu belirtir ( 5).
“Amasranın Üçbin Yılı “ eserinin yazarı tarihçi Necdet Sakaoğlu ise, Fransız girişimcilerinin bölgeye “ Jungle-Cangıl” adını verdiklerini sonradan eklenen Türkçe “Dağ” ekiyle beraber bu bölgenin adının “ Zonguldak”’a dönüştüğünü belirtir ( 6 ). 
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 15. yıldönümünde CHP İl yönetimi tarafından yayımlanan “ 1923-1938 Cumhuriyetin XV. Yıldönümü hatırası Zonguldak” adlı  kitapta da her Zonguldak tarih kitabında olduğu gibi Zonguldak adının Üzülmez deresinin eski adları olan “ Sandraka” dan geldiği belirtildiği gibi bu görüşlerin yanı sıra Zonguldak adını anlam olarak şöyle anlatır;” zongul-da-y-uk;yansıma kökenli bir sözcük olan “zongul” ad köküne, “ –da-“ addan eylem (fiil) yapma eki eklenerek elde edilen “zongul-da-(mak)eylem gövdesine “-y-“kaynaştırma eki ve “-u-/-ü- ya da –ı-/-i-“yardımcı ünlüsü alan “-k-“ eylemden ad yapma ekinin eklenmesi ile “zongulda-y-uk”sözcüğü oluşur. Uzun yıllardan beri gelen söyleniş sürecinde “-y-“ kaynaştırma sesi ile “-u- ya da –ı- yardımcı ünlüsünün, birçok Türkçe sözcükte görüldüğü gibi düştüğü göz önüne alınırsa “zonguldayuk” sözcüğünün söylenişte zamanla “Zonguldak “ biçimini aldığı düşünülebilir (7). “ diye görüş belirtir.
Prof. Vecihe Hatipoğlu ise; “ “zonk” sözcüğünün –“ul” ekiyle kalıplaşmış biçimi olan “zonkul” sözcüğünün (söylenişte iç seste –k->-g- değişimiyle;zongul) yinelenmesiyle oluşan : zongul zongul zongulda-(mak) ya da sadece zongul-da-(mak)=(ağır sıtma nöbetleri nedeniyle sarsılarak titremek) biçimi ( eylem gövdesi ) ortaya çıkar (8)”. Diye tanımlar.
Prof. Tahsin Banguoğlu,” Türkçenin Grameri” adlı kitabında “-dek Adları” başlığı altında, bu ekin işlevini belirtirken “ Zonguldak “ adını “yansıma sözcüklere örnek olarak verir. Prof. Banguoğlu’na göre; “ yansıma bir ad tabanı olan “zongul” kelimesine “–dak” eki eklenerek yansıma bir ad olan Zonguldak adı oluşmuştur (9).” der.
Prof. Bilge Umarın tezi ise daha ilginçtir. Bilge Umar “ Türkiye de Tarihsel Adlar “ kitabında, Zonguldak’ın adını yerleşim yerinin altında gizli duran taşkömüründen aldığını ve “ Zonguldak adının Türkçede anlamı yoktur” der ve devam ederek; “görünüşe bakılırsa bu ad Ermenicedir (10) ”der.  
Bu tartışmalara katılan amma sadece aynı benzer tezlerden esinlenerek tezler yazan onlarca akademisyen ve tarihçi var.
Edebiyat öğretmeni, Şair ve Yazar Hamit Kalyoncuya göre ise; “ Zonguldak adı, yöre halkının oluşturduğu yansıma kökenli Türkçe bir sözcüktür ( 11).”   
Araştırmacı, Tarihçi, Dilbilimci, Akademisyen ve yazarların hemen tamamı Zonguldak ad kaynağı konusunda düşünce ileri sürerken nedense hiçbiri Halil Akça’nın söylediklerinden yola çıkıp,bilimsel-araştırma yaparak konuya eğilmemişlerdir. Tahmin ediyorum ki birileri bunlara “Şu Zonguldak adının kaynağı nedir ?” diye sorduklarında onlarda bu vazifeden kendilerine pay çıkartmaya çalıştılar. Yani birazda sipariş üzerine araştırıp yazdılar.
 
Zonguldak adı kaynağının aslı ne? Zonguldak adı ne anlama geliyor?
13.yy. a kadar olan bazı haritalarda Zonguldak bölgesinin adı “ Agula” olarak geçer (12). “Agula” adı ise;
Bartın/Amasra arasındaki eski “Roma yolu “ olarak bilinen yol üzerindeki “Kuş kayası”’n da ki kitabeye göre bu yolu MS.50 de yaptıran Romalı komutan “ Gaius Julius AGUİLLA”dır (13). Yani “Agula” Adı: “ AGUİLLA”dan gelmektedir.
 Ortaçağ boyunca gemiciler tarafından “ Sazlık-Bataklık Liman “ anlamında kullanılan isimler:
“Latince: Zonclum,Zonchi,Zunchi,Zunci,Zoneli,Zonelli.  
İtalyanca: Zonchio, Zunchio,Zongio,Zoncho,Zocchio,Zonichia,Zonelo, … “ Ortaçağ gemicileri tarafından” sazlık –bataklık liman ( 14)” anlamında kullanılan bu yer isimleri aynı zamanda, 1460 yılında Osmanlı hakimiyetine giren, 1827 de Osmanlı Deniz Kuvvetlerinin “Navarin yenilgisi “ olarak tarihe geçen Navarin’in orta çağ boyunca isimleri olmuştur. Yani coğrafi açıdan Zonguldak bölgesi ile aynı özellikleri taşıyan Navarin’in eski isimleriyle Zonguldak adına kaynaklık eden Zonclum, Zonchi, …, …, isimleri aynı isimlerdir. Burada başlangıçtaki “Zon”kelimesi Latince “ Bataklık “ anlamındadır ve bölge sahilinin coğrafik yapısını tanımlar. Eski haritalarda bölgenin adının “Agula” olarak gösterildiğini yazmıştık. Agula nın aslı ise Kuş kayasındaki kitabeye göre “ Aguilla” dır. Dil bilimcilerin de belirttiği gibi “dağ-dak” kelimeleri Türkçedir. Bu verileri bir araya getirdiğimizde, ZONclum-aGULa-DAK adı oluşmaktadır. Yani, Zonguldak adının anlamı: Komutan Agula bölgesinde sazlık-bataklık dağlık yerdir. Bu da Zonguldak ad kaynağında tarih ve doğa olduğunun en somut göstergesidir.            
 
         **KAYNAKLAR--
(1)-Doğu Gazetesi. Sahibi: A. Tahir Karauğuz. Basıldığı yer: Zonguldak.
Sayı–1. Sayfa:35. Yıl: 1942
(2)-Doğu Gazetesi. Sayı: 7–8. Sayfa: 26. Yıl: 1943
(3)-Doğu Gazetesi. Sayı: 23–24. Sayfa: 21. Yıl: 1944
(4)-Doğu Gazetesi: Sayı: 23-24. Sayfa: 42-43-44 . Yıl: 1944
(5)-Aktaran/Hamit Kalyoncu. Kömürde Açan Çiçek. 1 Baskı. Sayfa: 75. Pervaz Yayınları. Baskı: Ata Ofset-Ankara. Ocak–2005.
( 6 )Necdet Sakaoğlu. Tarihe Yerleşen Hayal: Uzun Mehmet”/ Aktaran: Hamit Kalyoncu. Age: Sayfa: 78.
(7)-Aktaran/Hamit Kalyoncu. Age: Sayfa 73
(8)-Aktaran: Hamit Kalyoncu. Age:Sayfa: 74.
( 9)-Aktaran: Hamit Kalyoncu. Age: Sayfa: 78 
(10)-Bilge Umar. Türkiye’de Tarihsel Adlar. İnkılap Kitapevi.1993./ Aktaran: Hamit Kalyoncu. Age: Sayfa: 79. 
(11)-Hamit Kalyoncu. Age: Sayfa: 88
(12)-Kadir Tuncer. Aguilla Barbara Kıvırcık. Sayfa: 105–6–7–8. SS. Sanat Kültür ve Turizm Geliştirme kooperatifi (TUSAK). Tarih Araştırma Dizisi–2. 1 Baskı. Kayhan Matbaası. Mayıs -2004. İstanbul.
(13)-Bartın Gazetesi. 29. Haziran. 1939-Perşembe. Yıl: 15. Sayı: 689. Kuruluş tarihi: 06. Eylül. 1924. Sahibi ve Başyazarı: Sinop Mebusu İbrahim Cemal Aliş. Basımevi: Yukarı çarşı No: 15. Bartın.  
(14)-İslam Ansiklopedisi. ( Milli Eğitim Bakanlığının kararı üzerine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde: A.Adıvar, R.Arat, A.Ateş, İ.Kafesoğlu, T.Yazıcı tarafından çevrilmiş-yazılmıştır). Cüz:91. Sayfa: 129. 2 Baskı. Milli Eğitim Basımevi- Ankara/1965