Karnaval gibiydi…
Gökkuşağının tüm renkleri oradaydı…
Güneş bile cömertliğiyle ısıttı içimizi 1 Mayıs’ta…
Öğlen saatlerinde İstasyon Caddesi’ne gelenler dakikalar ilerledikçe yollara sığmadı…
Bölgelerden gelen madencilerle insan seli olup aktılar Madenci Anıtı meydanına…
Kortejin bir ucu diğer ucunu göremedi…
Gazete olarak pankartımızla orada olup yürümekle kalmadık…
1 Mayıs kutlamalarını internet sitemiz üzerinden canlı yayınladık…
Her zamanki gibi GMİS Genel Başkanı’nın konuşmasının ardından özellikle bölgelerden gelen madenciler alandan ayrıldı…
GMİS Genel Başkanı Alabaş, uzun, sıkıcı, heyecansız ve sloganvari bir konuşma yaptı yine…
Genel Başkanlığı süresince TTK’da yapılan en büyük özelleştirme ihalelerinde, ÇATES’in satışında korkak bir tavır takınıp dut yemiş bülbül kesilen Alabaş, binlerce işçiyi karşısında görünce Leh Walesa kesildi başımıza…
GMİS Genel Başkanlığı için Muharrem Alaçam’la aralarında süren sidik yarışından fırsat bulup memleket meseleleriyle ilgilenemeyen Eyüp Alabaş, bir ara kalabalıktan yükselen “Sendika uyuma madenciye sahip çık” sloganları ve alkışlı protestoları duymazdan gelse de, elleri titredi, sık sık su içti…
Bana göre yürüyüşün en renkli grubu Beşiktaşlı Çarşı grubu oldu…
17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası yükselen toplumsal muhalefet, güzel hava ve Edip Akbayram konseri 1 Mayıs’ı geçmiş yıllardan daha katılımlı, daha coşkulu kıldı…
Tertip komitesinin 1 Mayıs için Edip Akbayram’ı getirmesi bayrama anlam kattı…
Hepsinden önemlisi, 1 Mayıs’ı kimsenin burnu kanamadan, hoşgörü içinde kutladık…
Toplumsal barışa en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde…
Emeği geçen, gelen, alkış tutup slogan atanları yürekten tebrik ediyor…
Tüm emekçilerin bayramını kutluyorum…
Yaşasın 1 Mayıs…
Yaşasın örgütlü mücadele…