Bizler ülkemizin ilk metropol kentinde yaşıyoruz. Elbette burada yaşadığımız için mutluyuz. Ama ilimizi diğer illerle ve komşu illerle kıyasladığımız zamanda çok geride kalışımıza üzülüyoruz.
Bilindiği gibi şehrimizin alt yapısı oldukça yetersizdir. Hatta halen birçok eve yol gitmemekte merdivenlerle ulaşım sağlanmaktadır. Bu nedenle Zonguldak “MERDİVENLER ŞEHRİ” olarak anılır olmuştur. Son yıllarda artan otomobil sayısı sebebiyle şehrimizin yolları araç trafiğine yetmemekte trafik yükünü kaldıramamaktadır. Şehirde artık araç park edecek yer kalmamıştır. Daracık yollarda sık sık kazalar olmaktadır. Sabah ve akşam saatlerinde şehir içi bütün yollar ve hafta günleri Soğuksuda trafik kitlenmektedir. Kentin ortasından geçen dere kış aylarında taşmakta yazın ise kanalizasyon kokmaktadır. Her kar yağışında Ereğli-Zonguldak yolu kapanmakta şehrin dünya ile bağlantısı kesilmektedir. Elektrik ve su kesintileri had safhaya çıkmaktadır.
Yıllarca siyasiler tarafından birçok yatırım sözü verildiği halde bu sözler askıda kalmış yerine getirilmemiştir. Sanki Zonguldak üvey evlat muamelesi görmüştür. Geçmişte şehrimizin gelişmesine sebep olan madencilik, şehrimizin grizularla, göçüklerle iş kazalarıyla anılmasına neden olmuştur. Ne yazık ki madencilik teknolojisinin gelişmesine yönelik konularda ve iş güvenliği konularında alınacak önlemlerde son derece yetersiz kalmıştır.
Bu şehirde en çok gelişmiş olan sektör herhalde dershanecilik sektörüdür. Gençlerimizde mevcut eğitim sisteminden ve İlimiz gerçeğinden kaynaklanan üniversiteyi kazanıp devlet işine kapağı atma dışında bir beklenti ve umut yoktur. Çünkü burada gençlerin geçimlerini sağlayıp geleceklerini kurabilecekleri iş alanları yoktur. Dolayısıyla Zonguldak umutsuz, mutsuz, işsiz ve beklentisiz insanların kenti haline gelmiştir.
İl yöneticileri ise işsizliğe çözüm bulacak projeler üretememekte, mevcut plan ve projeleri de hayata geçirememektedir. Hâlbuki şehrimiz kamu yöneticilerinin, siyasilerin ve yetkili birimlerin insaflarına bırakılmayacak kadar önemli bir şehirdir.
Şehrin otopark sorunu çözülemiyorsa, trafiği rahatlatacak alternatif yollar üretilemiyorsa, lavvar alanı hala belirsizliğini koruyorsa, işsizliğe ve pahalılığa çözüm bulunamıyorsa, Üniversite öğrencileri barınma sorunu yaşıyorsa, kente hizmette aksama var demektir.
Bütün bunlara rağmen ilimizde ümit verici gelişmelerde olmaktadır. Filyos Vadisinde yapılan limanın açılışı ve doğalgaz üretimine başlanması, özel sektörün ilimize kazandırdığı maske fabrikası, çevre yollarının yapımına açılan tünellerle hız verilmesi, şehrimize kazandırılan Uzun Mehmet camisi, park ve bahçe düzenlemeleri yüreklerimize bir nebze de olsa ferahlık vermiştir.
Yine İlimizde tabiri caizse yılan hikayesine dönen lavuar alanının yeniden düzenlenecek olması, miadını dolduran köprünün yıkılması, modern yolların yapılacak olması, Çevre ve Şehircilik bakanlığının TOKİ kanalıyla her türlü katkıyı sağlayacak olması bizim için elbette ümit verici gelişmeler olmuştur.
Biz bugün, Üretim tesisleri ile, Sanayi bölgeleri ile, Yeni kurulacak fabrikaları ile, Makine yapım atölyeleri ile, Limanları, santralleri, ulaşım ağları ile, Modernize edilen tarım alanları ile, Sağlığa ve eğitime verilen imkanları ile, Meslek kazandırma ve geliştirme hizmetleri ile, Kültür, spor ve eğitim kompleksleri ile, Tenis kortları, mesire alanları, turizm tesisleri ile, kalkınmış ve öncü olmuş bir Zonguldak hayal ediyoruz.
Bunun için bizim, halkıyla bütünleşen, makamının ardına sığınmadan halkına hizmet için canla başla çalışan yöneticilere ve siyasilere ihtiyacımız vardır.
TURGUT HAMZAÇEBİ