İŞTE O YAZI:
Geçen hafta Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasında , 9 işçi çöken toprak yığını altında kalmıştı. Bedenlerine halen ulaşılamadı. Bu felaket ülkede bir tartışmanın da başlamasına neden oldu.
Son 20 yıldır maden şirketlerine verilen ruhsatlar, kolaylıkla geçirilen ÇED raporları , insan hayatını tehlikeye sokacak şekilde yaşam merkezlerine yakınlığı ve doğayı tahrip etmelerine göz yumulması tartışıldı.
Rakamlar vahim.
TEMA Vakfı , 15 kenti odağına aldığı iki yıllık çalışmayla, madencilik faaliyetleri için ayrılan alanları tek tek tespit etti. 15 kentin yüzde 62’si, maden için ruhsatlandırılmış durumda .
Bunlardan Zonguldak’ta nasibini alıyor.
Türkiye’de maden ruhsatları 3 aşamayla veriliyor. İhale, arama ve işletme. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından koordinasyonunda önce maden sahaları belirleniyor. Bu aşamaya ihale adı veriliyor çünkü devlet ihale ile şirketlere bu alanların maden haklarını satıyor. Ruhsatlandırmada ikinci aşama ihaleden sonra başlıyor. İhaleyi kazanan şirket söz konusu alanda arama faaliyetine geçebiliyor. Fizibilite çalışma ruhsatı ile bölgede 7 yıl boyunca maden arama faaliyeti gerçekleştirilebiliyor.
Üçüncü ruhsat aşamasının adı işletme. Bu da en fazla 49 yıllığına verilebiliyor. Bu ruhsat ile toprağın altındaki maden, ruhsat sahibine ait. Hatta işletme ruhsatı, kendi içinde büyük ekonomik değeri olduğu için şirketlerden şirketlere büyük rakamlara satılabiliyor.
Ruhsatların en yoğun olduğu bölgelerin başında yüzde 79 ile Kaz Dağları geliyor. Çanakkale ve Balıkesir’in sınırları içinde yer alan bölgede toplam 1634 maden ruhsatı düzenlenmiş durumda. Artvin, Eskişehir, Zonguldak-Bartın, Ordu ruhsatlık oranının yüzde 70’in üstünde olduğu kentler olarak dikkat çekiyor. Yukarıda açıkladığımız ruhsat türlerinden işletme ve arama safhasındaki ruhsatların en yoğun olduğu kentler ise Zonguldak-Bartın, Çanakkale ve Balıkesir.
Zonguldak Bartın’ın %72’si, Ormanların %64’ü, Korunan alanların %74’ü,Önemli Doğa alanlarının %61’i, tarım alanlarının %66’sı maden şirketlerine satılmış durumda verilmiş.
Aslında sizin hiç fark etmediğiniz ama birkaç kilometre ilerinizde dağın önemli bölümünün ağaçları kesilmiş ve kel tepelere neden olmuş maden şirketlerinin faaliyetleri var.
Zonguldak’ta Asma - Çaycuma - Filyos -Çatalağzı ortasında yer alan tepeler delik deşik olmuş durumda. Bazıları taş ocağı olarak açılmıştı. Belki de evinizin önünden geçen kamyonların çoğalması veya Karayollarına örülen istinat duvarı ile farkına varmanız gerekirdi. Ama o anda işimize gelen karayolu konforu , milli servetimiz olan ormanların katletmesine göz yumduruyor.
Havasına suyuna taşına toprağına ,bin can feda bir tek dostuma ,her köşesi cennetim ezilir yanar içim, bir başkadır benim memleketim şarkısındaki cennet böylelikle yok oluyor. İçimiz bile yanmıyor artık.
HABER MERKEZİ