Dağlara tepelere çıkanlar görmüştür. Çobanların veya hayvanların aynı yoldan giderek oluşturdukları patikalar vardır. Bu yollar yüzyıllarca yaya yürüyüşü ile gerçekleşen yollardır. Daha henüz karyolaları gelmeden önce insanlar geçiş yollarını genelde en asgari düz yolları tercih etmiş bu da en iyi dere yatağından olmuştur.

Hele hele milattan önce insanların bir yerden bir yere gitmesi oldukça zor ve uzun sürelerde gerçekleşmiştir.

AK Parti Zonguldak Teşkilatı’nın acı günü AK Parti Zonguldak Teşkilatı’nın acı günü

Zonguldak’ı anlatan seyyahların anlatımı ve geçtiği güzergahların koordinatlarına bakılırsa Seyyahlar iki yol belirlemiş. Genelde M:Ö bu topraktan geçen seyyahlar kıyı kesiminden geçerken M.S bu topraklara uğrayanların genelde Ereğli- Devrek yolunu tercih ettiği görülüyor.

SEYYAHLAR YOLU

Haritada kırmızı kesik çizgiyle gösterdiğim yol milattan önce insanların tercih ettiği yüksek dağların doruklarından Ereğli- Zonguldak ve Filyos üzerinden Bartın’a geçişi simgeliyor. Bu yolu tercih edenler Ereğli’nin kuzeyinden sahil yolundan Metroom ( Köse ağzı) buradan da Pasidion (Kandilli) üzerinden Oxsinas ( Ilıksu) ve Sandraca (Zonguldak) buradan da Crinides (Kilimli ) ile Psyllia (Çatalağzı) üzerinden Tion’a (Filyos) ulaşmışlardır. Yine kıyıya yakın bir çizgiden Partheni (Bartın) ve sonrasında Sinope'ye (Sinop) kadar kıyı çizgisinden Paflagonya yolu kullanılırdı. Ünlü gezgin Strabon bu yolu adım adım hesaplamıştır.

Seyyahların anlatımı ile Filyos nehri iki yerden geçilir. Biri Çaycuma’ya yakın noktadan geçip eski geçiş yolu olan Perşembe Kozcağız güzergahından Bartın’a geçiş yaparlardı.

TİRAN YOLU

Zonguldak’ın Antik zamanları genelde Tiranlık ile yönetilmiştir. Merkez ise Heraklia (Ereğli) dir. Bu sebep ile Eflani veya Bartın üzerinden Sinop şehirlerine sefer yapan Tiranlar, en kestirme ve güvenli yol olarak Devrek yolunu tercih etmişlerdir. (Siyah kesik cizgi ) Bu güzergahta bir nehir yatağıdır. Belirli bir yere kadar Lykos (Gülüç) Irmağı yatağından ve Filyos nehrini takip ederek Phaplagonya şehirlerinden Eflani üzerinden Sinop’a veya Bartın ve Kromna (Kurucaşile) , Tünte (Tekkeönü) Sinope’ye ulaşılırdı. Ereğli uzun yıllar Bizans topraklarından kopmuş bir şekilde yönetilmişti. Fakat Heraklia halen Bizans toprağına ait Tiranlık olarak yönetilmeye devam etti. Bu sebep ile Tiranlar veya aristokratlar İstanbul yolunu ,denizden sağlamakta idiler.

Bu güzergahta bir diğer yol ise Karaman üzerinden Çaycuma’ya ulaşmaktır. Lykus (Gülüç Aydınlar ırmağı) vadisinden nehrin doğduğu yer olan Karaman köyüne kadar takip edip buradan Çaycuma’ya çıkılır.

KRALİÇE AMASTRİS'İN DENİZ YOLU.

Pers soyundan olan Kraliçe Amastris ilk unvanını Ereğli Tiranı ile evlendiğinde almıştı. Eşi Dionysios Ereğli tiranı idi . Kendinden oldukça yaşlı olan Diony ölmeden hemen önce eşini kraliçe ilan etmişti. Fakat daha sonra Makedon komutanları ile yaptıkları evlilikler yüzünden Ereğli’den uzaklaşmış ve döndüğünde İki oğlu da yönetimi ele almıştır. Amatris Ereğli’nin doğusunda yer alan Sesamos’a şehir kurmuş ve sıklıkla Ereğli ile Amatris kaleleri arasında deniz yolu ile gidip gelmiştir. Hatta ölümü de bu yolculuklardan birinde gerçekleştirilmiş, oğullarının kurduğu kumpas ile denize atılmıştır.

FATİH'İN FETİH YOLU

Haritada mavi kesik çizgi güzergahı ;

Fatih Sultan Mehmet'in ordusu ile bölgeye Bolu’dan giriş yapmış , Devrek’ten geçerek muhtemelen Gökçebey Namazgah köyü önünden geçerek Kaukan duvarından Hamidiye (Kozcağız) ve Bartın’a geçmiştir. Fatih orduları ile bir yerden geçerken namaz vakitlerinde mola vererek köylerde namaz kılarmış. Hatta buralara namazgah yaptırırmış. Namazgah Köyü ismi buradan gelmiş olabilir.

Yüzyıllardır orduları ile nehirleri geçmeye çalışan krallar , Filyos gibi büyük nehirlerde oldukça zorlanmıştır. Tabi onlarında bu konuda tecrübeleri vardır. İnsanlık su üstünde kalabilmeyi M.Ö 8000 yıllarında keşfetmiştir. Bu yüzden nehrin en durgun yerinden sal veya sandal kullanarak karşı kıyıya geçiş yapmışlardır. Hatta bir nehir taşıtı olan kanon Zonguldak’ın antik efsane ismi Zalim Charon’dan gelmektedir.

Hayati Yılmaz ile

Zonguldak Tarih