1974 yılında başlayıpta bitirilemeyen Zonguldak – Ereğli yolu’nun eleştirisini yapmıştık.
2014 yılı itibarıyla, tam 40 yıl olmuş. Yine bitirilemeyen işler arasında yer alıyor.
Geçen hafta, iktidar partisinin Milletvekilleri ve il - ilçe yöneticilerinin, basın yoluyla birbirlerine göndermelerini okurken, aklıma geldi. Hadi, İktidar partili yöneticiler ‘Ak Kavşak’ta, Kozlu Akua park’ta iş peşinde koşuyordu’ diyelim.
Ana muhalefet parti yöneticileri neden gündeme getirmezler, bu yıllara sarih, yarım yamalak işleri?
Ödediği vergi kadar yatırım alamayan iller sıralamasındaki Zonguldak’ın, en büyük talihsizliği, seçilmişlerin parti farkı gözetmeksizin bir araya gelemeyişi.
Şehrin sorunu üzerinde tartışmak ve dostça ayrılmak yok. İktidar - Muhalefet ilişkisi, toplumu germenin ötesinde, Zonguldak’ın faydasına hiç olmamış.
Geriye doğru baktığımda, Bir İş adamı Ertuğrul Emral, Sendikacı Mehmet Tezer gibi ağabey, şehrin eşrafı niteliğinde adam yok. Politikacı açısından baktığımızda, bir Halit Aygün, Yüksel Cankuş, bir Enver Cevahir yok. Dargınları barıştıracak, parti farkı gözetmeyecek…
İl Başkanı deyip geçmeyin. Sadece partisi içinde ‘söz sahibi’ değil, diğer partililerinde ‘saygı’ duyduğu isim olmalı. İl Başkanı, karşı partililere ‘hakaret’ eden, ticarette ‘hep bana rab bana’ diyen, kendisini seçecek delegeyi ayarlayan adam demek değil ki…
Politikacılar, kendi iş’lerini takip için ayırdıkları zamanı, Şehir için ayırsalar, Zonguldak’ın birçok sorunu hallolur.
Bitmeyen iş’lere dönelim yine.
Site Kapalı Spor Salonu. 1996 yılında, emanet usulü ile yapıldı ihalesi. Tam 20 yıldır devam ediyor iş. Binanın dış cephesi eskimeye başladı. Soruyorum, iktidar ve Muhalefet partili yetkililere, bu spor salonu akıbetini bilen var mı? Her sene olduğu gibi, bu yıl bitmesi bekleniyor. ‘Müteahhit’in kabahati yok. Emanet usulü işler böyle olur’ deniyor. Kabahat kimde ise… Yazık değil mi Milli Servet’e, zaman’a?
Dağ köy’de, Orman’dan Atış Poligonu yapmak üzere 16 dönüm yer alınmıştı. 2010 yılında 49 Yıllığına alınan bu alan duruyor. Atış Poligonu, Beycuma’ya kaydırıldı. Poligonu Beycuma’ya kaydıranlar, Site Kapalı Spor Salonu inşaatının bitmeyişinin sorumlusunu bulamaz mı?
Yıl 2006. CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akıın’ın, ‘Kozlu - Kilimli ilçe olsun’ diye verdiği kanun teklifine, iki elini kaldırıp Siyasi Rant gerekçesiyle ‘yok’ diyen İktidar Milletvekilleri, 2012’de kendi tekliflerine ‘Frikik’ten gol’ sevinci yaşadılar. Bu mu siyasi mutabakat?
Birkaç yıldır, tartışması süren 400 yataklı hastane olayı. Nihayet, Atatürk Devlet Hastanesi yanında(!) yer bulundu, inşaatına başlanacak? Komşumuz Karabük, tek proje için bir yıl da 47 milyon alıp, hastanesini bitirdi. Nerede bizim, Duayen siyasetçilerimiz, nerede bizim‘Ticaretleri kendinden menkul’ politiplerimiz?
Hastane demişken; 2011’de yer bulamadığı için, Zonguldak’a hastane yapamayan Haberal’a ‘sözünü tutmadı’ diye yüklenen AKP İl Başkanı, yer temini konusunda gayret etti mi? Hayır. Bu mu siyasi nezaket, bu mu Zonguldak’a hizmet?
Meselâ, Lavuar alanı projesi.
Zonguldak’ta ‘629 Adımlık Şehir’ kafasının en iyi anlatılacağı, bir hizmetin engellenmesi örneğidir. Şehrin nefes alacağı bir meydan ve dinlenme alanı olarak, Kent Konseyi tarafından 500 bin lira verilip projesi hazırlandı. Zamanın Belediye Başkanı İsmail Eşref, ‘Şehrül Emin’ olmak ve ‘toplumsal uzlaşı’ sağlamak yerine, ‘köy kurnazlığı’ yapıp seçim projeleri arasına sokup puan almaya kalkınca, iktidar tarafından engellendi. Milli Emlâk yer konusunda ‘pürüz’ çıkarttı. 70 Milyon maliyetli bir işi Zonguldak’ta yapacak bulunamayınca, Kent Konseyi olarak, TOKİ’nin iş’i yapması için, Milletvekillerinden destek istedik.(Sayın Mehmet Haberal tutuklu idi. Kardeşi Sayın Ali Haberal’ı ziyaret ettik)
80 bin m2 alan leş gibi yatıyor şehrin ortasında. Yazık değil mi?
Kimin ayıp’ı? Bana göre, İktidar ve Muhalefet partisinin ayıp’ı. İktidar ve Muhalefet Partileri bir araya gelip, şehrin bir acil sorununu birlikte çözseler, günah’a mı girerlerdi?
Benim, Mecliste en az iki dönemdir bulunan Vekillerden, lavuar alanı için bir beklentim yok. Sayın Haberal şehrin sorunlarına duyarlı olur zannediyordum. O’ndan da umudumu kestim. Zonguldak’a onca geldi gitti. “Bu koca alan neden böyle ‘atıl’ duruyor” diye merak etmedi. Etseydi, ‘Zonguldak için’ birleştirici rol oynardı.
Velhasıl - ı Kelâm.
Politiplerimiz… Başlanıp bitirilemeyen işleri şöyle bir önlerine alsınlar…
Bir de… Göreve geldikleri günden bu yana, kazandıklarını bir gözden geçirsinler.
Coğrafi ve özgül ağırlık açısından, Zonguldak ve kendilerini karşılaştırsınlar.
Kim daha çok kazanmış?