Zonguldak’ın ülkemize olan ekonomik, siyasi ve sosyal katkıları Osmanlı Dönemi’nden başlayıp günümüze kadar uzanmaktadır. Kömürün 1840’lı yıllardan itibaren düzenli bir biçimde çıkarılmaya başlamasından itibaren, Zonguldak Kömür Havzası bir yerleşim bölgesi olmaya başlamıştır. Bu gün Dünya Ekonomisi’ nde petrolün oynadığı rolü, o dönemde kömür oynamakta idi. Dolayısıyla İngiliz, Alman, İtalyan ve Fransızlar başta olmak üzere, Dünya’nın gözünü Zonguldak’a çevirmesi beklenen bir sonuç olarak kabul edilir. Bu nedenle gerek yerli, gerek yabancı olmak üzere bir çok kişinin kader çizgisi Zonguldak’ta kesişmiştir.
Havza’da çalışacak işçi bulmak her dönemde problem olmuş, onun için bazen askerler bazen mahkumlar bazen de zorunlu çalışma sistemi devreye girmiştir. Ticaret için Zonguldak’a gelenlerin büyük bir kısmı, akla hayale gelmeyecek paralar kazanmış ve daha sonra kurdukları işler için bu paraları sermaye yapmışlardır. Bu gün izlerine rastladığımız, her milletten insanların toplandığı bu topraklarda ömür geçirenlerin ilginç yaşam hikayeleri, gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. Bu ilginç kişilerden birisi de Şefik Kâmil Efes’tir.
Şefik Kâmil’in büyük dedelerinin, II.Mahmut döneminde İstanbul’dan kaçarak gelen ve Ereğli’nin Ortaca Köyü’ne yerleşen bir Yeniçeri Ağası olduğu söylenmektedir. Dedesi Hüseyin Kâmil Efendi gibi, babası Tevfik Efes* de Osmanlı Dönemi’nde kadı olarak görev yapmıştır.
1899 tarihinde Ereğli’de doğan Şefik Kâmil, ilk gençlik yıllarında amcası Rıfat Kâmil Madenci’nin Kandilli/Çamlı’daki maden ocaklarında sorumlu müdür olarak çalıştı. Kısa bir süre Ereğli’de fırın işletmeciliği yaptı. Daha sonra Zonguldak’taki Fransız Şirketine maden direği satmaya başladı ( Bu işte Fransızca bilgisinin yararını gördü) . Bölgedeki orman işletmelerinden (Alaplı, Akçakoca vs.) temin ettiği direkleri, taahhüt ettiği tarihten önce teslim ederek, genç yaşta başarılı bir iş insanı olma yolunda ilerledi.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında da, demiryollarında rayların altına konan “travers” lerin taahhüt işlerini aldı, bunları da zamanında ve istenilen nitelikte teslim etti. Daha sonra inşaat işine giren Şefik Kâmil, hastane, hükümet binası gibi kamu binalarının yapım işlerini üstlendi. Zonguldak’taki eski hükümet konağını (deniz kenarındaki bu binanın temeline yüzlerce kazık çakıldığı söylenir) , Üzülmez Deresi’nin istinat duvarlarını, Samsun ve Tokat’daki bir çok kamu binalarının ihale işlerini aldı.
Girdiği taahhüt işlerinde istenilen banka teminat mektuplarını almakta güçlükle karşılaşan Şefik Kâmil, hem para kazanırım, hem de bana zorluk çıkaran bankalara muhtaç olmam düşüncesi ile bir banka kurmayı aklına koydu.
Sabahattin Hacıyeşil(Banka memuru), Fransız Müdür, Haldun Gülerman(Müdür Yrd.), Şefik Kamil Efes
Bankacılık konusunda hiçbir deneyimi olmayan Şefik Kâmil (hesap nasıl açılır, teminat nasıl alınır vs.) , Osmanlı Bankası’ndan transfer ettiği bir Fransız’ın danışmanlığında bankayı kurduğunda 33 yaşında idi. Bu kişi daha sonra bankanın müdürü oldu. İkraz bankacılığı yapmak üzere , 1932 yılında kurulan bankanın adı “Yardım Bankası” olarak belirlendi. İnşaat işleri ve maden direği satışlarından kazandığı paraları sermaye (kuruluş sermayesi 250.000TL) olarak koyan Şefik Kâmil, 1960’lı yıllarda Zonguldak’ın tanınmış tüccarlarından Yılmaz Çakmak’la yaptığı bir sohbette; Bankanın kuruluşunun yanlış yapıldığını, mevduat bankası olacağına (çayın taşı ile çayın kuşunu vurmak, yani müşterinin parası ile para kazanmak), ikraz bankacılığı (kendi sermayesinden borç verip faiz kazancı elde etmek) yaptıklarını ve sonunda da enflasyon ile beraber sermayeyi tükettiklerini söyledi.
Mevduat bankacılığında halktan toplanan paraların belli bir yüzdesi kredi olarak verilebiliyor, İkraz bankacılığında ise sermaye sonuna kadar ikraz olarak dağıtılıyordu. 1937 yılında bankanın adının değiştirilmesi (Efes Bank), belki de bankacılık sistemini değiştirme amacını taşıyordu.
29.10.1933 Cumhuriyet’in 10.Yılı
1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ile, her vatandaşın öz adından başka bir de soyadı taşıması zorunlu hale geldi. Anadolu ve Antik Çağ tarihine olan merakı nedeni ile, Şefik Kamil Antik Kent Efes’i soyadı olarak almak istedi. Ancak alacağı soyadının Türkçe bir kelime olmasına özellikle dikkat etti. Dönemin İdadi (Lise) mezunu olan, çok okuyan ve arkeolojiye meraklı olan Şefik Kamil’den de bu beklenirdi. Şefik Kamil, Türk Dil Kurumu’na bir mektupla Efes kelimesinin Türkçe olup olmadığını sordu. Gelen cevapta bu kelimenin Türkçe olduğu belirtilince Efes’i soyadı olarak aldı.
Tarihin İlk Bankası Artemis Tapınağı
09 Şubat 1933 Resmi Küşat
Efes, Antik Çağ’da Ege’de ticaretin karadan denize bağlantı sağlayan bir noktasında kurulu kentin adıdır. Şefik Kamil’in bu kelimeyi soyadı olarak alması, büyük ihtimalle, Efes’te antik dünyanın ilk sistemli bankası olan Artemis tapınağının bulunmasıdır. Zaten Yardım Bankası adı ile kurulan bankanın yaptığı ikraz bankacılığından memnun değildi. Efes’in bankacılık geçmişini de dikkate alan Şefik Kamil aldığı soyadını bankasının adı olarak kullanmak istemesi en tabii hakkı idi. Böylece Yardım Bankası’nın adı 1937 yılında Efes Bank olarak değiştirildi.
09 Şubat Perşembe Resmi Küşat Yardım Bankası
Antik Efes’in önemli bir özelliği, ilk uluslararası Tapınak Banka’nın burada faaliyete geçmesidir. Lidyalı’ların sikkeyi icat etmesi ile ticaret hızla gelişti. Efes’teki Artemis Tapınağı’ndaki hiçbir şeye (hatta buraya sığınan kişiye), savaş ve afet olmadığı sürece dokunulamazdı. Artemis Tapınağı tanrıçanın koruyuculuğunda, rahiplerin gözetiminde, paraların emniyetle saklanacağı bir yer olarak kabul edilirdi. Buradan, ihtiyaç halinde tüccarlara, kentlere ve ülkelere faizle borç para verilirdi.
İkraz bankacılığının yanlış bir seçim olduğunu daha sonra anlayan Şefik Kamil, bu işten para kazanamayınca, 1960’lı yıllardan sonra bir memurla bankayı idare etmeye çalıştı. O dönemin ticari anlayışını Yılmaz Çakmak şöyle anlatıyor;“Zonguldaklı tüccarlar Efes Banka girip Şefik Kamil’i ziyaret etmede çekimser davranırlardı. Acaba işleri bozuldu da bankadan kredi almaya mı gidiyor diye”
1972 yılında tasfiye halinde bir banka haline gelen Efes Bank’ı, yeni banka kurulmasının zor olduğu bir dönemde (1980’li yıllar), Banker Kastelli (Cevher Özden) ve Işıklar Holding (Turgut Işık) almak istedi. Işıklar Holding’in ortaklarından Oğuz Işık o günleri şöyle anlatmaktadır; “ Zonguldak’ta Efes Bank adında bir banka vardı. Üç personelle çalışan tek şubeli bir banka idi. Ağabeyim bir gün atladı geldi İstanbul’dan. Sanıyorum yıl 1979’du. Efes Bank satılıkmış hadi gidip bir bakalım dedi. İşleri düzgün gitmeyen bir bankanın sahibi Şefik Kamil’e bankayı kaça satarsınız ? diye sorduk. O zaman için büyük bir rakam söyledi. Biz de bu işten vazgeçtik”
1972 yılında Efes Bank’ı tasfiye eden Şefik Kamil Efes ticareti bıraktı. Bundan sonraki hayatını Zonguldak ve doğum yeri olan Ereğli’de geçiren Şefik Kamil Efes 1988 yılında hayatını kaybetti. Ereğli Şehir İçi Mezarlığı’na defnedilen bu olağanüstü teşebbüs sahibi ve entellektüel kişilik, hatırlanmayı ve anılmayı fazlası ile hak etmektedir.
Mustafa Yüce/12 Kasım 2018,Zonguldak
KAYNAKLAR:
1-Tevfik Kamil Efes
2-Zonguldak’ın İlk Özel Bankası: Efes Bank (Ali Kaya, 13 Kasım 2014,Pusula Gazetesi)
3-Yılmaz Çakmak
4-Para ve İmandan Bankayı Yaratan Kent Efes (www.arkeorehberim.com)